Bir hayatı mahvetmenin cezası

Adam sevgilisinin yüzüne asit atıyor...

Haberin Devamı


Berfin’in yüzü tanınmaz hale geliyor, defalarca ameliyat geçiriyor.
Hayatı hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak bundan sonra...
Yaşadıklarını, acılarını unutması mümkün değil.
Kağıt üzerinde baktığın zaman evet öldürmeye tam teşebbüs değil bu saldırı...
Yüzüne asit atılan, kezzap atılan biri ölmez doğru...
Ama mahkeme heyetinin atladığı bir şey var, ölmekten beter olur.
Berfin’in yaşadığı da bu. Hayatı karardı...
Görüntüsü hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak...
Hayatı hiçbir zaman eskisi gibi yaşayamayacak.
Birinin hayatını yok etmekten ne farkı bunun...
Ve yaralamaya tam teşebbüs suçundan 13 yıl 6 ay ceza aldı Berfin’e bu saldırıyı yapan...
9 yıl yatarı var...
İyi halden yarı açık cezaevine çıkma, ceza indirimi alma, olası bir aftan faydalanma ihtimali de var tabii..
Yani 20 yaşındaki bir kadının bütün hayatını mahvet, 5-6 yıl yat çık...
Sonra da neden bu kadın cinayetleri bitmiyor, neden kadına şiddeti engelleyemiyoruz diye birbirimize soruyoruz..
Bitmez tabii...
Erkeği cesaretlendiren bu cezalar olduktan sonra kadına şiddet asla bitmez...
Çünkü bu cezalar sadece erkeği cesaret verir, kadını sindirir...
“Yüzüne kezzap atarım, senin hayatını mahvederim 3-5 yıl yatar çıkarım” deme cesaretini gösteren o kadar çok erkek çıkar ki bu karardan sonra...
Bu ülkede kadını koruyan, kadınla empati yapmayı bilmeyen yargı mensupları olmadığı sürece biz bu meseleleri daha çok konuşuruz...
Belki de hakimlerin sorması gereken en temel soru şu olmalı: Bu olay benim kızımın başına gelse aynı cezayı verir miydim?
Berfin davasında bu sorunun yanıtını bulamadığımız için kamu vicdanı yaralı zaten...

Haberin Devamı

1A’nın en güzel yanı

Ünlülerin uçaklarda 1A’ya neden bindiğini soran Yüksel Aytuğ, yanıtları da sıralamış...
◊ Servisin o koltuktan başlaması...
◊ En önde ve birinci hissetme...
◊ Daha geniş bir ayak mesafesine sahip olması gibi maddeler sıralamış...
Ama en önemli şeyi atlamış:
Birinci sırada oturmanın en büyük avantajı uçağa en son binip en önce inmektir...
Bir de 1A’yı THY her zaman son dakikaya kadar bloke tutar, özellikle bir milletvekili ya da bakan gelir diye...
Gelmediğinde sanatçılar oturur genelde o koltuğa...

Haberin Devamı

Eyvah edebiyat dünyasındaki haber kaynağımı kaybettim

Elvan Uysal’dan sonra bir eski dost daha Kelebek’te yazmaya başladı: Sayım Çınar...
Sayım’ın Bavulu’nun bizim gibi medyanın eskileri iyi bilir...
Daha internetin bile olmadığı yıllarda yayınevleri, yazarlar ve medya çalışanları arasında çok iyi bir köprü oluşturdu.
Yıllarca Medyatava başta olmak üzere pek çok internet sitesinde yazdı, röportajlar yaptı...
Ve ilk kez itiraf ediyorum...
Edebiyat dünyasındaki yıllardır en büyük haber kaynağım Sayım Çınar’dı...
Kim hangi yayıneviyle anlaştı, hangi yazarlar küstü, kulis dedikodularını yıllardır Sayım’dan alırdım ben...
Şimdi o kulisleri, haberleri ve daha fazlasını Kelebek’teki Sayım’ın köşesinde okuyacağız...

Haberin Devamı

TRT anlaşmada yok mu?

Bu yıl ocak ayında kanallar 2 hafta boyunca dizilerin yeni bölümlerini ekrana getirmeme kararı aldı.
Yıllardır kanalların yazılmamış bir kuralı var bu konuda; reklamın olmadığı yılın ilk haftalarında dizi yayınlamamak üzerine bir teamül var.
Geçmişte 3-4 hafta sürdüğü yıllar oldu, bu yıl 2 hafta.
Geçen hafta diziler yoktu, bu hafta da yok.
Ama o da ne! Dün yeni bir dizi ekrana geldi; TRT’de yayınlanan “Tutunamayanlar”.
Hiçbir dizinin olmadığı salı gecesinde 7.63 reyting aldı ve ikinci oldu. TRT yıllardır özel kanallar arasındaki bu teamüle uymuyor zaten, yapımlarını yayınlamaya devam ediyor.
Kendileri açısından yeni bir dizi girmek için en iyi dönemdi.
Ama sektörde centilmenliğe dayanan duruşa da uymayan bir durumdu.

Yazarın Tüm Yazıları