Haftanın kitapları

Haberin Devamı

SÖZCÜKLERİN ÖTESİNDE

“Olaylar, görüntüler, sesler vardı Marakeş’te, anlamları sözcüklerle ne dile getirilen ne de kısıtlanabilen, ancak insanın içinde oluşup kendini duyuran sesler vardı, sözcüklerin ötesinde, sözcüklerin kendilerinden daha derinlikli ve çok daha anlamlı sesler.” Bambaşka bir coğrafyadan kalkıp gittiği Müslüman Arap şehri Marakeş’te gördüklerini ama en çok ‘duyduklarını’ hayranlıkla ve yer yer hayret ve eleştiriyle anlatıyor, Elias Canetti. Adeta deve sırtında ilerleme ritmiyla kaleme aldığı ‘Marakeş’te Sesler’ denemelerini Kamuran Şipal, Canetti’nin bütün inceliklerini bize göstererek çevirmiş. Çarşılardan baharat kokusuna, dilencilerden deve kervanlarına kadar her şeyi kendi “sesiyle” aktarıyor... Sel Yayıncılık tarafından yayımlandı.

Haberin Devamı

FARKLI BİR KADIN TARİHİ

Kozmetikten giyime, ev eşyasından televizyon programlarına kadar birçok alanda kadınlara dayatılan ‘imaj’a tanık oluyoruz. Jennifer Lopez gibi dolgun kalçalara veya bir başkası gibi incecik bele sahip olmak dışında sanki bir seçenek yokmuş gibi, ilerliyor her şey. Kadının toplumsal tarihinin büyük bölümü giysilerin, kozmetiğin ve maddi kültürün içine gömülü ne yazık ki. Bunda da temel etken 20’nci yüzyıl başında Avrupa’da, bilhassa 30’ların Hollywood’unda başlayan “glamour” kültürü. Duygu Akın’ın çevirdiği, Can Yayınları tarafından yayımlanan ‘Gösteriş’ adlı incelemesinde Caroly Dyhouse, kadın tarihindeki maddi kültürü, bunların feminist yaklaşımdaki tartışmalarıyla birlikte ele alıyor.

ADETA DOĞU AVRUPA TARİHİ

Daha önceki kitaplarında derin deniz batıklarını, herkesen adını bildiği tarihi hadiseleri sayfalarına taşıyan Clive Cusler, Thomas Perry ile beraber ‘Mezar’ adlı romanında; Macaristan’ı işgal edip Roma İmparatorluğu’nu parçalayan Hunlar’a götürüyor bizi. Hikâyeye milattan sonra 453 yılında başlıyoruz. Sonraki bölümde tam o sıralarda gerçekleşen savaşta ölen bir Hun savaşçısının yaşlı kemikleri bulunur kahramanlarımız tarafından. Sonrası Macaristan’tan Almanya’ya, Rusya’dan Kazakistan’a kadar uzanan CIA ve diğer büroların cirit attığı bir maceraya dönüyor. Arkeolojik buluntuların yarattığı etkiyle bütün bir Doğu Avrupa tarihini müthiş bir şekilde romanının macerasına dahil ediyor usta yazar. Süleyman Genç’in Türkçeye çevirdiği ‘Mezar’, Altın Kitaplar tarafından yayımlandı.

Haberin Devamı

CİNSELLİK HER ŞEYİ İÇERİR

Türk edebiyatının en geniş coğrafyalara yayılan yazarlarının başında gelir Nedim Gürsel. Akdeniz havzası başta olmak üzere, bütün bir dünyadan şehirler çıkar karşımıza. Kahramanlarının çoğu da yolda, hareket halindedir daima. Ya zorunlu olarak başka bir ülkededir, ya aşk yolunda başka bir diyardadır, ya da aşk acısıyla bir başka şehirdedir. Neredeyse birer gezgin olan kahramanlarının ‘aşkî’ durumu bütün erotizmiyle yansır öykülere, romanlara. Ki, erotizm Nedim Gürsel edebiyatının en önemli unsurlarındandır. Gürsel’in yeni öykülerinden oluşan ve Doğan Kitap’tan yayımlanan ‘Tehlikeli Sevişmeler’ kitabı, güzelliğin tadını bilen ve utanmadan söyleyen erkek ve kadınların hikâyelerini bir araya getiriyor. Ve Walt Withman’ın “cinsellik her şeyi içerir” sözündeki zenginliği bütün öykülerine yansıtıyor.

Haberin Devamı

BİR DİL ŞENLİĞİ

“Çocuk edebiyatını zenginleştiren dil ustası” Necati Tosuner, ‘Kitabın Adı’ adlı yeni romanında bu zenginliğe yeni ilaveler yapıyor. Caner, kendi ifadesiyle “daldan dala gezmeyi seven” bir çocuk ve anlatacağı konuyu içindeki tüm detayları ve çağrışımlarıyla birlikte anlatıyor. Dedesinin ona söylediklerini, reklamcı babasını, annesini, hep beraber evdeki yaşantılarını... Mart ayını, kıştan emanet aldığı soğuğunu, sonra Nisan ayını ve onun yarattığı canlanmayı ve evin içini aktarıyor. Ama asıl hikâyemiz Ece ile olan dostluğu ve aralarındaki sıkı ilişki! Tosuner, ‘Kitabın Adı’nda o ustalıklı şiirsel diliyle, Türk edebiyatına kazandırdığı bütün incelikleri kusursuz gerçekleştiriyor. Necati Tosuner imzalı bu yeni Türkçe şenliği Günışığı Kitaplığı’ndan çıktı.

Yazarın Tüm Yazıları