Katalog hayatlar yerine hayatın tam gerçekleri

İddianameler yazıldıkça, bizler okudukça; 15 Temmuz gecesi nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğümüz daha nat ortaya çıkıyor.

Haberin Devamı

16 Temmuz sabahı da yazmıştım.
Türk demokrasisi o gece önemli bir sınav verdi.
Hem Türk halkı, hem siyasetçiler dirayetli durarak, ülkesine sahip çıkarak ve demokrasiden yana tavır göstererek bir felaketi önledi.
Geçmiş önemli ama beni bundan sonrası daha çok ilgilendiriyor.
Bu tür paralel yapıların nasıl ortaya çıktığını, nasıl büyüdüğünü, nasıl nüfus bulduğunu, toplumun içinde nasıl yer edindiğini iddianamelerden öğreniyoruz.
İtiraflar gerçekten dehşet verici...
Geçenlerde “Katalog hayatlar” diye bir yazı yazmıştım.
O yazıya hiç beklemediğim kadar çok mesaj geldi.
Yine itiraflarda ortaya çıkmıştı.
FETÖ üyeleri eşlerini kataloglardan beğenerek ya da takip ederek evlenmişler, hayat kurmuşlar.
Tabii buna hayat denebilirse...
Gelecek diyorum.
Çünkü bu yaşananlardan ders almadıkça, çıkarmadıkça güzel bir gelecek kurmak zor.
Bazen karamsar oluyorum; çoğu zaman umutluyum.
Bunun için tek çare var; demokrasimizin güçlenmesi...
Bu da ne tek başına siyasetin görevi, ne de sivil toplumun, asıl önemlisi toplumun talepleri...
Katalog hayatları bir daha görmek istemiyorsak; hayatın gerçeklerine dönüş yapmalıyız.


Komşu kurbanı hakim

Hürriyet’in dünkü manşetinde vardı.
24 Ağustos’ta meslekten atılıp göreve iade edilen hakimin, aynı apartmanda oturan doktor komşusunun kurbanı olduğu ortaya çıkıyor.
Neden şu...
Hakim Atilla Han hakkında suçlama; kablosuz internet hattına Bylock yüklü cihazla girmesiydi. Hakim Bylock kullanmadığını söylemiş ama başlangıçta görevden alınmasını engelleyememişti. Meğerse doktor komşu şifreyi kırıyor ve uygulamayı indiriyor.
İade kararı adaletin işlediğini gösteriyor.
Yine de hakimin ve ailesinin yaşadığı travmayı atlatması zaman alacak tabii...
Çevremde çok gözlemliyorum.
Yakın bir zamana kadar bazı mekanlarda açık olan internet şifreleri şimdilerde uzun, kırılması zor şekilde kilitleniyor.
Hatta verilmiyor.
Evden çalışan ya da esnek modelde hizmet veren birçok kişi; dışarıda oturduğu bir mekanda işlerini görüyor ve iş bağlantılarını böyle yapıyor.
Endişe ve korkunun bu modelde çalışan insanları ve mekanları etkilediğini söylüyorlar.
Herkes haklı...
Dijital gelişmelere meraklı birçok kişi kullandığı cep telefonlarına yeni bir uygulamayı indirirken bile korkuyor.
Bence bu travma daha uzun süre devam eder.


Mutlu çocukluk için mutlu aile

Haberin Devamı

Katalog hayatlar yerine  hayatın tam gerçekleri


Piri Reis Güzelbahçe Okul Müdürü Sabrina Ataseven bir kitap göndermiş.
Üçüncü sınıf öğrencilerinin hazırladığı bu kitabın ismi; “Tu es mon heros...” yani sen benim kahramanımsın...
Aslında çocuklar kitabı babalarına ithafen yazmışlar, resmetmişler, ilüstre etmişler.
Çocukların asıl kahramanları anne ve babalarıdır.
Anne, baba sevgisini almış; mutlu bir aile ortamını içinde hissetmiş her çocuğun dünyayla ve kendisiyle barışık olduğuna inananlardanım.
Daha doğrusu kendi gözlemlerim bunu söylüyor.
Fransızca dersinde farklı resim teknikleri uygulamışlar, farklı kültürleri tanıyarak, biraz da hayal kurmalarını istemişler.
Baktım; hep ailelerini çizmişler. Birlikte geçirilen güzel zamanları, yeni yerleri, yeni mekanları ve günün sonunda dönülen sıcacık evlerini anlatmışlar.
Mutlu çocukların hayata da mutlu ve pozitif baktıkları bir gerçek...
Ve insan nereye giderse gitsin; döndüğü evin sıcaklığını hissetmek ister.
İşte o zaman gidişler kadar dönüşler de heyecan ve mutluluk vericidir.
O yüzden aile kavramı benim için çok önemli.
Çocuklarımızın hayal kurmalarını teşvik etmeliyiz.
Gençlerimizin iyi eğitim almasının yanında hayal dünyalarının zengin olması için de çaba sarf etmeliyiz.
Emin olun; geleceği bu çocuklar, bizim çocuklarımız, hayal kuran, mutlu olan çocuklar değiştirecek.
O yüzden bu kitabı çok sevdim.


Haydi biraz gayret

Cesaretlendirmek için söylüyorum.
Göztepe ve Karşıyaka için bundan sonraki haftalar çok kritik...
Biliyorum Göztepe moralsiz; önemli değil, kendi gücünün farkında olsun yeter...
Biliyorum Karşıyaka’nın çok fazla sorunu var; önemli değil, bu gençlerle mutlu sona ulaşmak beni şaşırtmaz.
Taraftarların her şeyi bir kenara bırakıp takımlarına tam destek vermesi gerekir.
Bütün bir sezonu heba etmeyelim.
Bu yazdıklarım Menemen Belediye ve Altay için de geçerli...
Her iki takımımız da iyi gidiyor.
Sezonun sonunda bütün bu kulüplerimiz bir üst lige çıksa ne güzel olur.

Yazarın Tüm Yazıları