Boğaz’ın altında trafikte bekler misiniz?

Avrasya tünelinin yapımı tüm hızıyla sürüyor. Her şey yolunda giderse Ekim 2016’dan itibaren 10,5 lira vererek Boğaz’ın altından araçlarımızla geçeceğiz.

Haberin Devamı

Avrupa yakasında Kazlıçeşme’den girip, Anadolu yakasında Göztepe’den çıkacağız.
100 dakikalık bu yolu, 15 dakikaya indirecek Avrasya tüneli...
Bakın 3. köprüyü, 3. havalimanını değil ama bu projeyi alkışlarım.
Marmaray’la birlikte İstanbul’a yapılmış en önemli iki yatırımdan biri olacak Avrasya.
Tabii doğru çalışırsa...
Boğaz altında tüp geçişi yapmaktan daha önemli olan, bu geçişlerin çıkış noktalarında trafik akışını sağlayabilmek.
Aynısını Bomonti-Dolmabahçe tüneli yapılırken de söylemiştik.
Tamam, bu tünel yolu çok kısaltacak ama tünelden çıkamadıktan sonra ne fayda...
Öyle de oldu, şimdi akşam saatlerinde Dolmabahçe’de trafik varsa -ki genelde var-, Bomonti tünelinin içinden 20 dakikadan önce çıkamazsınız.
Klostrofobisi olanlar için felaket bir durum.
Hadi Bomonti-Dolmabahçe bir kara tüneli, ya aynı durum Avrasya tünelinde olursa?
Boğaz’da deniz tabanının 30 metre altında trafikte kaldığınızı düşünsenize...
İki şerit üstten gidiş, iki şerit alttan geliş olarak yapılacak Avrasya tünelini inşa edenler bunu düşünmeyecek değil herhalde...
Bu yüzden Kazlıçeşme çıkışında yol 8 şerit, Göztepe çıkışında 10 şerit olarak düzenlenecek.
Yandex uygulamasında her akşam vişne çürüğü gözüken İstanbul trafiğinde sadece tünel çıkışı 10 şerit olsa ne olur, 20 olsa ne olur?..
Sonuçta bu iş dönüp dolaşıp Bomonti-Dolmabahçe tüneline dönecek diye korkuyorum...
Girmesi kolay, çıkması zor...

Haberin Devamı

SMS işi de yalan oldu

1 Mayıs’tan itibaren izinsiz SMS ve e-posta atmak yasak olacaktı.
Günlerce yazıldı çizildi, haberler yapıldı, “Eskisi gibi olmayacak, yeni dönem başlıyor” denildi.
Cep telefonunuza gelen mesajlara bakın.
Ne değişti?
Şaka gibi değil mi?..
Koskoca bir toplumla birileri alay ediyor sanki.
Yahu hani yasaktı bu iş? Hani cezası vardı? Hani izin vermediğimiz mesajları almayacaktık artık?
1 Mayıs’tan önce kim gönderiyorsa aynen o şirketler göndermeye devam ediyor mesajları.
Birkaç tanesi yalandan sordu, o kadar... Mesaj kirliliği konusunda telefonumda değişen bir şey yok.
İzin isteklerine sessiz kalmak da onay vermek anlamına geliyormuş.
Şikayet etmek için e-devlet şifrenin olması şartmış, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın illerdeki müdürlüklerine gitmek gerekiyormuş...
Ölme eşeğim ölme.
Milletin işi gücü yok da bir SMS için bu zahmete katlanacak.
Hep beraber Türkiye’de bir düzenlemenin daha hiçbir şey düzenlemediğine şahit olduk.

Haberin Devamı


Dün sana bir tepeden baktım 3. köprü


Geçen ay 3. köprünün Avrupa ayağının olduğu Garipçe’ye gidip yazmıştım, önceki gün de Anadolu yakasında yapımı süren bağlantı yollarının olduğu yerlerdeydim.
Riva’ya yakın Bozhane’ye gidip Kerem Bürsin ve Şükrü Özyıldız’la “Şeref Meselesi”nin final sahnesi için buluştum. (Ayrıntılar cumartesiye...)
İstanbul’un en güzel yeşil alanlarından biri bu bölgede...
Ve bu yeşil alanların böğrüne viyadüklerin ayakları çoktan saplanmış, bağlantı yolları yapılmış bile...
İstanbul’un kuzeyi bu köprüden sonra ne olacak hepimiz biliyoruz.
Hem Avrupa hem de Anadolu yakasında hızlı bir yapılaşma başlayacak.
Yeşil alanlar imara açılacak.
Lüks siteler, toplu konutlar yapılacak, siteler “Havaalanına 20 dakika” diye pazarlanacak...
Bundan 10 yıl sonra İstanbul’un kuzeyinde ne Anadolu ne de Avrupa yakası bugünkü gibi kalacak.
Aynısı ikinci köprü yollarında olmuştu. İlk açıldığında etrafı yemyeşildi, şimdi her yer beton.
İşte bu yüzden 3. köprüye itirazlar yükseliyor...

Haberin Devamı


Sapla saman karışmasın


iyazi Gül Dörtnala’nın önceki Ata Demirer filmlerine göre daha düşük bir başlangıç yaptığı söyleniyor.
Hafta sonu açılışı 200 bin olarak gerçekleşmiş filmin.
“Eyyvah Eyvah”ın ilki 260, sonraki iki filmi ise ortalama 800 binle açılış yapmış.
Kağıt üzerinde bakıldığında doğru hesap.
Düşük bir açılış yapmış gözüküyor Ata.
Ancak sapla samanı karıştırmamak gerekiyor.
Bu filmin vizyona giriş tarihi 8 Mayıs, yani önceki Ata filmlerine göre çok daha geç bir tarih.
Önceki filmler hep sömestr, bayram, yılbaşı gibi tatil aralıkları planlanarak vizyona sokulmuştu.
Şimdi ise havaların nispeten ısındığı bir tarihte vizyona girdi.
Türk sinemasında ilk kez bir büyük film mayıs ayında gişe şansı arıyor...
Niyazi Gül’ün gişesini değerlendirirken bu detayı da atlamamak gerekiyor.

Haberin Devamı


Tercih...

Hayatta ne olduğunuza değil, nasıl gittiğinize bakın.
Bir Zeki Alasya gibi uğurlanmak var...
Bir de Kenan Evren gibi...
Tercih sizin.

Yazarın Tüm Yazıları