İstanbul’un filmleri...

Woody Allen’ın “Barcelona Barcelona” filmini izledikten sonra, ilk uçağa atlayıp Barselona’ya gidesiniz gelir...

Haberin Devamı


Geçen gün yine izledim; Julia Roberts’ın “Ye, Dua Et, Sev” filmini izledikten sonra ilk uçağa atlayıp Roma’ya gidesiniz gelir...
“Sex and The City”, “Spiderman” ve “Şirinler”i izlediğinizde ilk uçağa atlayıp New York’a gidesiniz gelir.
Peki İstanbul’un filmi hangisidir?
İzlediğinizde İstanbul’a gitmek istediğiniz bir film var mı?
Orhan Pamuk için İstanbul yazarı diyoruz ama İstanbul’un yönetmeni diyebileceğimiz bir sinemacımız var mı?
“Organize İşler”de Yılmaz Erdoğan İstanbul’u ne güzel gösteriyor diyoruz ama benim sözünü ettiğim drone kaldırıp çekmek değil...
Kültürünü, dokusunu, sokaklarını, kedisini, simidini de anlatan bir film...
En güzel İstanbul filmi deyince benim aklıma hâlâ “Ah Güzel İstanbul”un gelmesi tesadüf olamaz değil mi?
Atıf Yılmaz’ın Sadri Alışık-Ayla Algan’la çektiği ne güzel filmdir o da be...
Barcelona filmi için Woody Allen’a para ödemişti İspanyollar, belki İstanbul’da geçen bir büyük aşk hikayesi için de aynı şey yapılabilir.
İzlediğimizde insanı İstanbul’a çağıracak filmlere ihtiyacımız var.

Haberin Devamı

Seyircinin ayağı sinemadan kesildi

“Türk İşi Dondurma”, 708 salonda girip sadece 116 bin 599 kişi tarafından izlendi.
Bu krizin başından beri söylüyorum, seyircinin ayağı sinemadan kesildi.
Eğer salonlarda hareket olmazsa, her hafta galalar, yeni filmler vizyona girmezse...
Gazetelerde, TV’lerde sinema filmlerinin haberi olmazsa olacağı buydu...
Ölü toprağı serpilmiş sinema sektöründe arada vizyona giren filmlerde böyle gümbürtüye gidiyor işte.
“Öldür Beni Sevgilim” normal bir sezonda vizyona girse gişesi 1 milyona dayanmıştı (şu an 423 bin)...
“Türk İşi Dondurma” çok daha iyi bir açılış yapmıştı.
Kapalıçarşı’ya müşteri gelmezse hangi kuyumcu altın satabilir ki...
Bu arada “Türk İşi Dondurma” demişken afişine baktım, “Ayla ve Müslüm filminin yapımcısı Mustafa Uslu’dan” yazmıyordu...
Bu konuyla ilgili çok güzel bir espri dolanıyor sosyal medyada zaten.
Mustafa Uslu’nun nüfus cüzdanını ele geçirmişler...
Soyadı: Yapımcısı...
Adı: Ayla ve Müslüm’ün yazıyordu...
Baba adı: Müslüm Ana Adı: Ayla diye de eklemişlerdi...

Haberin Devamı

Araba kullanırken kitap dinlemek

Storytel diye bir uygulama var, sesli kitap uygulaması...
Binlerce kitap arasından istediğinizi seçiyorsunuz, okumuyorsunuz dinliyorsunuz...
Özellike araba kullanırken telefonu açıp birinin size okuduğu kitabı dinlemek trafikte zaman geçirmek için iyi bir seçenek.
Kitabı dinlemek değil, kendim okumaktan yanayım, o zaman meseleye daha hakim oluyorum ama dediğim gibi araba kullanırken kitap okuyamayacağımıza göre, Storytel’i deneyin derim.
İlk 14 gün ücretsiz, sonra aylık 25 lira.
Bu fiyat da normal çünkü hem kitaba telif hem de seslendirme ücreti ödüyorlar.
Hatta bazı kitapları radyo tiyatrosu gibi karakterlerin ağzından kadın ve erkek seslendirme sanatçılar anlatıyor.

Haberin Devamı

Elveda Gülden...

Sevgili arkadaşımız, yıllarca yan yana çalıştığımız meslektaşımız sevgili Gülden Aydın’dan ne yazık ki acı haber dün geldi.
Uzun süredir pankreas kanseriyle boğuşuyordu, tedavisi sürüyordu, son dönemde ağırlaştığı haberleri geliyordu.
Dün de hayata gözlerini yumdu...
Geriye yaptığı unutulmaz haberlerini, dimdik gazetecilik duruşunu ve hatıramızda sıcak gülüşünü bıraktı.
Allah rahmet eylesin...

Bir caz tutkunu

Sadece pop müziği konuşuyoruz ama müzik piyasasında alternatif, çok güzel işler de üretiliyor.
Bunlardan biri de Esra Zeynep Yücel’in Frank Sinatra’nın anısına yaptığı caz albümü. Sinatra’nın 20. ölüm yıldönümü nedeniyle yaptığı bu albümde “New York New York”tan “Fly Me To The Moon”a, “Cheek To Cheek”ten “Funny Valentine”e kadar usta sanatçının en sevilen 10 şarkısına yer vermiş Esra Zeynep Yücel...
Albümün tüm kayıtlarını Amerika’da yapmış...
Bu albüm sayesinde öğrendim ki, Amerika’daki Stanford Caz Akademisi’ne kabul edilen bir isimmiş Esra Zeynep...
Keşfedin, dinleyin... İnsana iyi gelen sesiyle önümüzdeki dönemde çok konuşacağız bu ismi...

 

Yazarın Tüm Yazıları