Son virajda öne çıkan isimler

1 Ekim’den bu yana CHP’nin ve AK Parti’nin büyükşehir adayları kim olacak diye tartışıyoruz.

Haberin Devamı

 
AK Parti 27 Kasım’da Nihat Zeybekci’yi açıkladı. Sonraki kulisler ilçeler için yapıldı. AK Parti orada da planlı davrandı ve ilçeler netleşti.
Bugün ve yarın CHP’nin adayının kim olduğunu herhalde öğreneceğiz.
Herhalde diyorum çünkü; bazı CHP’liler “Belli olmayabilir” diyorlar.
Ben bu sefer kafaların netleştiğini düşünüyorum.
İYİ Parti’yle olan ittifak görüşmelerinin de bu süreci uzattığına inanıyorum.
Ankara kulislerinden İzmir’e yansıyanlar şu yönde...
Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis çalışmalarındaki tempodan dolayı milletvekillerinden birini aday yapmayacak gibi gözüküyor.
Bu da ilçe belediye başkanlarının şansını yükseltiyor.
Ya da halen büyükşehir belediye başkanı olan Aziz Kocaoğlu alternatifi masada...
Bir üçüncü isim formülüne de sıcak bakılmıyor.
Ama dediğim gibi CHP burası...
İsim açıklanmadan bir şey söylememek gerekir.
Son bilgiler Abdül Batur ve Tunç Soyer’in isimlerini öne çıkarıyor.
Tunç Soyer ise bir adım daha önde söyleyeyim.
Pazar günü İzmir’in adayı büyük ihtimal açıklanacak.

Haberin Devamı

 
İttifaklar iyi de

VALLA seçmenin de işi zor. İttifaklar olunca; kimi yerde AK Parti’nin, kimi yerde MHP’nin, kimi yerde CHP’nin, kimi yerde İYİ Parti’nin adayları desteklenince işler biraz karıştı.
Ben bile kim nerede, kimi destekliyor diye kendime bir cetvel yaptım. Bunu yapmasam karıştırıyorum. Binlerce belediye başkan adayı var çünkü...
Dilerim seçmenin de kafası karışmaz.

 
Kalabalık cenazeler

BİR büyük sanatçıyı daha sonsuzluğa uğurladık.
Ayşen Gruda, gerçekten de Türk sinema ve tiyatrosunda yeri doldurulamayacak insanlardandı.
Daha kısa bir süre önce Gülriz Sururi’yi uğurladık.
Ancak Sururi, kendisi için bir cenaze töreni istememişti.
Vefatını bile bir gün sonra öğrendik.
Bazen bu büyük insanların arkasından sitemkar sözler duyuyorum.
Sanatçı dostlarının törene gelmediklerini, yalnız bıraktıklarını, uğurlamadıklarını söylüyorlar.
Elbette insanları büyük bir kalabalığın uğurlaması çok güzel ve anlamlı...
Ama bu sitemleri duyunca ben de hep aynı şeyi düşünüyor ve söylüyorum.
Cenazeye gelip gelmemek bana göre tek ölçü değil.
Eminim; Ayşen Gruda’yı Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu uğurladı.
Cenaze namazına evinde, işinde ya da olduğu yerde eşlik etti.
Fatihasını okudu, ona bize kattıkları için teşekkür etti.
Kalabalık cenazeler iyidir elbette, ama dediğim gibi tek kriter değildir.

Haberin Devamı

 
Tatsız tuzsuz bir sezon oldu

PENDİK faciasını biliyoruz.
Ama bu çok daha fena oldu.
Fenerbahçe’nin iki maçta da Ümraniye’ye yenilmesi herhalde Türk futbol tarihine geçecek bir durumdur.
Şunu söylemek isterim.
Hayat matematik değildir.
İstediğiniz kadar hayatınızı kurgulayın, iyi bir strateji yapın, buna uygun hareket planları tasarlayın...
Ne yaparsanız yapın; hayat sizi alır bir başka yöne götürür.
O yüzden hayat matematik değildir diyorum.
Ama futbol hiç değildir.
20 küsur yıl Fenerbahçe’yi yöneten Aziz Yıldırım görevden ayrılırken ağır eleştirilere maruz kaldı.
Oysa Yıldırım, Fenerbahçe’ye de, Türk futboluna da önemli değerler katan bir yöneticiydi.
Ama birçokları gibi Yıldırım da, belli bir sürede bırakmadığı için eleştirilmeye başlandı.
Bana göre siyasette de, sivil toplumda da her görevin bir limiti, süresi olmalı.
Çok başarılı da olsa, dünyaları da yapsa o sürenin sonunda görevi bırakması gerektiğini bilmeli.
Sonuç itibariyle Ali Koç’un başkanlığında yeni bir yönetim kulübü devraldı.
Ama Türkiye’yi tanımayan bir idari menejer ve teknik kadroyla yola çıkıldı.
Fenerbahçe gibi büyük takımların DNA’sıyla çok da oynamamak lazım.
Değişimi zaman içinde ve belli bir program dahilinde gerçekleştirmek şart.
Sonuç itibariyle...
Sadece Fenerbahçe taraftarı değil, diğer tüm takımları tutanlar için de bu sezon tatsız tuzsuz hale gelmiştir.
Ama Ali Koç’a destek hala devam etmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları