Tek suçlu “Çukur” mu?

Toplumdaki bütün kötülüklerin anası olarak tek bir diziyi; “Çukur”u görmek doğru değil...

Haberin Devamı

Şu tartışma, özel televizyon tarihimiz kadar eskidir:

◊ Diziler toplumdaki şiddeti artıyor mu?

◊ Toplumda şiddet olduğu için mi diziler bunu gösteriyor?

Ben yıllardır aynı şeyi söylerim:

Televizyon, toplumun aynısıdır. Toplumda ne varsa, televizyon alır onu ekrana taşır.

Ama bizim gibi toplumlarda bu etkileşim karşılıklıdır.

Televizyon bizi yansıttığı gibi, bizim toplumumuzda da diziden etkilenip ona öykünen çok olur.

Şiddeti kutsadığı için “Çukur”u en çok eleştirenlerden biri benim.

Ama hiçbir zaman “Toplumdaki bütün kötülüklerin anası Çukur’dur” diyemem.

Hadi gelin “Çukur”u tartışmadan önce;

Bireysel silahlanmayı durduralım. İnsanlar silaha bu kadar kolay ulaşamasın.

Hadi gelin kadına şiddette iyi hâl ya da tahrik gibi indirimleri kaldıralım.

Hadi gelin sokakta adam döven, dükkan basan, terör estirenlere en ağır cezaları verelim.

Haberin Devamı

Hadi gelin toplumun huzurunu bozanları adli kontrol şartıyla serbest bırakmak yerine en ağır şekilde cezalandıralım.

Bunları yapsak merak etmeyin zaten “Çukur” da çok izlenen bir dizi olmaktan çıkar ekranda...

Diyanet’i yanlış anlamayın

Diyanet, kedi köpeklerin kısırlaştırılmasının caiz olmadığını açıkladı.
Geçtiğimiz yıllarda da benzer açıklamalar yapmıştı.
Ancak buradan hareketle yerel yönetimler kısırlaştırma politikalarını asla askıya almamalı.
Diyanet diyor ki;
“Gerekli ve meşru bir sebep bulunmadıkça hayvanların kısırlaştırılması caiz değildir.”
Ama çok önemli bir şeyi de ekliyor:
“Ekolojik dengeyi bozmamak şartıyla başıboş hayvanların kısırlaştırılarak kontrol altına alınmasında dinen bir sakınca yoktur.”
Yani belediyelerin sokak hayvanlarını toplayarak kısırlaştırmasında dinen bir sakınca yok.
Diyanet’in açıklamasını yanlış yorumlayan belediye başkanları çıkarsa diye söylüyorum...

Cumhuriyet ve havai fişek

Uzun süredir İstanbul’da böyle Cumhuriyet kutlaması görmemiştik.

Kadir Topbaş’ın bir dönem yaptığı görkemli havai fişek gösterilerinden sonra neredeyse 5-6 yıldır İstanbul bir sessizliğe bürünmüştü 29 Ekim’lerde.

Bu sene kural bozuldu.

Hem büyük meydanlarda konserler, hem akşam görkemli havai fişek gösterisiyle Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlandı.

Haberin Devamı

Üsküdar Meydanı’nda çok güzel bir havai fişek gösterisi yapıldı.

Tam karşıda Cihangir tarafından izledik gösteriyi.

Hayvanseverler itiraz ettiler havai fişek gösterine; martılar, kuşlar ve sokak hayvanları korkuyor diye.

Doğru. İstanbul’da her önüne gelenin havai fişek patlatmasına yıllardır en çok itiraz edenlerden biri benim.

Geçmişte valiler kesin bir dille yasaklandığını açıklamıştı ama hiçbir zaman öyle bir şey görmedik.

Halen İstanbul’da önüne gelen havai fişek patlatıyor.

Boğaz’daki düğünlerde, kutlamalarda, tur teknelerinde, hatta bizim Cihangir merdivenlerinde bile atılıyor havai fişek.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarından önce bunları yasaklamak lazım.

Haberin Devamı

Cumhuriyet Bayramı senede bir gün. Başıbozukluk ise her gün.

Bir de Ekrem İmamoğlu’na bir uyarı; şu havai fişek gösterisini seneye daha erken saate alın lütfen.

21.30’da başladı ve sabah okul vardı.

Çocukları bu güzelliği görsünler diye yataklarından kaldırdık.

Kutlamalarda çocukları da düşünün...

Balık ekmek

Balık ekmekçiler mahkemeye başvurdular ve yürütmeyi durdurma kararı aldırdılar.
Şimdilik Eminönü’ndeki balık-ekmekçiler kurtuldu.
Kurtuldu diyorum, çünkü şehrin kültürel miraslarından olan bu geleneğin yaşaması gerektiğine inananlardanım.
Ama tabii ki de denetim altına alınarak.
Orada müşteri döven, denizi kirleten, hijyen kurallarına uymayan bir yapılanma varsa elbette buna “evet” diyecek değiliz. Ama bir şeyi denetim altına alarak yaşatmak yerine, denetim altına alamayınca yasaklama yöntemini seçmek doğru değil.
İBB bu balık-ekmek teknelerini kaldırmakta kararlıysa, yerine aynı kültürü sürdürecek kendi teknelerini getirmeli.
Özel işletmeden alsın, Beltur’a versin ve bir belediye işletmesi olsun bu balık ekmekçiler.
Yasaklanmasın, yaşasın.

Haberin Devamı

Homeland gibi...

Trump, “IŞİD lideri Bağdadi’nin öldürülmesini film gibi izledik” diyor ya, buna sonuna kadar inanıyorum.
Buradan hareketle “Bağdadi’nin öldürülmesi kesin film yapılır” falan deniyor ya, yapılmışı var arkadaşlar.
“Homeland”in birinci sezonunda Trump’ın anlattığı sahne var.
Lübnan’da Müslüman bir teröriste operasyon düzenlenip öldürülürken, Amerikan Başkanı Beyaz Saray’dan canlı izliyor dizide. Tıpkı Trump’ın Bağdadi’nin öldürülmesini izlediği gibi. “Homeland” bunların anlatıldığı ve “yok artık” dedirten bir dizi ama yok artık denen her şey çıkıyor...

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları