Hem uyarı hem öneri

EGE-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ın kentsel dönüşümle ilgili uyarılarına dünkü yazımda yer verdim.

Haberin Devamı


Bugün de devam edeyim.
Aslan bana göre Türkiye’ye örnek olan bir model geliştirdi.
Kooperatifçiliğin anayasasını yeniden yazdı.
Ve itibarını da yükseltti.
Yarım kalan, zamanında yetişmeyen kooperatif imajını alıp bir başka yere çekti.
Enflasyonla artan girdi maliyetlerinden dolayı çok artan gayrimenkul fiyatlarının yaşandığı bu dönemde yine diyorum ki...
Dönem Ege-Koop’un ortaya koyduğu kooperatifçilik modelidir.
Hüseyin Aslan şöyle konuşuyor:
“38 yılda sadece 4 duvar değil, yol, otopark, bahçe ve peyzaj alanları, eğitimle spor alanlarıyla konut değil, kentler üreten Ege-Koop olarak kooperatif anlayışıyla bu süreci halk yararına dönüştüren modelle değiştirmeye deneyimimizle hazırız. 12 ilçede 13 proje kapsamında 200 üzerinde kooperatifin örgütlendiği Ege-Koop modeli dönüşümde mağduriyetlerin önüne geçmek için set olacaktır. Bu işe siyaset karıştırılmamalı. İzmir’in atıl durumdaki dönüşüm alanları sosyal devlet mantığında merkezi ve yerel yönetimlerce planlanarak sağlıklı konutlar üretilmesinin önü açılmalı. Biz Ege-Koop olarak sorumluluk almaya hazırız.”
Binlerce aileyi ev sahibi yapmış, onlarca müteahhitle yerel ekonomiye katkı sağlamış bir organizasyonun başkanını dinlemek gerekir.

Haberin Devamı


Öncelik kentsel dönüşümdür

ELBETTE fiyatları denetleyelim, takip edelim, izleyelim.
Ama yüksek enflasyon dönemleri böyledir.
İnsanlar evlerini satarken, kiraya verirken, “Ucuza mı satıyoruz, ucuza mı kiraya veriyoruz?” kaygısı taşırlar.
Son yıllarda çok sayıda konut projesi yapıldı ama anlaşılıyor ki arzda hala sıkıntılar var.
Her fırsatta yazıyorum.
Türkiye sağlıklı bir kentsel dönüşüm gerçekleştirmeli.
Yeni projeler yerine kentleri yeniden kurgulayacak bir planlamaya ihtiyaç duyuyoruz.
Aslında benim gibi birçok kişi benzer uyarıları yıllardır yapıyor.
Şehirlerimiz sağlıksız binalarla çevrilmiş durumda.
Üstelik bir de deprem riski olan bir ülkedeyiz.
Her depremde acı gerçekle karşı karşıya kalıyoruz ancak kısa sürede de unutuyoruz.
Kentlerimizin dokusu bozuluyor.
Bu insan ilişkilerini, kentli olma duygusunu da etkiliyor.
Devletin mutlaka ve çok hızlı kararlar alması gerekiyor.
Kaynaklarımızı yeni projelere değil, gelecekte hayal kuracağımız şehirlere harcayalım.

Haberin Devamı


Mahalle kültürü yerini
site kültürüne bıraktı

BEN mahalle kültürüyle büyümüş biriyim.
Okul olmadığı günlerde saatlerce sokakta oynar ve en güzel anlarımızı buralarda geçirirdik.
Sonra şehirler kalabalıklaştı, araç sayısı arttı.
Mahalle kültürü yerini site kültürüne bırakmaya başladı.
Ama inanın sitelerdeki bu arkadaşlıklar kalıcı olmuyor.
Sokakta aldığımız keyfi ben kendi çocuklarımızda görmüyorum.
Bugünkü hayatın akışı gibi arkadaşlıklarla da hızlı tüketiliyor.
Kentli olmak, kendini bir kente ait hissetmek başka bir şey...
Eski günleri gerçekten özlüyorum.
Arada çocukluğumun, gençliğimin geçtiği sokaklara gidip anılarımı tazeliyorum.
Modern şehirleşmeden yeni, yüksek yapıları anlayanlar yanılıyor.

Haberin Devamı


İzmir kulüplerine neler oluyor

ÖNCE Mehmet Sepil, Göztepe başkanlığından ayrıldı.
Sonra Özgür Ekmekçioğlu Altay başkanlığından ayrıldı.
Şimdi de Altınordu’da Seyit Mehmet Özkan ayrılma sinyalleri veriyor.
Yorulduğunu söylüyor.
Haklı, sonuna kadar haklı...
Yorulmuştur...
Türkiye’de futbol öyle yıpratıcı bir şey ki inanın kimseye yaranamıyorsunuz.
Özkan’ın kararını bilemiyorum.
Ama şunu biliyorum.
Altınordu, Türkiye için doğru bir modeldir.
Eksikleri elbette vardır ama onlar da tamamlanarak uygulanmalıdır.
Genç nüfusumuzla övünüyoruz, gurur duyuyoruz.
Ama sporda, özellikle de futbolda bu gençlerimizden yeterince faydalanamıyoruz.
Onlara fırsat verdiğimizde nasıl Cengiz Ünder olduklarını da Altınordu bize göstermiş oldu.

Yazarın Tüm Yazıları