Boşluğun özgürlüğünden sevgiye...

Sevgi ve çatışmaların arasında ki şu yaşamdan herkese merhaba...

Haberin Devamı

Şu an Bodrum Gümüşlük’ten Dünya’nın bir cennet köşesinden sizlere bu satırları yazıyorum. Bu arada tatile değil, içsel bir gelişim süreci için geldim.

Ben her daim kalben çekim hissettiğim eğitimlere katılıyor, Dünya çapındaki pek çok önemli eğitmen ile çalışmaya devam ediyorum. Katıldığım her eğitim ve çalışmada hiçbir şey bilmiyor konumuna geçerek kendimi tamamen boşluğa çekiyor ve öğrenmeyi, keşfetmeyi deneyimliyorum.

İnsanlar benim inancıma göre; kendilerini boşluğa geçirmezler ise, dolu oldukları halleri ile nasıl yenilikleri içlerine alabilirler?

Yargıyı ve tüm kalkanları bir kenara bırakarak, hayatı sıfır noktasından deneyimlemek gerçekten insana bambaşka bir vizyon katıyor.

Birçok insan yeni başladığı bir işi, daha önce çalıştığı iş yeri veya kendi bildiği farklı bir çalışma alanı ile karşılaştırarak ilerlediği zaman genel olarak başarısız olur. Elbette aldığımız deneyimler ve farkındalıklar çok önemli... Hepimiz belli süzgeçlerden geçiriyoruz.

Haberin Devamı

Lakin her alanın, her ilişkinin ve her iş yerinin hatta her eğitimin kendine özel dinamiklerinin olduğunun farkındalığında olmak, bütün bu süreçlerin içinden ego yapmadan geçmek insanı çok rahatlatan bir unsur.

O yüzden hiç bir ilişkinizi bir önceki ilişki ile karşılaştırmayın, her birisini kendi içinde kendine has olarak değerlendirin.

Hayatımın şu noktasında yıllardır, ego yapmadan hareket etmenin ne kadar özgürleştirici olduğunu keşfettim.

Boşluktan sevgiye, sevgiden boşluğa doğru keşfedecek ve hissedecek o kadar çok güzellikler var ki...

Kendinizi bir anlığına da olsa boşluğa bırakın, derin bir nefes alın, büyük bir adım atın ve “Her şeyi, tüm işlerimi, sorunlarımı, endişelerimi, beklentilerimi ve arzularımı bir süreliğine de olsa bırakıyorum ve boşluğa, sadece olmaya, var olmaya, anda, şu anda yaşamda olmaya adım atıyorum.” deyin. Ve ardından büyük bir adım ile beraber tekrar aynı şeyi yapın. Adımı attıktan sonra gözlerinizi kapatın ve kendinizi hissetmeye açın.

Boşluğu hissedin ve kendinizi tamamen o boşluğa bırakın... O boşluktan kalbinize ve kalbinizdeki sevgiye yönelin. Dünya’da en çok sevdiğiniz varlığa karşı olan sevginizi hissedin ve şimdi o boşluğunuzu tamamen o sevgi ile doldurun. O sevgiyi tüm yaşamınız kadar büyütün ve o sevgiden gözlerinizi açarak tüm yaşama tekrar bakın.

Haberin Devamı

Bunu yapmadan önce boşluğa geçmeniz ve boşluğun özgürlüğünden sevgiye geçmeniz, deneyiminizi bambaşka bir konuma taşıyacaktır.

Bunu her gün yaptığınız zaman, suya seni seviyorum denildiği zaman nasıl bütün su kristalleşiyor ve güzelleşiyorsa, sizin yaşamınız da çok daha güzel bir yapıya dönüşecek ve muhteşem bir ışıltı kazanmaya başlayacaktır.

Sevginin kaynağının gücü sizinle, yeter ki onu davet edin...

Sizi seven bir Can...

Yazarın Tüm Yazıları