İyi bir sivil toplumcu olun

BABAM iyi bir sivil toplumcu oldu her zaman... Siyaset bize hep uzak oldu ama ailenin birçok ferdi toplumu ilgilendiren konuları kendine mesele yaptı.

Haberin Devamı


Sosyal sorumluluk projelerinin içinde olan bir ailede büyüdüğüm için kalabalıklara hep alışığımdır.
Ailenin bana şöyle bir tavsiyesi oldu.
“Siyaset yok, sivil toplumculuk var...”
Demokrasinin böyle güçleneceğine inanıyorum. Hala da öyle...
Lisedeyken Rotary ile tanıştım.
Karakterimin oluşmasında, hayata bakışımda, dünyayı okumamda Rotary ve benzer derneklerin, vakıfların büyük etkisi oldu. Galiba 30’un üzerindeki sivil toplum örgütüne üyeyim.
Ve vakit buldukça hepsine katkı koymaya çalışıyorum.
Bazen üniversitelere ders vermeye gidiyorum, bazen genç arkadaşlarımla sohbet edip dertleşiyorum.
Onlara da aynı tavsiyede bulunuyorum.
Hayat bir algoritmaysa, bunun da en önemli unsurları sivil toplumdur.
Elbette okuyacağız, üniversiteleri bitireceğiz.
İmkanımız olursa akademik kariyere devam edeceğiz. İş hayatına atılıp en iyisini yapmaya çalışacağız.
Ama bilin ki; hayatı anlamlı kılan yaşamda aldığınız görevler ve yaptıklarınızdır.
İnsan olduğunuzu işte o anlar daha iyi anlıyorsunuz.
Siyasetle ilgilenenler, siyaset yapmak isteyenler olacaktır, olmalıdır.
İlgi duyan gençlere şiddetle tavsiye ediyorum.
Ama biliyorsunuz Türkiye’de siyaset yapmak kolay bir iş değildir.
Daha iyisini yapmak için siyasete girin.
Girmiyorsanız o zaman ilgi duyduğunuz alanlarda toplumun gelişmesini sağlamak için sivil toplum örgütlerine üye olun.
Üye olmuş olmak için değil.
Gerçekten görev almak, yapmak için olun.
Ve kendinizi daha iyi hissedeceğinizden emin olabilirsiniz.

Haberin Devamı


Gazeteci dokunuşu
diye bir şey vardır

BİZ gazeteciler mesleğimiz gereği o kadar çok insanla, grupla temas halindeyiz ki... Biraz da farkındalık seviyeniz yüksekse toplumun bütün damarlarını bir doktor kadar bilirsiniz.
Yani bir gazeteci duyarlılığı, dokunuşu diye bir şey vardır.
Buna inanırım.
Detaylar, detaylar içindeki detaylar da gazetecinin konusudur. Farklı bir bakış açısı, olayları başka türlü yorumlama sanatı da böylece gelişir. Bir de olayları herkesten önce yaşamak, haberdar olmak başka bir refleks geliştiriyor.
Özetle;
Siyasete giren gazetecilerin çizgileri başka olur.
Ama sivil toplumcu gazetecilerin de duruşu çok başkadır.
Bir dostumuz, bir meslektaşımız çok önemli bir göreve geldi.
Rotary 2440’ıncı Bölge Federasyonu Başkanı Nedim Atilla oldu. Görevi Ertan Soydan’dan devralan Atilla, bu dönemde “Hizmetlerimizle Hayatları Değiştirelim” sloganını kullanacak.
“Gerçek Gıda” bir diğeri ise “Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği” olmak üzere yedi önemli başlığı öne çıkaracak.
Nedim Atilla iyi bir gazetecidir.
Ve çok iyi bir dost...
Harika bir sivil toplum lideri olacağından da eminim.

Haberin Devamı

İyi bir sivil toplumcu olun


O bir mutfak araştırmacısı

NEDİM Atilla ile birçok gastronomi derneğinde beraberiz.
Yemek kültürüne sahip çıkan, yemeği bir yaşam sevinci olarak algılayan, bu yönüyle de başta Ege ve İzmir mutfağı olmak üzere Anadolu mutfağına katkıları tartışılmaz olan biridir...
Dikililidir, Ayvalıklıdır, suyun öteki tarafındandır.
Gerçek bir Anadolu aşığıdır.
Slow Food Hareketi’nin ülkemizdeki liderlerinden biridir.
Kendisine gurme denildiğinde biraz kızar, haklıdır...
Çünkü o gerçek bir mutfak araştırmacısıdır.
Nedim Atilla’ya da yakışan sıfat budur.
Mutfağın her detayını araştırır ve kendisine de saklamaz.
Dostlarıyla, bizlerle paylaşır.
O yüzden Rotary’de bu dönemin çok lezzetli geçeceğinden eminim.

Haberin Devamı


Enseyi karartmaya gerek yok

KARŞIYAKA’da Turgay Büyükkarcı yeniden başkan seçildi. Kendisine başarılar diliyorum. Hep yazıyorum. Geleneği olan kulüplerde başkanlıklar zordur. Hele Karşıyaka’nın bugünkü fotoğrafına bakınca daha da zordur. Ama şunu hatırlatmak isterim. Kulübün borcunun 100 milyon civarında olduğu söyleniyor. 11 milyon dolar diyelim... Unutmayın Karşıyaka birçok şehirden daha büyüktür, potansiyeli daha fazladır. Hiç kimse enseyi karartmasın, ileriye baksın. Bu semt takımının marka değeri çok ama çok fazladır.


Aşı da olsan önlemini al

“BEN aşılıyım” diyen çok oluyor.
Hatta şimdi “Üç aşılıyım” diyen de oluyor.
Ben de aşılıyım.
Ama kimse kusura bakmasın.
Aşı da olsa; maskenizi takmaya devam edin.
Çünkü geçen yaz bu deneyimi yaşadık.
Yaz sonu yeniden kapanmak istemiyorsak şimdiden önlemlerimizi alalım.

Yazarın Tüm Yazıları