İyi finansal sonuçlar yetmez diyen İzmirli

BAZI sivil toplum örgütlerini yakından izliyoruz.

Haberin Devamı

 

Türkiye’nin demokrasisine, ekonomisine, sosyal hayatına katkı veren birçok kurum var. TÜSİAD elbette bunların en başında geliyor. ESİAD öyle, TÜRKONFED öyle... Bir de kendi tematik alanlarına sadık kalıp olağanüstü işler yapanlar var.
Onlardan biri de Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği...
Şimdi derneğin başında bir İzmirli var.
Feyyaz Ünal...
Kurumsal yönetim yapısının sağlam temellere oturtulmasının tek tek şirketlere değil, tüm Türkiye’ye büyük faydası olduğunu söylüyorlar.
Ben de bunu çok destekliyorum.
Çünkü, Türkiye’nin daha iyi şeyler yapabileceğine inanıyorum.
Bizi aşağıya çeken, performansımızı düşüren, bireysel başarılardan daha çok toplumsal iyi şeylere imza atmamız.
Feyyaz Ünal diyor ki...
“Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iyi yönetim, iyi yatırımı çeker. Düzgün işleyen bir kurumsal yönetim yapısı, tüm dünyada yatırımcıların şirkete duyduğu güveni, yatırım girişlerini, şirketlerin ve sermaye piyasalarının rekabet gücünü önemli ölçüde artırır. Kurumsal yönetilerek büyüyen şirketler aynı zamanda, faaliyet gösterdikleri ülkeleri de küçük şirket ülkesi olma riskinden çıkarıyor.”
Ben yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişini sadece ekonomik bir durum olarak açıklamıyorum.
Bir yabancı şirketin gelmesi, ülkeler, insanlar arasındaki bağları da güçlendiriyor.
Böyle olunca demokrasi güçleniyor, insanlar birbirini daha iyi anlıyor.
***
Derneğin 600 bireysel, 57 kurumsal üyesi var.
2003’ten bu yana çalışıyorlar.
Aslında 21’inci yüzyıl, insanlığın hayatımıza yenilikler getirdiği ilginç bir dönem oldu.
Sanayi tesisleri dünyanın her yerinde yükselirken, alışkanlıkları değiştiren şeyler de önümüze geldi.
Şimdi çok farklı bir döneme giriyoruz.
Yeni yüzyılda neler olabileceğini tahmin ediyoruz.
İnsanlar makinalarla konuşurken, şimdi makinaların birbirleriyle konuştuğu bir döneme giriyoruz.
Yapay zeka, hayatımızın tam da içinde olacak.
Böyle olunca klasik yöntemler yerine günümüze uygun yönetim modellerini de konuşmamız gerekiyor.
İşte Feyyaz’ın başında olduğu Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği bunları konuşuyor.
Ve diyor ki...
“Faaliyetlerimizi, şirketlerin gelecekte de var olabilmesi yolunun ‘başarılı bir kurumsal yönetim yapısı’ oluşturabilmelerinden geçtiği fikrinden hareketle yürütüyoruz. Çünkü, düzgün ve kurallı bir yönetim yapısı yatırımcıların duyduğu güveni, yatırım girişlerini, şirketlerin ve sermaye piyasalarının rekabet gücünü artırıyor. Yatırımcıların, sürdürülebilirliğini merkeze alan, çevre ve sosyal sorumluluğa duyarlı, cinsiyet eşitliğini benimseyen şirketlere yatırıma yönelmesi, dünyada kurumsal yönetim ilkelerinin giderek daha çok benimsenmesini de tetikliyor. Kurumsal yönetim, şirket mekanizmalarının sağlıklı çalışmasını sağlayan en önemli araç olarak konumlandırıldığında, şirketleri yatırımcılar nezdinde daha çekici hale getirir. Yatırımcıların, doğru model ile yönetildiğine güvenmediği şirketlerden uzak durduğunu, giderek daha fazla görüyoruz... Artık yatırımcılar nezdinde dünyanın, sadece ‘iyi finansal sonuçlar’ odağında dönmediğinin farkına varmamız ve geleceği, günümüzün hassasiyetlerine uygun biçimde şimdiden inşa etmeye başlamamız gerekiyor.”

 

Haberin Devamı

İyi finansal sonuçlar yetmez diyen İzmirli

Bir lider hangisine bakmalı

Haberin Devamı

FEYYAZ Ünal, bir kitap yazdı.
Adı “Cevaplar şirketin içinde... Bir aile şirketi hikayesi...”
Büyük bir keyifle okudum.
Çünkü gerçek, samimi, olduğu, düşündüğü gibi yazmış.
Şirket içindeki deneyimler var, gözlemler, düşünceler, yapılanlar, yapılamayanlar ve daha çok hayaller...
Sevdim, okumanızı tavsiye ederim.
Kitapta bir bölüm var.
“Yapraklar, ağaçlar ve orman... Lider hangisine bakmalı?” başlığında...
Feyyaz diyor ki...
“Liderlik kendini değil, peşinden gelenleri düşünerek oluyor. Liderlik bireysel bir performans değil, bir takım oyunu... Arada konuşurken, benler artarsa hemen kendime çekidüzen veriyorum. Anlattıklarımın hiçbirini ben yapmadım. Hepsini Batı Anadolu’daki muhteşem ekip gerçekleştirdi. Tek faydam, onları yoran ve çalışmalarını kısıtlayan engelleri ortadan kaldırmak oldu...”
İsteğim şu...
Türkiye’nin çok değerli şirketleri var.
İyi yönetilir, iyi liderlik edilirse dünya çapında olurlar.
Ve olmalılar.
O yüzden bu deneyimleri çok önemsiyorum.

Haberin Devamı


Bazen imaj çok şeydir

KİTAPTAN bir bölüm daha...
“Çalışkan olmanın, iş bilmenin dışında başarılı olmak için başarılı algılanmak daha önemli. İnsanlar ne söylendiğine değil, kimin söylediğine daha çok bakıyor. Dolayısıyla dışarıya sunduğunuz imaj, en az diğer başarı faktörleri kadar önemli...”
Her fırsatta yazıyorum.
İtibar yönetimi öyle basit bir iletişim planıyla olmaz.
Bu en tepeden en aşağıya kadar benimsenmesi gereken bir süreçtir.
Hiç unutmayın, ilginç bir döneme giriyoruz.
Bazen algı herşeydir.
Ve bu hafife alınacak bir strateji değildir.

Yazarın Tüm Yazıları