Aday kadar iletişim stratejileri de önemli

OCAK ayının ortasını da geçtik. Seçimlere iki buçuk ay kaldı. Ama dikkat ederseniz sokaklarda hala bir seçim havası yok. Kampanyalar henüz başlamış değil.

Haberin Devamı

 


Bunda kimi partinin adayının belli olması, kiminin hala açıklanmamasının payı var.
Şimdi siyaset uzmanları şunu tartışıyor.
Diyorlar ki...
“Eski kampanyaları beklemeyin. Sokakların bayraklarla, flamalarla donatıldığı o fotoğrafları unutun. Meydanların inlediği, açık hava toplantılarının da sonuna geliniyor. Artık kampanyalar medya üzerinden yapılıyor. Sosyal medya süreleri kısalttı...”
Belki haklılar...
Siyaset yapmak hem güçlü finansman işi haline geldi, hem de süre uzadıkça adayların da performansını etkiliyor.
Medyayla istediğiniz mesajı anında yayma, tepkisini ölçme, buna göre kampanyayı yönlendirme şansınız var.
Ama söylemem lazım ki; bu işi yönetmek de profesyonellik istiyor.
Öyle kağıda yazarak, masada kurgulanan stratejilerle işler yürümüyor.
İletişim önemli bir iştir.
Hele siyaset yapıyor, bir algıyı yönetiyor ve sandıktan güçlü çıkmak istiyorsanız; bu çok daha önem kazanıyor.
Bu süreçte adaylar kadar kampanyayı yöneten, iletişim stratejisini belirleyen ekipler de etkili...
Ve çoğu zaman “Daha çok şey söyleyelim, her gün söyleyelim” kaygısı yanlışlar yaptırıyor.
Yine de seçim kampanyalarını takip etmek bir gazeteci olarak bize heyecan veriyor.

Haberin Devamı

 
‘Şimdi ne olur’u soruyorlar

HERKES İzmir’i soruyor.
Türkiye’nin her yerinden telefonlar geliyor.
Her partiden arayan dostumuz “Şimdi ne olur”un cevabını arıyor.
Ve en çok da CHP’liler arıyor.
Ben duyduklarımı, bildiklerimi saklıyor değilim.
Yazıyorum...
Bazen isim vererek, bazen vermeyerek; bazen de yaşanan olayları aktararak sizlerin bilgi sahibi olmanızı sağlıyorum.
Birkaç ismi öne çıkardığınızda başka isimler bozuluyor.
Başka isimleri yazdığınızda ilk konuşulan isimler daha çok bozuluyor.
Ama bu süreçler böyledir.
Biz duyduğumuzu, bildiğimizi yazmaya devam edeceğiz.

 
Sürpriz mi değil mi?

BAZILARI için Aziz Kocaoğlu’nun “Ben de adayım” demesi sürpriz ve yeni bir durum. Bana soracak olursanız değil.
Çünkü 2014 seçimlerine giderken Kocaoğlu’nun AK Parti’nin adayını bekleyeceğini tahmin ediyorduk.
Binali Yıldırım olunca, aynı gün gidip adaylığını açıklamış oldu.
O gün de bu durum sürpriz değildi.
2019 seçimlerine giderken, Kocaoğlu aday olmayacağını açıkladı.
Ama İzmir siyasetini yakından takip edenler Kocaoğlu’nun bazı isimler üzerinde rezervi olduğunu biliyordu.
Nedenlerini bilmiyoruz ama böyle bir durum söz konusuydu.
O isimler öne çıkınca Kocaoğlu’nun “Varım...” demesi; siyaseti takip edenler için sürpriz olmamalı.
Peki ne olur?
Aday adayları arasına Kocaoğlu da girmiştir.
Konuşulan isimler de şöyledir.
Tunç Soyer, Tuncay Özkan, Abdul Batur, Murat Bakan, Aziz Kocaoğlu.

Haberin Devamı

 
İzmir – Antalya
2.5 saat olacak

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Adayı Nihat Zeybekci ile bir araya geldiğimizde İzmir – Antalya arasının 2.5 saate indireceklerini söylemişti. Bu gerçekten önemli... Çünkü İzmir de, Antalya da Türk turizmi için önemli yerler. Zeybekci Aydın, Denizli ve Burdur illerinden Antalya’ya uzanacak otoyol ve hızlı trenin güzergahlarını açıkladı.
Bir yeri canlandırmak istiyorsanız; orayı ulaşılabilir hale getirmek gerekir. O yüzden ulaşım altyapısı gerçekten önemli...
İzmir için hayati önem taşıyan bir konu daha var.
O da direkt uçuşlar...
Uçak şirketlerini bu konuda teşvik etmek gerekir.
Ben İzmir’den olacak direkt uçuşların yolların kısalmasıyla daha da anlam kazanacağına inanıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları