Algıyı yönetmek zordur

HAFTA sonunu CHP’de yaşanan gelişmeleri izleyerek geçirdik.

Haberin Devamı

Normaldir; Türkiye’nin en eski ve ana muhalefet partisinde yaşananlar herkesi ilgilendirir.
Yıllarca iletişim fakültelerinde dersler verdim.
Şimdi iş tempomdan dolayı gidemiyorum.
Ama devam ediyor olsaydım; bu haftanın konusu CHP’de yaşananlar olurdu.
Biliyorsunuz medya artık sadece gazetelerden oluşmuyor.
Benim gazeteciliğe başladığım dönemde sadece yazılı medya, TRT’nin yeni renkli yayına dönmüş bir kanalı, birkaç da radyo vardı.
Ama şimdi öyle mi?
Yüzlerce televizyon var, binlerce radyo, internet portalı ve sosyal medya...
O zaman eskinin krizlerini birkaç hamleyle çözmek mümkünken, şimdi proaktif davranmanız gerekiyor.
Yani anlık, saniyelik adımlar atacak bir strateji geliştirmeniz gerekiyor.
Bunu yapmazsanız da krizler büyüyor ve yönetilemiyor.
***
Ben gazeteciyim.
Her parti kendi stratejisini kendi belirleyecektir, bize düşen de bu bilgileri kamuoyuna yansıtmaktır.
Elbette kamuoyunun merak ettiği soruların cevabını parti yöneticileri verecektir, vermelidir de...
Ama beni ilgilendiren ve size bugün yazmak istediğim konu bu örnekten çıkarak algıyı, iletişimi yönetmenin ya da yönetememenin nerelere gideceğini göstermektir.
Bana göre birkaç adımda halledilebilecek bir konu CHP’de bir kaosa neden oldu.
Kimse kusura bakmasın; suçu başka yerlerde aramak yerine krizi yönetemeyenler bir özeleştiri yapsınlar.
İkincisi şeffaf, inandırıcı, net ve hızlı olmanız gerekiyor.
Çünkü bunları yapmadığınız zaman güvenilirliğiniz azalıyor.
Üçüncüsü nasıl bizler okuyucuya karşı sorumluysak; partiler de seçmenine karşı sorumlu...
Ve seçmeni de en doğru bilgiyi, en yetkili ağızlardan duymak ister.
Bütün bunları zamanında, hiçbir soruya gerek kalmayacak şekilde yapmanız istenir.
***
Siyaset zor iştir.
Ama bana göre daha da zor olan iletişimi, algıyı yönetmektir.
Dünya artık başka bir dünya ve sizin olanları anlatmak için yeterli zamanınız yok.

--------------

Haberin Devamı

 
İletişim hafife alınmaz

SADECE partiler mi bu iletişim krizlerini yaşar; hayır tabii ki...
Şirketlerin de, sivil toplum örgütlerinin de başına bu tür kazalar gelebilir.
Peki insanlar, kurumlar buna ne kadar hazırlıklı?
Hazırlıklı olmadıklarını görüyorum.
Şirketlerimize hep öneriyorum.
Güçlü iletişim stratejileri ve planları olsun.
Ve bunu yönetimde temsil eden birileri olsun.
Hatta şirketi yönetenlerin tamamı bu planlara dahil olsun.
Başka türlü iyi bir algı yönetiminden bahsedemeyiz.

Haberin Devamı

 
Her kulis yazılır mı?

GAZETECİLERE zaman zaman bu tür bilgiler gelir. Zaten siyasi kulisler bunun için vardır. Ama bazıları dedikodudan ileriye gitmez, bazıları da mutlaka ama mutlaka araştırılması, doğrulatılması gereken konulardır. Emin olmadan, birkaç yerden teyit almadan ve en önemlisi konunun muhataplarıyla konuşmadan yazmak da doğru değildir.
Bize böyle öğretildi, böyle yapmaya devam ediyoruz.

 
Öğretmen gibi oturmak

KONYA’da Öğretmenler Günü için düzenlenen programda Vali Cüneyit Orhan Toprak’ın konuşmaları dün sosyal medyanın en çok konuşulan konusuydu.
İki şeyi anlamadım.
Bir toplantıda bacak bacak üstüne atılarak konuşulanlar dinlenemez mi?
İkincisi “Öğretmen gibi oturmak” diye tarz mı vardır?
Yani öğretmenler başka türlü, doktorlar başka bir şekilde mi oturur?
İnanın anlamadım.

Haberin Devamı

 
İzmir’in kulüplerine gelince

KARŞIYAKA iyi gidiyor. Baskette Pınar Karşıyaka ışıldıyor. Futbolda da iyi sonuçlar geliyor.
Göztepe bence üzerindeki o ağırlığı attı. Gelecek maçlarda sürprizlere açık olun.
Bu sene Altınordu benim için hayal kırıklığı yarattı. Takımı iyi biliyorum, daha iyi sonuçlar bekliyordum.
Altay da öyle; çok daha iyisini yapabilecek bir kadroya sahip, ikinci yarıda işin renginin değişeceğini düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları