En büyük anket sandıktır

 
Ve gerçekten de aşağı yukarı sonuçları birkaç hafta öncesinde söylerlerdi.
Birkaç seçimdir firmaların tahminlerinde yanıldıklarını görüyoruz.
Böyle olunca büyük bir itibar kaybına uğradılar.
Aslında ben bunu şöyle yorumluyorum.
Her konuda olduğu gibi bu sektörde bir şirket enflasyonu oluştu.
Bir sokakta birden fazla eczane, birden fazla bakkal gibi seçim dönemlerinde isimlerini duyduğumuz şirketler türedi ve sonunda bu noktaya geldik.
Ben kamuoyunun nabzının tutulmasını, istatistiklerle desteklenmesini, kamusal algının izlenmesini çok önemsiyorum.
Çünkü bu veriler toplumun beklentilerini, isteklerini bizlere yansıtıyor.
Değişimin, gelişimin ölçüsünü başka türlü nasıl göreceğiz ki...
O yüzden bu şirketlerin itibar kayıplarını önce kendilerinin sonra da hepimizin düşünmesi gerektiğine inanıyorum.
Gelelim anketlere...
Ben en büyük anketin sandık olduğunu düşünüyorum.
Türk demokrasisini eleştirebilir, birçok eksiğini sıralayabiliriz.
Ama insanların özgür iradesiyle sandığa gidişini ayrı bir yere koymamız gerekir.
Seçimler başta bir gerginlik, bir belirsizlik yaratsa da; sonrasında da demokrasinin önünü açar.
Seçilenlere işleri düzeltmek, vaat ettiklerini yapabilmek için bir görev verir.
En büyük anketi pazar gecesi göreceğiz.

 
Seçimler biter dostluklar kalır

DÜN Mermer Fuarı’nın 25’incisinin açılışı vardı.
Ben de törendeydim.
Hem sektör temsilcilerini, hem de Aziz Kocaoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak son fuar konuşmasını dinledim.
Bir kere söyleyeyim.
fuarizmir; sadece bu bölgenin değil, Türkiye’nin gurur duyacağı bir adres oldu.
Bunu ben değil; fuarlara katılan herkes söylüyor.
İzmir’in genetiğinde fuarlar, organizasyonlar, kongreler hep vardı.
fuarizmir ile bu fark yine ortaya çıktı.
Bence şimdi bunun içini doldurma dönemi başlamalı.
Mermer Fuarı gerçekten de çok başarılı oldu.
MARBLE; dünyadaki üç önemli fuar arasında gösteriliyor.
Verona en popüler, ardından İzmir geliyor, Çinliler de arkamızdan koşuyor.
Ama ticaret anlamında MARBLE dünyanın zirvesinde gösteriliyor.
Demek ki; bu birinciliği perçinlemek gerekiyor.
Törende Aziz Kocaoğlu bir veda konuşması yaptı.
“Bu fuarın sahibi İzmir’dir. İzmir’de kalmasında da büyük fayda vardır” diyerek bir anlamda tavsiyede bulundu.
Ve “Hakkınızı helal edin” diyerek final yaptı.
Şu hoşuma gitti.
Kocaoğlu ile Cumhur İttifakı’nın İzmir adayı Nihat Zeybekci aynı dönemde belediye başkanı oldu. Ege’nin birçok ortak konusunda beraber çalıştılar.
Dolayısıyla İzmir’in önemini Zeybekci daha o günlerden çok iyi biliyor.
Kürsüde Kocaoğlu bunu dile getirdi, Zeybekci de fuarın açılış kurdelesini keserken siyasi nezakete örnek olabilecek bir fotoğraf verdiler.
Seçimler biter, dostluklar kalır.

 
Oteller dolu

DİJİTAL dünya alışkanlıkları değiştiriyor; doğru...
İtirazım yok.
Belki sanal fuarların sayısı da artıyor; bu da doğru...
Ama yüz yüze iletişimi, insanın dokunmasını, o ortamı hissetmesini hiçbir dijital platform yapamaz.
O yüzden uzunca bir süre bu böyle devam edecek.
Fuarlar, kongreler yine olmaya devam edecek.
Baktım yine oteller dolu, restoranlarda yer yok.
Mermer fuarı İzmir’in en önemli organizasyonlarından biri...
Ve bence bunun sayısını artırmalıyız.
İzmir’in yatak kapasitesi de en az 5 katına çıkmalı.

Takvim tartışması

DİYORLAR Kİ...
“Sen fikrini değiştirdin; eskiden adaylar altı ay önceden açıklansın diyordun şimdi Yüksek Seçim Kurulu’nun takvimini yeterli bulduğunu söylüyorsun. Oysa herşey yüzeysel konuşuluyor. Adaylar her konuda fikir beyan ediyorlar ama kampanya başlangıcıyla bugün geldikleri nokta arasında bile onların görüşlerinde de değişiklikler var. O yüzden altı ay öncesi ideal bir süredir...”
Bu da doğru...
Ben bunu şundan dolayı söylemiştim.
Seçim kampanyaları eskisinden çok daha maliyetli ve ekipleri çok fazla yoruyor.
Ya kampanyaların şekilleri, yöntemleri değişecek ya da başka bir formül bulunacak.
Yaşayıp göreceğiz.