Serenay’a aşk değil dizi lazım

İnternet platformları yükselen trend, tamam... Oyuncular için çok cazip, eyvallah... Ama hâlâ büyük kanallara iş yapmanın efektini yaratmıyor.

Haberin Devamı


Nedeni belli; hâlâ çok niş bir kitleye ulaşıyor internet platformları ve etkisi kısıtlı bir seyirci üzerinde oluyor.
Şimdi size bir soru:
◊ “Mucize Doktor”daki Taner Ölmez’in mi...
◊“Atiye”deki Beren Saat’in mi daha fazla bilinirliği var?
Oynadıkları rol ve yapım açısından soruyorum bunu.
Elbette otizmli doktor Ali Vefa’nın bilinirliği ve etkisi, ressam Atiye’den kat be kat fazla.
Şu örnek bile ana kanalların, internet platformlarına karşı hâlâ elinin çok güçlü olduğunu gösteriyor.
3-5 yıl sonra başka bir şey konuşuyor olacağız ama bugün için durum böyle.
Bunu neden anlattım?
Cem Yılmaz’la aşkıyla gündemde olan Serenay Sarıkaya yüzünden...
Serenay 2017-18’de “Fi-Çi-Pi” dizisini yaptı ve geçen yılı “Alice” müzikaliyle çok başarılı geçirdi.
Biri internet platformu, diğeri sahne; ikisi de başarılı ama niş işler.
Tıpkı çok başarılı olan Beren’in “Atiye”si gibi...
Öncesinde ise “Lale Devri” (2010) ve “Medcezir” (2013) var.
Daha önceki “Adanalı”yı, “Limon Ağacı”nı falan boş geçiyorum.
“Medcezir” 2015 yılında bitti. Bu haziranda tam 5 yıl olacak, Serenay televizyonlarda yok.
Bu 5 yıl içinde yaptığı iki iş var; “Fi-Çi-Pi” ve “Alice”. İkisinin de ulaştığı seyirci sayısı belli.
Bir de iyi bir pazarlama sonucu oynadığı reklamlar...
Şimdi Cem Yılmaz’la aşk yaşıyor mu yaşamıyor mu, kuliste miydi değil miydi, Cem Serenay’ın evine gitti mi gitmedi tartışmaları var...
Şu kadarını söyleyeyim;
Serenay’a aşk değil, iş lazım. Ama büyük kanalda bir iş.
“Alice” de bitiyor artık.
Geçen akşam katıldığı bir ödül töreninde “Dizi yapmayı istiyorum, çok özledim” dedi.
Çok da doğru söylüyor.
Özlediği Cem Yılmaz değil Serenay’ın...,

Haberin Devamı

Taksi sayısının artmasını Oda Başkanı destekler mi?

Önceki sabah bizim haber programında Orkun Ün, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu’yla Uber meselesini konuştu.
Canlı yayında Eyüp Aksu’ya bir soru sordum.
“Neden 1960’lardan beri taksi plakası sayısı artmıyor İstanbul’da?” dedim.
1966’da verilen plakalar bunlar.
1991 yılında Özal, çeşitli nedenlerle iptal edilen 500 plakanın verilmesini sağlamıştı.
O tarihten beri İstanbul’da taksi sayısı aynı; 17 bin 395.
Eyüp Bey; “bunun İstanbul Büyükşehir’in inisiyatifinde olduğunu ve taksi sayılarını artıracak mercinin İBB olduğunu” söyleyerek topu Ekrem İmamoğlu’na attı.
İyi de hepimiz biliyoruz ki taksi plakası sahipleri, plaka sayısının artmaması için her türlü kulisi, baskıyı yapıyor.
Taksi sayısı artarsa, taksi plakası ücretleri düşecek çünkü.
55 yıldır taksi sayısının artmamasının nedeni bu.
İmamoğlu çıkıp “3 bin taksi plakası daha veriyoruz” dese sanki taksici lobisi ayaklanmayacakmış gibi...

Yazarın Tüm Yazıları