İzmir patinaj yapıyor diyenlere cevabımdır

“İçimizdeki İrlandalılara ne söyleyecek merak ediyorum” diyor İzmir Ticaret Odası’nın Başkanı Ekrem Demirtaş... Peki neden böyle söylüyor?
Uzun bir süredir İzmir eleştiriliyor.
Deniyor ki...
“İzmir büyümüyor, yerinde sayıyor, patinaj yapıyor...”
Ve ilave ediliyor.
“Hatta öyle ki; Kayseri’nin, Denizli’nin, Gaziantep’in gerisinde kaldı...”
Ben her fırsatta bu yanlış bakış açısının İzmir’e zarar verdiğini yazıp çiziyorum.
Çünkü rakamlar ortada, veriler masamızın üzerinde, hayatın akışı tersini söylüyor.
Ben böyle demiyorum, ama Demirtaş bir süredir bu sözü sık kullanıyor.
Böyle eleştiri yapanlara, İzmir’i yerden yere vuranlara, hep bardağın boş tarafından bakanlara, eleştirmekten vazgeçemeyenlere “İçimizdeki İrlandalılar” diyor.
Öyle ya da böyle...
Şu bakış açısından biraz uzaklaşsak iyi olur gibime geliyor.
Çünkü gerçekler öyle değil.
Demirtaş’ın son vergi rakamlarıyla ilgili açıklaması net...
“İstanbul ve Kocaeli’nin ardından hep üçüncü sırada yer alan kentimiz, geçen yıl Kocaeli’yi geride bırakarak ikinci sıraya yükseldi. İstanbul 164.4 milyar liralık vergi tahsil ederken, Kocaeli 39.5 milyar liralık vergi tahsil etti. 2014 yılında İzmir 45 milyar 484 milyon lira vergi verdi...”
Kocaeli’ni de ikinci sıraya yerleştiren Tüpraş, Ford, Fiat gibi Türkiye’nin üretim üssü tesislerinin bu kentte oluşu...
Bir uyarısı daha var Demirtaş’ın...
“Bazı ithal ve ihraç rakamlarımız İstanbul ve Bursa gibi illere yazılmayıp, İzmir’e yazılırsa uçtuğumuzu herkes görecek” diyor.
Haklı...

***

Önerim şu...
Gaza gelmeyin.
Masanın etrafında oturan olumsuz kişilere ayak uydurmayın.
Elinizdeki verilere göre yorum yapın.
İzmir hiç de patinaj yapan bir kent değil...
Söylendiği gibi Kayseri, Denizli, Gaziantep’in de gerisinde değil...
Belki beklentiler yüksek olabilir, belki İzmir’den istenen daha iyi şeyler olabilir.
Ama karamsar baktıkça, karamsar yorumlar yaptıkça; ağızdan ağıza dolaşan bu algı İzmir’in üzerine yapışır oldu.
İstanbul’a gittiğimde hep aynı sözleri işitiyordum.
Aslında bu sözlerin kaynağının da bizden, içimizden olduğunu biliyordum.
Tabii dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım yıllarca, kalemimi kullanıp yazılarımda bu gerçeği ortaya koymaya çalıştım.
“İyimsersin...” diyenlere; şöyle yanıt verdim hep...
“İyimser demek yeterli değil; ben iflah olmaz bir iyimserim”...

***

Allah aşkına bir etrafınıza bakın; yaşanan bütün olumsuzluklara, içimizi acıtan bütün gelişmelere rağmen bize, hepimize, Türkiye’ye iyimser olmayı anlatan, hayal kurduran kaç şehir var.
Varsa da kaçı bu mesajı İzmir kadar kuvvetli dile getiriyor.

***

Dediğim gibi ben “İçimizdeki İrlandalılar” demiyorum.
Ama biraz daha olumlu bakış öneriyorum.
Ve daha liberal bir bakış açısı...
Şunu biliyor ve görüyorum.
Son dönemde İstanbul’a her gittiğimde bana İzmir’i daha çok soruyorlar.
“İyi gelişmeler duyuyoruz” diyorlar.
Öyle, inanın öyle...
Siz göremiyorsanız, görenler var.
İzmir patinaj yapmıyor, yerinde saymıyor.
İyi günler için enerji depoluyor.