Değişimin önüne geçemezsiniz

OSMANGAZİ Köprüsü dün devreye girdi. 2 yıl içinde bağlantı yolları tamamlandığında İzmir–İstanbul arası 3–3.5 saate inecek. Bu müthiş bir şey...

Haberin Devamı

Sadece ekonomi değil, sosyal hayat da değişecek.

İstanbul ve İzmir dışında arada kalan kentler de bundan etkilenecek.
Örneğin Balıkesir...
Ben Balıkesir’i hep geçilen, arada mola verilen bir kent olarak gördüm.
Göreceksiniz, Balıkesir bu projeden en fazla etkilenen kent olacak.
Artık ortada kalan bir yer değil; ulaşılan, yatırım yapılan bir kent olarak akıllara gelecek.
Tabii mesafeler kısalınca özellikle İstanbulluların gözü kulağı Ege’de olacak.
Bu çok normal...
Bazıları hızlı büyümeden endişeliler.
“Türkiye’de kötü örnekler çok, en azından mevcutlar böyle kalsın” diye düşünenler var.
Ben bu endişeleri haklı buluyorum.
Nedense istikrarlı ve disiplinli bir büyümeyi gerçekleştiremiyoruz.
Dağı taşı konutla doldurup, güzelim yerleri yaşanmayacak hale getiriyoruz.
O yüzden diyorum ki...
Büyümenin ve değişimin önüne geçemiyorsunuz.
“Osmangazi Köprüsü yapılmasın” diyemezsiniz.
İyi ki yapıldı.
Mesafelerin kısalması iyidir.
Önemli olan bozmadan, bozulmadan büyümektir.

Haberin Devamı


Teğet geçti doğru

DOĞRU söylemişler.
“Çeşme fanatikleri, aşıkları var. O yüzden kriz Çeşme’yi teğet geçti...”
İzmir’e yakınlığından, ikinci konutlardan dolayı Çeşme’nin böyle bir derdi yok.
Sezon kısa, otel sayısı da az olunca Antalya’nın yaşadığı buralarda çok hissedilmiyor.
Ama bu durum gerçek bir Türkiye fotoğrafını da yansıtmıyor.
Çünkü turizmdeki kayıp bazı bölgelerde yüzde 40’ın da üstünde...
Örneğin Dalyan, Fethiye, Didim gibi ağırlıklı olarak yabancılarla çalışan turizmciler kan ağlıyor.
Bazıları geçen yıllar da yatırıma girmiş, otellerini yenilemişler ya da kapasite artışına gitmişlerdi.
Şimdi ise kredileri nasıl ödeyeceklerini düşünüyorlar.
Rusya’yla ilişkilerin düzelmesi elbette pozitif bir etki yapacak, İsrail’le yapılan anlaşma bazı bölgelerin sıkıntısına merhem olacak ancak kayıpları telafi edecek bir durum henüz ortada yok.
Çeşme Otelciler Birliği Başkanı Veysi Öncel, “Çeşme, Türk turizminde iç piyasa ağırlıklı çalıştığı için kriz için ölçü almamak lazım” diyor.
Katılıyorum.
Her bölgeyi kendi gerçekleriyle analiz etmekte fayda var.
Ama şu soruyu da sormadan edemeyeceğim:
“Çeşme aşıkları buranın böyle kalmasını istiyor. Bu halini korumak mümkün mü?”
Önümüzde kötü örnekler var.
Turizmi başlatan birçok tatil beldesi bugün tanınmayacak halde...
Kalabalık ve bir büyük şehir görüntüsünde...
Herkes gibi ben de Çeşme’nin korunmasını istiyorum.
Büyüyecekse, gelişecekse planlı olmasını da istiyorum.

Haberin Devamı


Kimseye yaranılmıyor

NEDENSE şöyle bir refleks oluştu.
Bir tarafı yazıyorsunuz, öteki taraf üzerinize hücum ediyor.
“Ama herkes haklı, şöyle yapmalıyız” diyorsunuz, her iki taraf da üzerinize hücum ediyor.
Alkışlayan az da, ağzına geleni söyleyen çok...
Ya arkadaş biraz dinle, biraz düşün, biraz zaman geçsin yeniden tartış...
Ortak bir yol bul...
Olmaz...
Olmuyor...
Ne yazık ki, son dönemde kimseye yaranılmıyor.


Alkışlanacak da çok yanımız var

ELEŞTİRİLECEK çok yanımız var da; imrenilecek, alkışlanacak da çok yanımız var.
Geçenlerde manşetten vermiştik.
İzmir’de eczacı teknikeri Nuran Baştan, “Bu bayram bir çocuk da sen giydir” diye bir kampanya başlattı.
Telefonları susmamış, başta düşünülen sayının çok ama çok üzerine çıkmış.
Bazen öyle olaylar oluyor ki, sesimiz çıkmıyor.
Ama bazen de telefonlar yetişmiyor.

Yazarın Tüm Yazıları