BluTV tüm sektörü heyecanlandırıyor

Aydın Doğan Yalçındağ, bizim grubun medyadaki üçüncü kuşak ve en genç temsilcisi. Henüz 27 yaşında...Beni son dönemde en çok heyecanlandıran ilk internet televizyonu BluTV’yi kuracak kadar girişimci bir yapıya sahip... Geçtiğimiz günlerde birinci yılını kutlayan ve ilk orijinal dizisi “Masum”un lansmanını yapan BluTV’yi konuşmak için bir araya geldik. Ayağında spor ayakkabılarla işe gelen, tamamı 30 yaş altı olan iş arkadaşlarıyla yan yana masalarda çalışan, Silikon Vadisi patronlarını andıran yenilikçi bir CEO çıktı karşıma... “BluTV sadece bizi değil, bütün dizi sektörünü çok heyecanlandırıyor” dedi.

Haberin Devamı

BluTV tüm sektörü  heyecanlandırıyor

◊ Neden gazete değil de televizyon tarafını tercih ettin? Gazete seni heyecanlandırmadı mı?
- Aslında öyle değil. BluTV televizyondan daha farklı bir iş. Yeni medya alanında inandığım bir işi hayata geçirmek istedim.

◊ Türkiye’nin en önemli medya kuruluşunun üçüncü kuşak temsilcisisin ve sektöre iddialı bir giriş yaptın. Bunun avantajları ve dezavantajları neler?
- Bu çok güzel bir his. 35 senedir bu sektördeyiz. Sonuçta ailenizden birçok kişi bu şirkete çok büyük bir emek veriyor. En başta dedem, annem, babam, teyzelerim bu işin içinde olunca, ben de ister istemez sektörün içinde büyüdüm. Bugün sektörde yeni bir alan yakalayıp buradan şirkete bir şeyler kazandırabilmek mutluluk verici... Bir yandan da şans... İnternet televizyonculuğu dediğimiz alanda, insanları ikna edip böyle bir şans yakalamak, BluTV’ye bir şansın verilmesi çok değerli. Bundan birkaç sene sonra yüzde 1 bile olsa şirkete bir katkısının olması benim açımdan çok heyecan verici.

◊ Aileni nasıl ikna ettin? Zor olmadı mı?
- İki sene Amerika’da Goldman Sachs adında bir yatırım bankasında çalıştım. Orada çalışırken ve sektörü analiz ederken internet televizyonculuğunu gözlemleme fırsatım oldu. İnternet televizyonculuğu zaten 2013 yılından itibaren yükselişe geçti. Dedeme bu işi anlatırken “Bir oluşum yapacağız ama bunu yaparken büyük yatırımlara ihtiyacımız olmayacak. Çünkü zaten Kanal D’den ve D-Smart’tan dolayı elimizde her şey var. Buradaki sinerjileri kullanarak bir yapı oluşturacağız. Buna izin veriyor musun?” dedim. Dedem bana yeni medya alanındaki eski girişimlerin nasıl zor yol aldığından bahsetti. O zaman D-Smart Blu vardı. “Ben D-Smart Blu takımına katılayım, bu işe inanıyorum, belki bir gün ona öncülük ederim” dedim. Zaten büyümek istersek elimizde her şey var gibi gerekçelerle karşılarına çıktım. Annem ikna oldu ve çalışmaya başladık. Aileme bana bu şansı verdikleri için çok teşekkür ederim. En önemli argümanım bu işe büyük yatırımların gerekmemesiydi.

◊ Bankada hangi bölümde çalıştın?
- Halka arz bölümündeydim. Gelişmekte olan piyasaların şirketlerine bakıyorduk.

◊ Bankacılığı sevdin mi?
- Oradan alacağımı aldım. Çoğu insan 2-3 sene sonra bırakıyor zaten. Çünkü çok fazla şey öğretiyorlar. İlgin de varsa çok sıkı çalışarak kısa zamanda çok şey öğreniyorsun.

◊ Aydın Doğan ismini taşımak sana büyük bir sorumluluk getiriyor mu?
- Bu evet bir sorumluluk ama keyifli bir sorumluluk.

◊ Kardeşin Alihan da medya üzerine mi çalışıyor?
- Alihan daha çok film ve yapımcılık tarafıyla ilgili. Bir kısa film çekti. Şimdi Los Angeles’ta. Yönetmenlik yapmak ve ana hikayeleri yazmak istiyor. Los Angeles bu endüstrinin merkezi; orada bulunması, işi kalbinde takip etmesi iyi olur.

Haberin Devamı

BluTV tüm sektörü  heyecanlandırıyor
Son dönemin ses getiren festival filmlerinden “Sivas” da BluTV’nin portföyünde.

“DAHA ÇOK DİZİ YAPIN” DİYEN İZLEYİCİLERİMİZ VAR

◊ BluTV’nin çalışmaları ne zaman başladı?
- 2015 Eylül’de çalışmaya başladık. 2016 Ocak ayında da hizmet vermeye başladık. 1 yılını doldurdu. Sadece interneti olan insanlara hizmet sunacağımız bağımsız bir yapı kuralım dedik ve BluTV oluştu.

◊ İlk diziniz “Masum” çok konuşuluyor. “Masum” nasıl ortaya çıktı?
- D Yapım’la oturduk ve BluTV’ye projeler yapmamız gerektiğine karar verdik. 1 ay boyunca birçok yapımcı, yönetmen, oyuncu ve senaristle görüştük. Acayip bir ilgi vardı. “Masum” fikrini Berkun Oya getirdi. Sonrasında onunla anlaştık. İyi de oldu. Berkun da projeyi çok sahiplendi.

◊ “Masum”, Türkiye’de internet televizyonculuğunda yapılan ilk dizi. İlgi nasıl? Abone sayısında artış oldu mu?
- “Masum”a çok ilgi var. Televizyon dizilerinin süresi uzun olduğu için bazı insanlar bundan hoşlanmıyor. “Masum” kısa olduğundan o kitleyi kendine çekti ve çok sahiplenildi. “Size bağış yapalım da daha çok dizi yapın” diyen izleyicilerimiz var. iPad servisimizde bir sorun olduğunda “iPad uygulamanız çalışmıyor” derlerdi. Şimdi “BluTV’nin iPad uygulamasında küçük bir hata var ama düzelteceklerini biliyorum” diyorlar. Bir açık vardı ve BluTV bu ihtiyaca cevap verdi.

Haberin Devamı

BLUTV, HER TALEBİ KARŞILAYAN BiR PLATFORM

◊ BluTV’yi Netflix’in yerlisi gibi konumlandırabilir miyiz?
- Her talebi karşılayan bir platform olarak tanımlayabiliriz. Çünkü içinde canlı kanallar da var. Netflix’te bu yok.

◊ Türkiye’de BluTV gibi orijinal yapımları takip eden bir kitle olduğuna inanıyor musun?
- Ekip olarak buna inanıyoruz. Korsan siteleri düşün, milyonlarca tekil ziyaretçileri var. Kanal D’nin internet sitesinin aylık milyonlarca tekil ziyaretçisi var. İnternetten yerli ve yabancı dizi tüketen büyük bir kitle var. “Masum”la hem yerli dizi tüketen hem de süresi ve çekici senaryosu nedeniyle yabancı dizi tüketen kitleye hitap ediyoruz. “Masum” o iki kitleye de hitap ediyor. O yüzden iyi bir geri dönüşünün olacağını düşünüyoruz.

◊ “Masum” Kanal D’ye yapılsaydı daha mı pahalı bir yapım olurdu? İnternet televizyonculuğunda maliyetler daha mı düşük?
- İnternet televizyonculuğunun ekonomisi biraz daha farklı. Böyle de olmalı. Bunu sektör olarak hep birlikte belirleyeceğiz. Haftalık dizi çektiğinde çalışma saatlerin çok uzun oluyor ve dizi devam ettiği sürece orada olman gerekiyor. “Masum”da bizim senaryomuz hazırdı. Seti kurduk, 1.5 ayda çektik ve bitti. Sonra herkes kendi yoluna devam etti. Böylece oyuncular 1 seneye birden fazla proje sığdırabilecek. Kendilerini bir diziyle sınırlamayacaklar. 60 dakikaya göre yine de pahalı bir işti. Ama televizyonla kıyasladığımızda daha hesaplıyız. Çünkü 60 dakikayız.

Haberin Devamı

BluTV tüm sektörü  heyecanlandırıyor

Genç patron

Aydın Doğan Yalçındağ, 1990 yılında İstanbul’da doğdu.
Liseyi Türkiye’de bitirdikten sonra ABD’deki Brown Üniversitesi’nde Ekonomi ve Tarih okudu.
Üniversiteden mezun olduktan sonra iki yıl boyunca Londra’da Goldman Sachs yatırım bankasında analist olarak çalıştı.
2015 yılında BluTV’yi kurmak için Türkiye’ye döndü.

“SAHiPLi” ADINDA BiR KORKU DiZiMiZ BAŞLIYOR

◊ “Masum” iki bölüm sonra bitecek. BluTV’den sonra Kanal D’de de yayınlanacak mı?
- Hayır, sadece BluTV’de olacak.

◊ “Masum”dan sonra neler izleyeceğiz BluTV’de?
- İlk etapta “Masum” da dahil üç projeyi planladık. “Sahipli” adında bir korku dizimiz çekildi. Şu anda montajı yapılıyor. 10 bölüm. Yönetmeni Alper Mestçi. İlk yerli internet korku dizisi olacak. Şubat sonunda yayınlayacağız. Bir de Türkiye’deki büyük cinayetlerin anlatıldığı ve önemli bir bölümü canlandırma olan yarı belgesel yarı dizi tadında bir yapımımız var. O da şu anda çekiliyor. Martta girmeyi hedefliyoruz. “Masum”la kendimizi kanıtladıktan sonra devamı gelecek.

◊ Sence BluTV oyuncu ve yapım tarafında nasıl bir heyecan yarattı?
- “Masum” daha yapılmadan önce de çok heyecan yaratmıştı. “Masum”la birlikte sektör de heyecanlandı.

Haberin Devamı

“MASUM”UN SON 2 BÖLÜMÜNDE NE OLACAK?

Nur Sürer, Haluk Bilginer, Okan Yalabık, Ali Atay ve Serkan Keskin’in oynadığı, Türkiye’nin ilk internet dizisi “Masum”, 60 dakikalık 8 bölüm olarak çekildi.
Dizinin takipçileri cuma günü merakla bekledikleri 5 ve 6’ncı bölümü izlediler BluTV’de...
Önümüzdeki cuma 7 ve final bölümü yayınlanacak dizinin...
Şimdi bütün takipçiler birbirine Komiser Cevdet ve karısının başına neler geleceğini soruyor...
Ben de bu soruyu Aydın Doğan Yalçındağ’a sordum, ser verip sır vermedi; “Masum’un finale kadar her bölümünde heyecan artarak devam edecek, izlemeye devam edin” demekle yetindi...

BluTV tüm sektörü  heyecanlandırıyor

BELGESEL DE YAPMAYI COK iSTiYORUZ

◊ Netflix yerli dizi yapmaya başlarsa sizi etkiler mi?
- Bence güzel olur. Netflix’in üye sayısının artması bizim üye sayımızın da artması demek. İnsanlarda o algıyı yaratacağız. Bu alışkanlığa dönüşecek.

◊ BluTV’de sit-com dizi gibi işler olacak mı?
- Bence kesinlikle olmalı. “Masum” gibi iyi senaryolu, draması ağır diziler de yapmalıyız. Belgesel de yapmayı çok istiyoruz. Dizi yapmak süreklilik açısından daha avantajlı. Film tarafında da çok zenginiz. Festival filmlerimiz var. Sinemayla ilgili sivil toplum örgütleriyle işbirlikleri yapmayı hedefliyoruz. Görüşmelerimiz devam ediyor.

◊ BluTV telefonda mı bilgisayarda mı daha çok izleniyor?
- En çok bilgisayarda. Şimdi akıllı televizyonlarda izlenme oranı arttı.

Haberin Devamı

“YOUNG POPE”U İZLİYORUM KOMiK BiR YAPIM

◊ 18 yaşında “Gençlik ve Uyum” adında bir kitap yazdın. Alman ve Türk gençliği ile ilgili. Almanya ile ne hukukun var?
- Ben Alev’de okudum. Alev’i Avusturya Lisesi’nin ilkokulu gibi düşün. Orada Almanca öğrendim. Alman bakan Maria Böhmer Türkiye’ye gelmişti ve tanışma fırsatım olmuştu. Beni Almanya’da staja davet etmişti. O staja gittiğimde gençlikle ilgili bir araştırma yapayım dedim, bu kitap ortaya çıktı. Güzeldi. Frankfurt Kitap Fuarı’na filan da gitmiştim.

◊ Neler okursun? Neler izlersin?
- Tarih ve özellikle yakın siyasi tarihi okumayı seviyorum. BluTV’de “Young Pope”u izliyorum. Komik bir yapım. İlk defa bizde yayınlanıyor. Bir de Netflix’te “The Crown” var, onu izliyorum. Yerli dizileri takip edemiyorum. En son “Ezel”i izlemiştim.

FESTiVAL FiLMLERi DE  VAR iDDiALI HOLLYWOOD YAPIMLARI DA

BluTV sadece “Masum” gibi kendi orijinal dizilerini çeken bir platform değil.Sinema açısından da çok zengin...“Sivas”, “Mustang”, “Abluka” gibi son dönemin en çok ses getiren yerli festival filmleri de var portföyünde...“Deadpool”, “Diriliş”, “Spotlight”, “Casuslar Köprüsü” gibi iddialı Hollywood yapımları da...Aylık 9.90 lira ödeyen aboneleri, tüm bu sinema içeriğine de sınırsız ulaşabiliyor...

BluTV tüm sektörü  heyecanlandırıyor
Aydın Doğan Yalçındağ, son dönemde “Young Pope” adlı diziyi ilgiyle izlediğini söylüyor.

“YOUNG POPE”U İZLİYORUM KOMiK BiR YAPIM

◊ 18 yaşında “Gençlik ve Uyum” adında bir kitap yazdın. Alman ve Türk gençliği ile ilgili. Almanya ile ne hukukun var?
- Ben Alev’de okudum. Alev’i Avusturya Lisesi’nin ilkokulu gibi düşün. Orada Almanca öğrendim. Alman bakan Maria Böhmer Türkiye’ye gelmişti ve tanışma fırsatım olmuştu. Beni Almanya’da staja davet etmişti. O staja gittiğimde gençlikle ilgili bir araştırma yapayım dedim, bu kitap ortaya çıktı. Güzeldi. Frankfurt Kitap Fuarı’na filan da gitmiştim.

◊ Neler okursun? Neler izlersin?
- Tarih ve özellikle yakın siyasi tarihi okumayı seviyorum. BluTV’de “Young Pope”u izliyorum. Komik bir yapım. İlk defa bizde yayınlanıyor. Bir de Netflix’te “The Crown” var, onu izliyorum. Yerli dizileri takip edemiyorum. En son “Ezel”i izlemiştim.

AÇIK OFiSi  DAHA ÇOK SEViYORUM, ÇÜNKÜ SiNERJiSi iYi OLUYOR

◊ Ekipteki herkes 30 yaşın altında mı?
- Sadece bir arkadaşımız 1984 doğumlu. Diğer arkadaşlar benimle yaşıt. Ekip evet çok genç ama bizim ekibe güvenen, destek olan DTVH yönetici ve ekibi de büyük şans bizim için.

◊ Açık ofiste çalışıyorsunuz ve senin masan da ekip arkadaşlarının yanında. Daha mı rahat ediyorsun böyle? Bu yeni kuşak CEO’ların böyle bir tarzı var sanırım...
- Bankada da açık ofiste çalışıyordum. Açık ofiste daha iyi iletişim kuruyoruz. Ben açık ofisi daha çok seviyorum. Açık ofiste sinerji daha iyi oluyor.

BluTV tüm sektörü  heyecanlandırıyor
BluTV’de “Deadpool” filmi de var.

İNTERNET KOTASI İYİLEŞTİRİLMELİ

◊ 4 yıl sonrasında BluTV’yi nasıl konumlandırıyorsun?

- Bence 4 yıl sonra bu şirket için çok önemli bir değer olacak. Zaten onu bugünden görüyoruz. İyi bir yerde olacağını düşünüyorum. Üye sayısının yüzbinlerde olacağı düşüncesindeyim. Ama bu 4 senede mi yoksa 2 senede mi olur bilemiyorum. İnternet kotası ve korsan sorunu çözülürse daha hızlı sürede hedefimize ulaşırız. İnternet kotası karşısında biraz daha iyileştirmeye ihtiyacımız var.

Yazarın Tüm Yazıları