Her şey birbiri için yaşar

ADNAN Akyarlı müthiş bir adamdı.

Haberin Devamı

“İyi ki tanıdım” dediğim insanlardandı.
Sosyal medyasındaki son paylaşımında “Yaşamak nedir?” sorusuna şöyle bir tarif yapmıştı; “Bir Şaman öğretisi şöyle der. Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Nehirler kendi suyunu içemez. Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez. Güneş kendisi için ısıtmaz. Ay kendisi için parlamaz. Çiçekler kendileri için kokmaz. Toprak kendisi için doğurmaz. Rüzgar kendisi için esmez. Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz. Doğanın anayasasında ilk madde şudur. Her şey birbiri için yaşar...”
Adnan hocamız tam da böyle biriydi. Başkaları için yaşayan, başkaları için çalışan, kendi kurduğu hayalleri başkaları için de isteyen…
Onu tanıdığımda 90’ların başıydı.
Değerli dostum Nezih Öztüre beni bir araya getirmişti.
Öztüre ailesiyle birlikte çalışıyordu.
Türkiye’nin en büyük kireç üreticisi olan bu grupta inovatif işler yapıyorlardı.
Örneğin İzmir’in o akıllarda kalan körfez kokusuna kireçle çözüm getirmişlerdi.
Körfezden çıkan binlerce ton çamuru kireçle harmanlayıp gübre yapan ve tarıma kazandıran fikrin arkasında da Öztüre’ler ve Adnan Akyarlı vardı.
Ve yine yıllar önce deniz yosunu alglerden enerji üretip biyodizel üreten projeleri de bu ekip geliştirmişti.
Belki bugün bu yazdıklarım herkesin bildiği konular haline geldi, ama 90’ların başında bu proseslerle günlük hayatımıza olağanüstü çözümler getirenler de bu isimler olmuştu.
Adnan Akyarlı özellikle kıyı güvenliği, deniz teknolojileri, limanlar gibi konularda uluslararası üne sahip biriydi.
Bence Türkiye Akyarlı’nın bu bilgi birikiminden yeteri kadar yararlanamadı.
İyi ki sosyal projelerde görev aldı da, kamuoyu kendisini benim gibi yakından tanıma fırsatı buldu.
Büyükşehir meclis üyesi oldu. Birçok meclis oturumunun başkanlığını yaptı.
Sakin, birleştirici, kucaklayıcı özelliği siyaseti yumuşattı.
Sonra da İzmir Kent Konseyi Başkanı oldu.
Yaşadığı şehir için, ülkesi için durmadan çalıştı.
Ve dün çok ani, hepimizi şaşırtan bir haberle aramızdan ayrıldı.
Adnan Akyarlı kendi tarif ettiği gibi yaşadı.
O Şaman öğretisindeki gibi...
Bize doğada hiçbir şeyin kendisi için yaşamayacağını anlattı, öğretti.
Bundan sonra da güneş kendisini ısıtmayacak, ay kendisini parlatmayacak.
Ama fikirler sonsuza kadar bizlerle yaşamaya devam edecek.
Adnan Akyarlı da o isimlerden biri olacak benim için...
İnsanlar ölür fikirler ölmez...
Adnan Akyarlı da nurlar içinde yatsın.

 

Haberin Devamı

Siyaset meslek değil
bir hizmet yeridir

Haberin Devamı

BEN siyasete hep mesafeli bakan biri oldum.
Çünkü gazeteciyim.
Bir gazeteci ortada, objektif olmalı.
Asla siyaset yapmamalı.
Sandığa giderken oyunun rengini kendisi bilmeli ve kimseye de söylememeli.
Ben bugüne kadar öyle yaptım.
O yüzden içim hep rahat oldu.
Gazeteciler aktif siyaset yapamaz yapmamalı.
Çünkü demokrasi için medya şarttır ve doğruya doğru yanlışa yanlış diyebilmelidir.
Ama tanıdığım, bildiğim ya da izlediğim ve Türkiye için iyi şeyler yapacağına inandığım insanların siyasete girmelerini hep teşvik ettim.
Hem de hangi partiden olursa olsun...
Herkesin görüşü farklı, önemli olan Türkiye için çalışmaktır.
AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, Saadet, Demokrat Parti, Deva ya da Gelecek fark eder mi?
Kim kendini nereye daha yakın hissediyorsa orada siyaset yapmalı.
Yapmalı ki, siyaset nitelik kazansın, demokrasi çarkları daha hızlı çalışsın.
Siz de öyle yapın.
İnsanları ve özellikle yeni isimleri siyaset için cesaretlendirin.
Çünkü siyaset bir meslek değil bir hizmet yeridir.

Haberin Devamı


Cesaretlendirin siyaset için

ADNAN Akyarlı benim cesaretlendirdiğim isimlerden biriydi.
Toplum için bir şeyler yapma isteği ve çabasındaydı. Birçok derneğe, vakfa üyeydi; kenti için somut projelerin içinde olmak istediğini biliyordum.
Konuşur tartışırdık.
Öyle keskin siyasi düşünceleri olan biri değil asla...
Hizmeti öne çıkaran bir dünya görüşüne sahipti.
Yerel seçimler yaklaşıyordu.
Kemal Karataş CHP’nin il başkanıydı ve Konak’tan başkan adayıydı.
Meclis listesini yaparken Adnan Akyarlı da aday adayı oldu.
Değerlendirmelerden olumlu sonuç aldı ve Büyükşehir Meclisi’nde kendini buldu.
Çok da iyi oldu.
O süreçte kendisini hep cesaretlendirdim, siyasete yapacağı katkıları olacağını defalarca söyledim. Parti ayrımı olmadan, rozet takmadan hizmet ağırlıklı yıllar geçirdi.
Bilgi birikimini, hayata bakışını yaptığı bütün işlere yansıttı.
Teşekkürler Adnan hocam her şey için...

Haberin Devamı


Gençler ve kadınlara
pozitif ayrımcılık

BİR kez daha yazıyorum.
Gençler ve kadınlarımız; siyasetin sizi keşfetmesini beklemeyin.
Talip olun bazı görevler için, istekli olan siyaset için...
Ve bizlere anlatın.
Hangi parti olursa olsun bunu yapın.
Siyaseti meslek olmaktan çıkaralım.
Her dönem aday olanlar var.
Hepsine saygım var, elbette “Ben de varım” diyebilirler.
Ama partilerimiz de bu yeni isimler, gençlerimiz, kadınlarımız için pozitif ayrımcılık yapsınlar.
Çünkü yeni bir dünya kuruluyor ve bu dünyada Türkiye çok daha güçlü olmalı.
Bu da siyasete yeni kan kazandırarak olur.

Yazarın Tüm Yazıları