Anılar, çocuklar ve gelecek

HER şey sırayla...

Haberin Devamı

 


Çocukluğumda babam beni İzmir’in sokaklarını tek tek gezdirirdi. İzmir ile kalmaz, bütün yakın çevreyi dolaştırırdı. Türkiye’de neredeyse gitmediğim yer kalmadı. Hep ailemin teşvikiyle, “Önce ülkeni gez, öğren” derlerdi.
Ve dedem...
Her cuma beni okuldan alır, vapurla Konak’a geçer, Kemeraltı’nı gezerdik.
Hisar Camii’nde ona eşlik ederdim.
Sonra her zaman gittiğimiz köfteciye, bazen ev yemekleri yapan lokantalara giderdik.
Finalde de meşhur Kemeraltı şambalisini yerdik.
Ya da Mennan’dan karadut dondurma...
Unutmam mümkün mü?
Arada o günleri hatırlamak için Kemeraltı’na gidiyorum.
Dedemin, babamın, annemin elimden tutup gezdirdikleri o sokaklarda kendi başıma turlar atıyorum.
Bana iyi geliyor...
Geçenlerde oğlum Atlas’ı aldım.
Önce Tarihi Asansör’e götürdüm. İzmir’e tepeden baktık. Atlas’a asansörü anlattım, İzmir’i, Güzelyalı’yı...
Karşıdan Karşıyaka’nın ne kadar güzel göründüğünden bahsettim.
Sonra da Kemeraltı’na gittik.
Dedemin, babamın benim için yaptığı o Kemeraltı turunu bu sefer ben Atlas için yaptım.
Sokaklar arasında kaybolurken, dilim döndüğünce ona kentin tarihini anlattım.
Yaşadıklarımı, yaşadıklarımızı...
Dikkatlice dinledi, sorular sordu.
Ve çok hoşuna gitti.
“Bir daha beni getir baba” dedi.
Söz verdim, yine götüreceğim.
Diyorum ki...
Büyüklerimizin bize anlattıklarını, öğrettiklerini bizler de çocuklarımıza, yakınlarımıza anlatalım.
Aktaralım...
Çocuklarımız yaşadıkları şehrin, ülkenin geçmişini, değerlerini öğrensinler.
Geçmişte yaptığım her gezi, her tur benim bugün gibi aklımda...
Eminim, Atlas da unutmayacak.
Ve günün birinde o da baba olduğunda çocuklarına aynı şeyi yapacak.

Haberin Devamı

Anılar, çocuklar ve gelecek


Bu ara ilgilendiğim haberler

HEPİMİZİN kulağı Yüksek Seçim Kurulu’ndan gelecek haberde...
Önemli çünkü...
YSK, ya “seçim bitmiştir” diyecek.
Ya da “İstanbul seçimleri tekrarlanacak” deyip, bir takvim açıklayacak.
Karar ne olursa olsun, demokrasi kazanmalı.
Türkiye büyük bir ülke, dolayısıyla problemleri de büyük...
Ama ben zamanın ruhunun Türkiye’ye hep iyi geldiğini düşünüyorum.
Bunda bizi biz yapan değerlerin önemi var.
Köklü bir geçmiş, geleneği olan bir toplum ve zor günlerde bir araya gelmeyi beceren bir Türk insanı...
Geleceğin de bizim için iyi olacağını düşünüyorum.
Yeter ki, gerçek gündemimize dönelim.
Ekonomiye, bilime, teknolojiye odaklanalım.
***
Arada yeni teknolojilerden size haberler veriyorum.
Bakın biz YSK’nın kararını beklerken Amerika’da ne tartışılıyor.
Elektrikli otomobil üreticisi Tesla’nın CEO’su Elon Musk geçenlerde bir basın toplantısı düzenledi.
Şirketin geliştirdiği bir milyon robot taksinin ABD’de gelecek yıldan itibaren hizmet vermeye başlayabileceğini söyledi.
Dikkatinizi çekeyim...
“Yapacağız” demiyor, “Yaptık” diyor.
Ve “2020’de istenirse piyasaya çıkabilir” diyor.
Robot taksilerin Uber ya da Airbnb modelinde hizmet vermesi bekleniyor.
Bu arabaların içinde kimse olmayacakmış.
Elon Musk, “İki yıl içinde de direksiyonsuz ve pedalsız arabaları piyasaya çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Bu konunun bir süre daha tartışılacağını düşünüyorum.
Ama en azından Amerika’da böyle bir gündem var.
Bu arada, Güney Afrikalı bir girişimci sürücüsüz araçlar için yeni bir çip geliştirdiklerini ve bunun bu tip araçlar için bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
***
Geçen gün drone ile taşınan organın nakilde başarılı olduğunu yazmıştım.
Bu da bir ilkti.
Yani dünyada olmayacak dediğimiz şeyler oluyor.
Ben teknolojinin hızlanarak hayatımızı kolaylaştıracağını düşünüyorum.
***
Özetle, ben bu ara bu haberlerle ilgilenmeyi tercih ediyorum.

Haberin Devamı


TARKEM İzmir için bir şans

KEMERALTI için TARKEM müthiş işler yapıyor.
Ve inanıyorum TARKEM sayesinde dünyanın en eski çarşılarından biri olan Kemeraltı yeniden cazibe merkezi olacak.
Ama bana göre devletin de bu projeye destek vermesi gerekir.
Dünyada çok örneği var.
Bakın komşuda, yani Yunanistan’da, Atina’da benzer yerler kısa sürede ayağa kaldırıldı.
Plaka kadar artık Pisiri bölgesi de çok konuşuluyor.
Sintagma Meydanı’nı arkanıza aldığınızda sol taraf Plaka’ya, sağ taraf Pisiri’ye gider.
Pisiri kısa bir süre öncesine kadar Kemeraltı gibi gece yaşamayan bir yerdi.
Şimdi gidip görmenizi isterim.
Neredeyse 24 saat canlı, rengarenk...
Restoranlar, sanat atölyeleri, sanat sohbetleri...
Kemeraltı için yerel yönetimlerin gücü yetmez, devletin de el atması, destek vermesi gerekir.
Vermiyor, destek olmuyor demiyorum.
Daha fazla olmalı diyorum.
Ve bir çağrıda bulunuyorum.

Yazarın Tüm Yazıları