Destekliyorum ve yapılmasını istiyorum

En baştan fikrimi söylemeliyim.
Körfez Tüp Geçiş Projesi’ni destekliyorum.
Ve bir an önce yapılmasını istiyorum.
Elbette endişeleri giderecek çözümlerin bulunması kaydıyla, elbette kentin geleceğini, özellikle de körfezin güvenliğini korumak şartıyla...
İzmir tutkumu yazılarımı takip edenler bilir.
Sizin gibi ben de bu kente tutkuyla bağlıyım.
Tutkuyla diyorum, çünkü birkaç gün uzaklaştığımda burnumun direği sızlıyor.
Dünyanın en güzel yerinde bile olsam elimde değil; özlüyorum.
Üçüncü günün akşamında beynime “Geri dönmeliyim” sinyallerinin gittiğini biliyorum.
Dördüncü gün bir huzursuzluk başlıyor bende ve İzmir’e ayak bastığım ana kadar bu böyle devam ediyor.
İşte İzmir benim için böyle bir tutku...
O yüzden kenti bozabilecek, geleceğini etkileyebilecek hiçbir şeye “Evet...” diyecek değilim.

***

Ama şunları da istiyorum.
Örneğin İzmir’in Türkiye’nin gündeminde daha fazla yer almasını, daha çok konuşulmasını, büyük projelerle anılmasını arzu ediyorum. Bunu hak ettiğini de düşünüyorum.
İzmir’in uluslararası büyük organizasyonlara evsahipliği yapmasını istiyorum. EXPO’yu da işte bu yüzden çok desteklemiştim. Bu organizasyonlar kenti bir üst lige taşıyor, daha fazla tanınmasını sağlıyor. Marka kent olduğunuzda da herkes daha mutlu oluyor.
Festivalleri olan; kültür, sanat etkinlikleriyle tanınan bir İzmir hayal ediyorum. Ünlü sanatçıların konserler verdiği, büyük prodüksiyonların sahnelendiği bir İzmir kurguluyorum. O yüzden Karşıyaka’ya yapılacak opera binasını sabırsızlıkla bekliyorum.
Ve kafamda daha birçok şey uçuşuyor.

***

Böyle bir iklim söyler misiniz dünyanın neresinde var.
Böyle bir insan kaynağı, böyle bir demokrasi anlayışı, böyle bir yaşam sevinci söyler misiniz dünyanın neresinde var.
Fikirlerin yeşerdiği, siyasetin şekillendiği, çocuklarımızın mutlu hayaller kurabildikleri bir şehir Türkiye’nin neresinde var.
İzmir hak ediyor; hem de sonuna kadar hak ediyor.

***

Ve şuna da inanıyorum.
Gelmiş geçmiş bütün hükümetlerin İzmir’e bir borcu var.
Gelmiş geçmiş bütün belediye başkanlarının İzmir’e bir borcu var.
Çünkü İzmir hep bekledi, sabretti, sırasını bekledi.
Beklerken de eli boş durmadı; şikayet etmedi “Haksızlık yapılıyor” demedi.
İhracata katkıda bulundu, vergisini son kuruşuna kadar ödedi, katma değer yaratan alanlara yatırım yaptı, kamu durdu özel sektör yükü sırtlandı.
Hükümetlerin son 30 yılda projelerde önceliği başka yerlere vermesini kafasına takmadı.
İzmir’in geleceğine herkes gibi ben de inanıyorum.
Ama kenti geliştirecek, değiştirecek, büyütecek, örnek olacak, hayaller kurduracak projeler de bekliyorum.

***

Körfez İzmir’in pırlantası...
Daha çok parlamasını, daha çok değer yapmasını, İzmir’e yeni bir İzmir katmasını bekliyorum.
Körfez geçiş projesini o yüzden istiyorum.
Ama körfezi canlandıracak, yeniden hayat bulduracak, İzmir’e değer katacak yatırımların yapılması için ÇED raporunu da bekliyorum.
İki yıldır bırakın ÇED’i, başlaması için gerekli imzanın atılmamasını da eleştiriyorum.