Aşı onayları yanıltmasın bizi zorlu bir kış bekliyor

Dün İngiltere, koronavirüse karşı geliştirilen ve yüzde 95 etkinlik gösteren Pfizer BioNTech aşısının kullanımını resmi olarak onayladı.
Yakında Moderna, AstraZeneca Oxford ve Rusya’nın aşısı Sputnik V’den de iyi haberler geleceğini düşünüyorum.
Çin aşısıyla ilgili epey spekülasyon yapılıyor.
Ama dikkatinizi çekerek Çin gibi nüfusu fazla bir ülkede virüs kontrol altına alınmış durumda.
Bundan en önemli etken de aşı...
O yüzden Çin aşısına karşı da ön yargılı olmamak lazım.
Belki de aşıyla ilgili Çinli bilim insanlarının daha fazla bilimsel açıklama yapmaları bu spekülasyonları önleyebilir.
İngiltere’nin Pfizer BioNTech tarafından geliştirilen Kovid-19 aşısının kullanımına onay vermesi önemlidir.
Çünkü bu iyi haberler herkesin üzerinde olumlu etki yaratıyor.
Ekonominin çarkları bile daha hızlı dönüyor.
İnsanların önünü görmeleri için nefes aldırıyor.
Yine de hatırlatmak isterim.
İngiltere’nin onayı, diğer aşılarla ilgili gelecek haberler sadece bir başlangıç...
Çünkü aşıların üretilmesi, yaygınlaşması, uygulanması hep bir süreç...
Bu da kışın zorlu geçeceğini bizlere hatırlatıyor.
Önümüzdeki bahara kadar sıkıntılı günler bizi bekliyor.
Bu arada BioNTech’in kurucuları Özlem Türeci ve Prof. Dr. Uğur Şahin’i bir kez daha tebrik ediyorum.
Hepimizi gururlandıran bu projeleriyle bizleri gururlandılar.
Türkiye’nin gençlerine örnek oldular.

Nobel hepsinin hakkıdır

DÜNYA medyası koronavirüs aşısını geliştiren Türk doktorlar Prof. Uğur Şahin’i ve eşi Özlem Türeci’yi yazıyor.
Çünkü değişen hayatımızı yeniden normale dönüştürecek aşının formülünü bulduklarını ve yüzde 90’ın üzerinde başarı yakaladıklarını söylüyorlar.
Bu müthiş bir hikaye...
Şahin ve eşi ve elbette şirketleri BioNTech; Nobel dahil birçok ödülün sahibi olabilirler.
Dünyanın bu salgından kurtulmasını sağlayan herkesin Nobel hakkıdır.
Büyük ihtimalle de ödüller bu isimlere gidecektir.

İki Türk’ün başarısının
keyfini çıkaralım

ÖZLEM Türeci ve Prof. Uğur Şahin BioNTech’in kurucuları.
Sosyal medyada takip ediyorum.
Diyorlar ki;
“Neden hep Uğur Şahin daha çok ön plana çıkarılıyor...”
Ya da...
“Neden Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci” diye yazılıyor.
Çoğu zaman şirketlerin bir sözcüsü olur.
Ve bu isimler daha çok vitrinde olur, şirketin görünen yüzü olur.
Ama benim gibiler bilir ki, hiçbir başarı tek bir kişinin değildir.
Hele koronavirüs gibi dünyanın başına gelmiş bir belanın çözümü için yapılan çalışmalar asla tek bir kişinin öne çıkmasıyla olmaz.
Genetik bilimi özellikle de...
Ve lütfen o detaylara takılmayın.
BioNTech’in başarısıyla gururlanın.
İki Türk’ün bu başarısının keyfini çıkarın...

‘Bana bir şey olmaz’ demeyin

VE lütfen “Bana bir şey olmaz, benim bağışıklık sistemim güçlü” demeyin.
Çağla Kubat Windsurf Yelken Kulübü Antrenörü, sporcusu ve TYF Slalom komitesi üyesi Talat Aşıkoğlu koronaya verdiği mücadeleye yenik düştü.
Çeşme’de herkesin tanıdığı bir isimdi.
Her zaman pozitif, her zaman gülen ve sörf sevenlerin gençlerin hocasıydı.
Her gün spor yapan, bilinen hiçbir hastalığı olmayan biriydi Talat...
Ve maalesef Talat’ı kaybettik.
Herkes üzgün...
“Bana bir şey olmaz” demeyin.
Dikkat edin...

Okullar açık kalmalı

OKULLAR konusunda bence yine aceleci davrandık.
Ben okulların en başından beri açık olması gerektiğini savunuyorum.
AVM’ler açıksa, okullar da açık olmalı.
Sabah 05.00’ten 21.00’e kadar hayat devam ediyorsa; okullar da açık olmalı.
Belki hibrid, belki hem online hem yüz yüze ama bir şekilde çocuklar okullarına gitmeli.
Eğer AVM’ler bu önlemleri alabiliyorsa okullar çok daha iyisini alabilir.
Ben böyle düşünüyorum.
Ki...
Dünyanın birçok yerinde de benzer uygulamalar var.
Belki hayatın diğer alanlarını kısıtlıyorlar ama okulları mümkün olduğu kadar açık tutmaya çalışıyorlar.