Cüceloğlu is değil iz bırakanlardandı

HERKES gibi ben de çok üzüldüm.

Haberin Devamı


Doğan Cüceloğlu hayatımıza dokunan insanlardan biriydi.
Arada yazarım.
Bazı insanlar iz, bazıları da is bırakır.
Cüceloğlu iz bırakanlardandı.
Olayları, yaşadıklarımızı, yaşayabileceklerimizi örnekleriyle anlatır ve farkındalık yaratmaya çalışırdı.
Birçok kitabını okudum, defalarca kendisini dinledim ve kendime göre notlar çıkardım hep...
Cüceloğlu’nda hoşuma giden şuydu;
Yorumları didaktik değil, yol göstericiydi.
Psikolojiyi sevdiren insanlardı.
Ama bunu Türkiye’nin gerçeklerini, değerlerini öne çıkararak yapması ayrıca hoşuma giderdi.
Ve kendinden örnekler vererek çözümlemeler yapmasına da bayılırdım.
Hele ölümünün ardından en çok izlenen annesiyle ilgili o videosu hiçbir zaman akıllardan silinmeyecek.
Ölümü tarif ederken annesini anlatıyor Cüceloğlu...
Ve diyor ki;
“Annem hastalandı ve öldü diyorlar ama hep içimde ‘misafirliğe gitti, bir gün sonra gelecek, iki gün sonra gelecek’ diye bakıyorum. Üç gün geçti gelmedi, dört gün geçti gelmedi, beş gün geçti gelmedi. Ve bir gün dedim ki ‘ben annemi bir daha göremeyeceğim’. Ölümün o zaman farkına vardım, bir daha göremeyeceğim. Ve kaçtım, mezarının yanına gittim. Ve orada annem, böyle kalakaldım. Annemi bir daha göremeyeceğim, öyle kalakaldım. Eve geldim, babamı gördüm ve dedim ki ‘Allah’ım inşallah babam ölmez’. Çünkü ölümü öğrendim artık, ölünebiliyor. Babamın da kendine özgü sorunları vardı, o da dört yaşından beri babasız büyümüş. Bir gün bir şey yaptım ‘Niye öyle yapıyorsun’ diye bağırdı, ben kalakaldım ve enteresan bir şekilde çocuk aklımla şuna karar vermiştim: ‘Annen yok, kimsen yok’. Ve böyle bir karar verdiğimi yıllar sonra anladım, annen yok kimsen yok. O zaman kimsen yoksa senin bir şey istemeye hakkın yok, sadece başkalarını memnun etmeye çalışırsın. Annen yok, kimsen yok.”
Biliyorum bu videoyu benim gibi defalarca seyrettiniz.
Gözyaşlarımı hiç tutamam, asla saklayamam.
Doğan Cüceloğlu’nun ölüm haberi gelince belki de defalarca bu videoyu seyrettim.
Ve bende iz bırakan yönleriyle Doğan Cüceloğlu’nu bir kez daha andım.
Nurlar içinde uyusun...

Haberin Devamı

Cüceloğlu is değil iz bırakanlardandı

Haberin Devamı


Bazen tesadüfler çok güzel olur

DOĞAN Cüceloğlu’nu tanıdığım ilk günü düşündüm. Ve buldum.
Çanakkale Subay Orduevi’nde askerlik yapıyordum. Orduevinin bütün işleri benim üzerimdeydi. Odalar, restoran, işletmeler, kantin... Orduevinde askerlik yapanlara “Askerlik yaptım demeyin” derler ama ben bunun tam tersi olduğunu oraya gidince anladım. Bitmeyen işlere gazeteci olarak alışkındım ama orduevinde işler gerçekten de bitmiyordu.
Bir gün resepsiyona tanıdık bir yüz geldi.
Doğan Cüceloğlu’ydu.
İsmiyle hitap edince çok mutlu oldu.
Kendimi tanıttım, gazeteci olduğumu öğrenince çok daha mutlu oldu.
Kahve ikram ettim, sohbet ettik.
Hem de epey sohbet ettik.
Birkaç yıl sonra bir panelde karşılaştık, kendimi hatırlattım.
Çanakkale’de başladığımız o güzel sohbeti İzmir’de devam ettirdik.
Doğan Cüceloğlu gibi insanlar herkesin omuzuna, kalbine dokunan insanlardır.
Tanıdığıma her zaman mutlu olduğum kişilerden biriydi.

Haberin Devamı


Bu podcast’i dinleyin

MESLEKTAŞIM Nilay Örnek’ın podcast’lerini çok seviyorum. Spotify’da dinleyebiliyorsunuz. “Nasıl olunur” başlıklı podcast’lerde “Nasıl olunur” başlığıyla harika röportajlar yapıyor. Doğan Cüceloğlu’yla ilgili röportaj da harika... Mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim.
Orada diyor ki;
“Bilgi hiç önemli değil, farkındalık önemli. Bilen değil yaşayan insan olarak, herkes gibi biri olarak insanların karşısındayım...”
Çok hoşuma gitti.
Dinleyin...


Sahici insanlara daha çok ihtiyaç var

BUGÜN hiç siyasete, günlük rutine girmek istemedim. Doğan Cüceloğlu gibi sahici insanları toplum olarak seviyoruz. Bu insanların sayısının çok daha fazla olmasını istiyoruz. Örneğin siyasette sahici insanlara galiba daha çok ihtiyaç var. Olduğu gibi, düşündüğü gibi, olması gerektiği gibi davranan...
Aka kara, karaya ak demeyen...
Toplumun hissettiklerini, heyecanını, beklentilerini yansıtan siyasetçiler...
Örneğin eleştiri yapan, hatasını kabul eden, özür dileyen siyasetçiler...
Ya da dinleyen, dinleten, dinlettiren siyasetçiler...
Hep yazıyorum, yazıyoruz.
Bizim gibi ülkelerde siyaset çok önemli.
Siyasetin tansiyonu, konuları, üslubu değiştikçe; siyasetçiler geçmişten daha çok geleceği tartıştıkça demokrasimiz de olgunlaşacak, güçlenecek.

Yazarın Tüm Yazıları