Geçmiş olsun Türkiye

ASLINDA yazacaklarımın özetini Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener söyledi.

Haberin Devamı

Dedi ki; “Bu deprem 17 Ağustos 1999 depreminden sonra en büyük deprem. Maalesef o büyüklükteki depremi yeniden yaşıyoruz. Hep ‘Marmara’da deprem ne zaman olacak’ diyorduk. Türkiye’de yaşıyorsak maalesef bu depremlere hazır olmamız gerekiyor.”
İzmir depreminin görüntüleri hala hafızalarımızda duruyor.
Ki bu deprem; İzmir’den çok daha şiddetli ve uzun sürdü.
Sadece Türkiye’de değil; yakın ülkelerin tamamında hissedildi ve oralarda da can ve mal kaybı var.
Tablonun ağır olduğu bir gerçek...
Evet; gerçek bu...
Türkiye’de yaşıyorsak depremlere karşı hazır olmamız gerekiyor.
Peki hazır mıyız?
99 depreminden sonra yönetmelikler değişti ve güncellendi.
Bunun olumlu etkisini elbette görüyoruz.
Ama kabul edelim ki; yapı stoğumuz eski ve belki de Türkiye’nin yarısından fazlası 99’daki deprem öncesinde yapılmış bina stoğundan oluşuyor.
O yüzden sık sık yaptığımız uyarıyı bir kez daha yapmak istiyorum.
Türkiye’nin kentsel dönüşümünün sağlıklı yapması lazım.
Bu depremler bitmeyeceğine göre şehirlerimizi yeniden dizayn etmeliyiz.
Bugün “yık yenisini yap” diye algılanan kentsel dönüşüm aslında gayrimenkulde büyük bir değişimi gerektiriyor.
Bunu yapabiliriz.
Bu krizden çıkınca herkesin şapkasını çıkarıp gerçekleri düşünmesi gerekir.
Siyaset malzemesi yapmadan Türkiye’nin bu dönüşümünü gerçekleştirelim.
Geçmiş olsun Türkiyem...

Haberin Devamı


AFAD’a göre hareket edelim

İZMİR depreminde bütün Türkiye müthiş bir dayanışma örneği göstermişti.
Bu sefer depremin verdiği zarar çok daha fazla...
O zaman da gördük ki; yardıma koşan çok sayıda vatandaşımız oldu.
Bu deneyimleri kullanarak daha organize olarak yardımlarımızı yapmalıyız.
AFAD en önemli kurum ve AFAD’ın yönlendirmesine göre yapacaklarımızı planlayalım.


Üzerimize düşeni yapalım

DEPREMİN daha fazla hissedildiği 10 ilin yeniden ayağa kalkması için zaman ihtiyaç var.
Bir yandan can kaybının getirdiği büyük acı, bir yandan mal kayıplarından dolayı yaşanan mutsuzlukları el birliğiyle halledeceğiz.
Türkiye’nin yaraları saracak gücü her zaman vardı, yine olacak.
Bu geçen zamanda sadece o bölgede yaşayanların değil, bütün Türkiye’nin dayanışmaya ihtiyacı var.
İzmir depreminde güzel modeller hayata geçirildi.
Örneğin kira yardımları toplandı.
Bir ayın sonunda evsiz kimse kalmamıştı.
Yine örneğin odalar, dernekler konut ihtiyacı için kampanyalar yaptılar.
Ve kısa sürede devletin de desteğiyle deprem konutları yapıldı.
Kira yardımları ve deprem konutları için üzerimize düşeni yapalım.

Haberin Devamı


Bilime inanalım

BİLİM Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 11 Nisan 2022’de Zonguldak’ın Ereğli ilçesi açıklarında 4.4 büyüklüğündeki depremin ardından, “Doğu Anadolu Fayı üzerinde Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde bundan sonraki depremlerin oralarda olacağını düşünüyorum” uyarısında bulunmuştu.
Bu haber satır aralarında kaybolup gitti.
Bilime inanalım.
Bilimden uzaklaşmayalım.
Bilimin yönlendirmesiyle hareket edelim.
Ve şu kentsel dönüşümü gerçekten yapalım.


Kamu binaları
örnek olmalı

DEPREM bölgesinde bazı hastanelerin yıkıldığını ya da ciddi hasar aldığını gördük.
Ve bunların çoğu 1999 Körfez depreminden sonra, yani yeni deprem yönetmeliğine göre yapılmış binalar...
Türkiye gibi deprem riski fazla olan ülkelerde yeni yapılmış hiçbir binanın hasar bile görmemesi gerekirken yakılması denetimlerin eksik yapıldığını gösteriyor.
Bu krizden hemen sonra Türkiye’deki yapı stoğunun tekrar gözden geçirilmesi gerekir.

Yazarın Tüm Yazıları