Seçimsiz 4 yılı değerlendirelim

İSTANBUL seçimleri bir referanduma dönüşmüş gözüküyor.

Haberin Devamı


Herkes gibi bizler de sonuçları merak ediyoruz.
Elbette karar seçmenin; güzel olan da bu...
Seçmen bütün yaşananları, konuşulanları, anlatılanları, önerilenleri, vaat edilenleri alt alta koyacak ve bir karar verecek.
23 Haziran akşamı da seçimi kimin kazandığı belli olacak.
Dilerim 24’ünden itibaren önümüze bakacağımız bir dönem olur.
***
Siyasi partiler yasasını seçim dönemlerinde konuşup sonra da unutuyoruz.
İstanbul seçimlerinden sonra ekonomiyi konuşmalıyız ama siyaset konuşacaksak da birinci gündem maddemiz bu olmalı.
Her parti için sağlıklı bir delege yapısı gerekiyor.
Siyasi etik, siyasi ilkeler yeniden güncellenmeli.
Ve mümkünse anayasayla güvence altına alınmalı.
Ve daha da önemlisi siyasete nitelik kazandıracak duruşlar sergilenmeli.
Ben uzun bir süre ekonomi konuşmamız gerektiğine inanıyorum.
Çünkü Türkiye’nin yapısal sıkıntıları var.
Daha da önemlisi gerçek potansiyelini tam anlamıyla kullanamadığımızı düşünüyorum.
Bu kadar güçlü, dinamik bir ülkenin çok daha iyi bir noktada olması gerektiğine inanıyorum.
***
Dünya sanayi 4.0’ı konuşuyor, 5.0’a hazırlık yapıyor.
Teknolojide baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor.
Bizlerin bu sürece dahil olmamız gerekiyor.
O yüzden seçimsiz 4 yılı sabırsızlıkla bekliyorum.

Haberin Devamı

 
En çok konuşulan adres: Urla

“SON 10 yılın en yükselen markaları nelerdir?” diye sorarsanız; hiç düşünmeden ilk üç içinde Urla’yı sayarım.
Siz de yakın çevrenizde konuştuğunuzda benzer yorumları duyuyorsunuzdur.
Urla giderek insanların yaşamak istediği adreslerin başında geliyor.
Bunda haklı gerekçeler de var.
Müthiş bir doğası var; Urla gastronomide giderek öne çıkan bir yer haline geliyor, sanat buluşmaları çoğalıyor.
Geçenlerde Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz ile epeyce sohbet ettik.
Onun hayalindeki Urla’yı dinledim.

Seçimsiz 4 yılı değerlendirelim

***
Kendisinin çok şanslı olduğunu söyledim ve yazımın başında belirttiğim gibi yükselen bir markanın başında olmanın bir avantaj olduğunu dile getirdim.
Başkan Oğuz bunun farkında...
Elbette beklentiler de çok; giderek yükselen bir yeri yönetmenin zorlukları da var.
Burak Oğuz’un öncelikleri arasında altyapı ilk sırada, özelikle de merkezdeki otopark sıkıntısını giderecek birkaç projeyi hayata geçirmek istiyor.
Sanat sokağının Urla’ya hareket getirdiği bir gerçek, hedefte yeni yerler de var.
Bunların yerini belirlemiş Oğuz. Yaz sonundan sonra buralarda çalışmalar başlayacak.
***
Ben Urla’nın çok daha özgün bir mimarisinin olmasını bekliyorum.
Mevcutlar için de yapılabilecekler var.
Örneğin belediyelerin imar yönetmelikleri açık ve net; istenirse Urla’da dış cephelerin makyajlanması da mümkün.
Yeni yapılar için mutlaka sınırlamalar ve örnekler sunulmalı.
Urla’nın içinde çok güzel eski yapılar var.
Alaçatı örneğinde olduğu gibi bu mimariyi korumak gerekir.
Burak Oğuz’un bu konuda bazı adımlar atacağını düşünüyorum.
Urla’yı yakından takip ediyorum.
Ve son 10 yılın bu markasının güçlenerek yine gündemde olmasını bekliyorum.

Haberin Devamı

 
İtalya’nın Toskana’sı
bizim de Urla’mız var

URLA’da ne hayal ediyorum biliyor musunuz; anlatayım...
Dünyaca ünlü tenor Bocelli her yıl doğduğu kasaba Lajatico’da konser verir.
Dünyanın her yerinden Lajatico’ya turlar düzenlenir.
Geçen gün internete girip baktım; 2020 biletleri şimdiden satışa çıkarılmış.
Ve her yıl Toskana Vadisi’nin eşsiz manzarasında Bocelli şarkılarını söyler.
Sessizlik Tiyatrosu da Bocelli’ye eşlik eder.
Bocelli bu konserin gelirini doğduğu kasabaya bırakır.
İtalya’nın Toskana’sı varsa; Türkiye’nin de Urla’sı var.
Urla’da büyük konserler yapmalıyız.
Ve bu konserlere dünyanın her yerinden insanlar gelmeli, turlar düzenlenmeli.

 
Dere yatağına
artık ev yapmayalım

Haberin Devamı

HAZİRAN ayında İzmir’e dolu yağdı, Türkiye’nin birçok yerinde de yağmurlar devam ediyor.
Görüntüleri izledikçe içim acıyor.
Karadeniz’de sel birçok insanımızı aramızdan aldı.
Sizler de izlemişsinizdir; o güzelim yaylalara çok katlı evler yapmışlar. Dere yataklarının içinde koca koca apartmanlar dikilmiş.
Doğayı kendi ellerimizle berbat ettik.
Bu doğa bir başka yerde olsa buraları cennet yaparlar ve öyle korurlar.
Biz ise yok ediyoruz.
Sonra da üzülüyoruz.
Özünde imar aflarına karşıyım.
Yapılıyorsa da şartlara bağlı olması taraftarıyım.
Yoksa yine üzülen bizler olacağız.

Yazarın Tüm Yazıları