Gönüllü oldum aşım yapıldı

İLGİNÇ ve zor bir yıl oldu. Bu yılın başında hiçbirimiz bir virüsle dünyanın kapanacağını, evlere zorunlu gireceğimizi, iş yapma alışkanlıklarımızın değişeceğini düşünememiştik.

Haberin Devamı


Belki ilk dönem çok yakınlarımızda değildi bu virüs belası ama yazdan sonra herşey değişti, vaka sayılarında müthiş bir artış oldu, kayıplar da artmaya başlayınca herkes daha da endişelendi.
Bazıları ayakta, hiç anlamadan geçirdi; bazılarını ise hastalık adeta yatağa çiviledi.
Kovid 19’u geçirenlerin anlattıklarını dinleyince, okuyunca hastalığın hiç hafife alınmaması gerektiğini daha iyi anladık.
Ve kasımda beklenen tedbirler geldi.
Avrupa aslında kısıtlamaları bir ay öncesinden almıştı.
Aralık ayını hafta sonları evlerde, hafta içi de saat 9’dan sonra eve dönerek geçirdik.
Eğer vaka sayılarını azaltamazsak ocak da böyle geçecek gibi gözüküyor.
Herkes 2020’yi kayıp bir yıl olarak görüyor, 2021’in de böyle olmasına tahammül edemeyiz.
Bunu tersine çevirecek tek şey aşılar gibi gözüküyor.
Dünya nüfusunun yüzde 70’i bağışıklık kazanmadan bu virüsten kurtulamayacağımız.
Bu net...
Ben gazeteci olarak her gün gazeteye gittim.
Haber virüs dinlemiyor.
Ama çok da mutlu değilim. Odama kapanarak da gazetecilik olmuyor, tadı çıkmıyor.
Dışarıda olmalıyız, yeniden o hareketli sosyal hayata dönmeliyiz.
Ve dedim ki;
Gönüllü olayım ve aşı çalışmalarına katılayım.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji-İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Şükran Köse aradı.
“Topluma örnek ol. Bu çalışmaya katılınca kendini daha iyi hissedeceksin” dedi.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim.
Ve gerekli imzaları attım.

Haberin Devamı

Gönüllü oldum aşım yapıldı

 
Aşı için hangi
aşamalardan geçtim

ENFEKSİYON Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji-İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Şükran Köse’yi uzun yıllardır tanıyorum. Sağlık ordumuzun isimsiz kahramanlarından biridir. Ekibi de öyle... Beni odaya aldılar süreci anlattılar.
“Dışlama Kriterleri” adı verilen iki sayfalık formdaki soruları yöneltip çalışma için uygun olup olmadığımı öğrendiler.
Aşı için geçmişte Kovid-19’a yakalanmamış olmak gerekiyordu.
Önce PCR testi yapıldı. Ardından Kovid-19 geçirip geçirmediğimi belirlemek üzere antikor testi için kan örneği alındı.
Ve iki gün sonra Şükran Köse hoca aradı, “Bekliyorum” dedi.
PCR testimin ve antikor sonucumun negatif olduğu anlaşılmıştı.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim.
Önce ateşim ve tansiyonum ölçüldü.
Aşı grubunda mı, yoksa plasebo (aşı görünüm verilmiş sıvı) grubunda mı olduğumun 10 gün sonra belli olacağı söylendi.
O an cep telefonuma Kovid-19 aşı çalışmasıyla ilgili bana verilen onay kodu düştü.
Numarayı söyledim.
Aşım kutudan çıkarıldı.
Ve aşıyı Prof. Dr. Şükran Köse kendisi vurdu.
Hiçbir acı hissetmedim.
Odasında kahvemizi içerken sohbet ettik.
Yarım saat beklememizi istedi ve sonrasında yine ateşim, tansiyonum ölçüldükten sonra hastaneden ayrıldım.

Haberin Devamı

Gönüllü oldum aşım yapıldı

 
Hiçbir yan etki hissetmedim

BAŞTAN söyleyeyim.
Benim iğne, hastane korkum yoktur. Kan alınırken bakabilirim, hatta ameliyat bile izleyebilirim.
İğne korkusu olanların içi rahat olsun.
Aşı olurken en ufak acı hissetmedim.
Aşı olduktan sonra gazeteye gittim, çalışmalarıma devam ettim.
Günlük hayatıma aynen devam ettim.
Gece ne ateş oldu, ne de ağrı...
Gece yatarken ateşimi kontrol edip bir kenara yazdım.
Ertesi sabah da aynı şeyi yaptım.
Öğlene doğru 800’lü hatların birinden telefon geldi.
Aşıyla ilgili bazı sorular soruldu.
Yan etkilerinin olup olmadığını içeren bir anketti.
Hepsine cevap verdim.
Aşımın üzerinden 4 gün geçti ve her şey yolunda gözüküyor.
İkincisini 14 gün sonra olacağım.
Plasebo ise bu çalışmaya gönüllü olarak katıldığım için ilk gelen partiden bana aşı yapılacak.
İşte bu kadar...

Haberin Devamı

Gönüllü oldum aşım yapıldı

 
Neden bu çalışmaya katıldım

ÇÜNKÜ aşı olmadan bu iş bitmeyecek.
Ve uzun süren bu süreçte herkesin kafası karıştı. Önce evlere kapandık şimdi de aşıyla umutlandık. Ve bugün biz aşı tartışmaları yapıyoruz.
“Hangi aşı?” diye; “Aşıların yan etkisi var mı?” diye...
Ben her zaman bir toplum gönüllüsü oldum. Çok genç yaşlarımdan itibaren sivil toplum örgütlerinin içinde yer aldım, gazeteci olarak da topluma öncülük etmemiz gerektiğini düşündüm.
Ben bilime inanıyorum.
Bilimin onay verdiği her şeyde gönül rahatlığıyla varım.
Hangi aşı meselesine gelince...
İşimiz uzun, her yıl belki de altı ayda bir aşı olacağız.
Bugün Çin, yarın Alman ve en sonunda Türk aşılarını olacağız.
Aşı olmalıyız.
Yoksa bu Kovid-19 belası daha uzun süre devam edecek.

Haberin Devamı


Uğur Şahin’le aynı görüşteyim

BU süreçte gurur duyduğumuz iki bilim insanı oldu.
Amerikan Pfizer firmasıyla koronavirüsü aşısını geliştiren Alman BioNTech firmasının kurucusu Dr. Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin...
Bakın Şahin Çinli Sinovac firması tarafından üretilen CoronaVac aşısıyla ilgili nasıl bir yorum yapıyor.
“Çin’den gelen aşı da etkili olduğunu gösteriyor. Galiba yüzde 85, yüzde 86 etkisi var. Bu güzel ve etkili bir aşı sayılır. Çin aşısı veya BioNTech aşısı veya başka devletin aşısı diye hiç sakınca olmasın. Çinliler de bu aşıyı uzun bir şekilde deneylerden ve klinik testlerden geçirdi. Mühim olan yeterince sayıda aşının Türkiye’de olması lazım. Şimdiye kadar gördüğüm bütün aşılar iyi etki gösteriyor ve yardım edebilir.”
Ben de aynı görüşteyim.
Bir an önce aşı olmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları