Bir gayret daha

HERKES Bilim Kurulu’ndan yasaklar, tedbirlerle ilgili yeni tavsiyeler bekliyordu. Ancak Bilim Kurulu ertelendi. Şimdi gözler hafta başındaki Bakanlar Kurulu’na çevrildi. Önümüzdeki günlerde Ramazan başlayacak ve arife gününden itibaren restoranlar, işletmeler kapanacak.Her fırsatta yazıyorum.

Haberin Devamı


Bu işletmelerin ayakta kalması gerekiyor.
Bu pandemi birkaç aya sönecek, aşılar arttıkça her ülke biraz rahatlayacak.
Ancak bu işletmelerin dayanacak gücü de kalmadı.
Devletleri, hükümetleri çok iyi anlıyorum.
İmkanları olan ülkeler ciro kayıplarını karşıladılar ve işletmelerin yaşamalarını sağladılar.
Ama bu imkanı olmayanlar süreci zamana yaydılar.
Şimdi yeniden karar verme zamanı geldi.
Türkiye günlük 55 bin vaka sayısını mutlaka geriye çekmek zorunda.
Yoksa sağlık sistemi kilitlenecek, vaka sayıları 100 binlere gelecek ve maalesef ölümler artacak.
Gerçek şu ki; Türkiye’nin en az iki hafta tam kapanmaya ihtiyacı var.
Eğer son dakika değişikliği olmayacak ve bu işletmeler kapanacaksa; o zaman kısmi ya da tam kapanmayı bizler de düşünmeliyiz.
Özel sektör bu iki haftada evden ya da hibrit bir modelle çalışabilir.
Devlet daireleri de geçen yılın bazı dönemlerinde olduğu gibi yapabilir.
Böyle bir beklenti kamuoyunda var.
O zaman işletmelere biraz daha destek vermek, en azından hazirana kadar bütçe imkanlarını kullanarak kredi olanaklarını, vergi ertelemelerini yapmalıyız.
Çünkü bunu yapamazsak işletmelerin bir kısmı kapılarını pandemi bitse de açamayacak.
Bir gayret daha...

 

Haberin Devamı

Maratonlar bir kentin rengidir

MARKA olmuş bütün kentlerin sporu, sanatı ön plana çıkardığını görüyoruz.
Koşular, maratonlar da onlardan biri...
Yıllarca İzmir’in de bir maratonu olması lazım; diye yazdım.
Ve bu yarışların uluslararası olması gerektiğini söyledim.
Maraton İzmir’in ikincisi yarın koşulacak.
Tabii pandemi koşullarının elverdiği ölçüde...
İzmir’in sokaklarında olmak istemeyenler sanal olarak #BizKoşarız platformu üzerinden koşuya katılabilecek. Bunun için öncelikli olarak Facebook profili, Google hesabı veya e-posta adresiyle #bizkoşarız Sanal Koşu Kulübü’ne kayıt olmaları da gerekiyor.
Profilin GPS cihazı, akıllı saat ve telefon uygulaması ile eşleştirilmesi lazım. Kayıt işleminin tamamlanmasının ardından sanal koşu ve meydan okuma seçilip koşu başlatılıyor. Sanal koşuda 10 bin metre tamamlandığında puan karşılığı ödül kazanıyorsunuz.
Paris maratonu, New York, Londra, Roma, Boston maratonları dünyaca ünlü yarışlar. Bunlara son yıllarda İstanbul da eklendi.
Bu ilgiyi yabancı medyadan da takip edebiliyorsunuz.
Geçtiğimiz yıl birincisi pandemi koşullarında gerçekleştirildi. Geçen yıl normalde nisan ayında yapılması planlanan koşu ekimde oldu. 42 kilometrede 495, 10 kilometrede 820 kişi katıldı. Bu yılın rakamlarına baktım. 10 kilometrede 914, 42 kilometrede 400 kişi koşacak.
Sayılar aşağı yukarı aynı olması bile sevindirici... Çünkü dünya zor bir pandemi sürecinden geçiyor. Bu bile İzmir maratonunun tuttuğunun bir kanıtı...

Haberin Devamı


Bakar mısınız konu başlıklarına

MARATON İzmir’in her yıl başka bir temayla koşuluyor olmasını da seviyorum. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Programı’nın 17 kalkınma hedefinden yola çıkarak “Sürdürülebilir bir Dünya için Koşuyoruz” teması seçilmiş.
Bu maddeler şunlar;
“Yoksulluğa son, açlığa son, sağlıklı ve kaliteli yaşam, nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su ve sanitasyon, erişilebilir ve temiz enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayi, yenilikçilik ve altyapı, eşitsizliklerin azaltılması, sürdürülebilir şehirler ve topluluklar, sorumlu üretim ve tüketim, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam, barış, adalet ve güçlü kurumlar, amaçlar için ortaklıklar...”
Bakar mısınız konulara...
Bu pandemi bize öyle şeyler öğretti ki...
O başlıklardan biri de dünyayı çok yorduğumuzdu.
Eskisi gibi davranmaya, tüketmeye devam edersek bu bizim bildiğimiz dünya olmaktan çıkacak.

Haberin Devamı


Eğitim kadrosunu bir
teşekküre hak ediyor

ELBETTE sporcularımız aşılansın. Pandemiye rağmen spor karşılaşmalarını devam ettiriyorlar. Doğruyu söylemek gerekirse evde daha çok kaldığımız günlerde, gecelerde o maçlar da olmasa ne yaparız bilemiyorum.
Herkesin süratle aşılanmasından yanayım.
Ama eğitim kadromuz da ıskalanmamalı.
Bu dönemin gizli kahramanları da öğretmenlerimizdir, okul yöneticilerimiz ve kadrolarıdır.
Gerçekten de üstün bir performans göstererek çocuklarımızın eğitimlerini veriyorlar.
Eksikler elbette var.
Ama bunlar hayat normale döndüğünde kapatılabilir.
Öğretmenlerimizi hızla aşılayalım.
Gerekirse bu sene yaz tatillerini kısa tutarak çocuklarımızı okullarda tutalım.

Yazarın Tüm Yazıları