Buse Özel
Buse Özel
Buse Özel

Evlenmeden önce bunları sorguladınız mı?

Son 30 yıldır ülke çapında hızla artan bir boşanma oranı var. Bu boşanmaların nedeni de aslında hiç öyle "şimdiki gençler kıymet bilmiyor" falan değil. Aksine toplumun izin vermediği ama hakkı olan her özgürlüğü söke söke alıp kullanan gençler, gerçekten kendilerine uyan, anlaştıkları insanlarla uzun yıllar ilişki yaşayabiliyor. 10 yıl sevgili olduk, birbirimizden sıkıldık diyip ayrılmıyorlar da. Tabii bu dahil bütün genellemeler yanlış olsa da demek istediğim o genel "anneanne, dede" yargılarının özellikle ufku açık, bilinç düzeyi yüksek bir genç kesim tarafından ciddi biçimde kırıldığı.

Haberin Devamı

Peki neden evleniyoruz, neden boşanıyoruz. Birliktelik yaşamanın en temel nedeni insanoğlundaki üreme içgüdüsü. Bu Adem ile Havva'dan beri gelen iki temel içgüdüden bir tanesi. Ama evliliğin amacı ise psikolog Meltem Kavcar Sırmalı'ya göre miras hukukunu korumak. Bence biz ülke olarak hala evliliğin sadece ilişkinin yasallaştırılmış hali olduğunun bilincinde değiliz. Çünkü hala annesinin eteğinden, dizinin dibinden ayrılamamış insanlar, yine sadece anne babası istiyor diye, "düzenim, evim olsun" ya da özgürce yaşayabilmek gibi nedenlerle evleniyor. İşte evlilik bu nedenlerden sadece bir tanesi için bile yapıldığında "hata" olur diyor Sırmalı.

EVLENMEDEN ÖNCE BUNLARI SORGULAYIN

Mutluluğun matematiksel bir hesabı yok ama sağlıklı bir evliliğe adım atmak için sorgulamanız ve dikkat etmeniz gereken noktalar var. İşte dikkat edilmesi gereken noktalar ve nedenleri:

Haberin Devamı

- "Öncelikle evlenmek isteyen iki tarafın da birey olmuş olması gerekiyor. Yaş olarak en az 20'li yaşların ikinci yarısının ortasına gelinmiş olmalı. (Ki bu hesaplamalarıma göre 27-28'e tekabül ediyor.) Bunun amacı ergenliği atlatmış ve erişkinlik sürecinde kendinizle ilgili bir takım sorgulamaları yapmış ve bireyleşme sürecinde epey yol almış olmak."

- "Her iki tarafında öğrenim hayatını bitirmiş ve mali olarak kendi ayakları üzerinde durması şart. Nedeni, bu evliliğin aileden kaçmak adına ya da kendine ait bir evde yaşamak adına yapılmaması."

- Bir diğer önemli nokta ise: Evlilik, ancak kendinize ait bir iş, geçindirebildiğiniz bir eviniz, sosyal çevreniz, sosyal hayatınız olduktan sonra karar verebileceğiniz bir şey olmalı. O zaman gerçekten, karşınıza çıkan insanla hayatı beraber yaşamak istediğiniz için evlenirsiniz.

EN ÖNEMLİSİ ASGARİ MÜŞTEREKTE BULUŞMAK

Bazı uzmanlar ise evlenmeden önce her şeyin, en ince detayına kadar konuşulması gerektiğini düşünüyor. Ama her şeyin en ince detayına kadar sorulması gereken bir ilişki de bence sağlıklı bir ilişki değildir. Bu iki tarafın da asla ortak bir noktada buluşmaya yatkın olmadığı anlamına gelir. Yani hayatta karşılaşacağınız her durumu bilemediğiniz gibi evlilikle ilgili her detayı konuşmak da o kadar imkansızdır. Nitekim Meltem Sırmalı da böyle bir ilişkinin didaktik bir ilişki olduğunu ve orada da bir sıkıntı olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

"Evliliğin olmazsa olmazı asgari müşterekte buluşmak. Yani her iki tarafın da orta notkada buluşmaya gönüllü olması. Bazen tek tarafın tamamen alttan alması da gerekebilir. Ben bunlara 'BÖ GÜNÜ' diyorum. O gün gerçekten kötü bir gündür, yoğundur, tahammülümüz azalmıştır. O zaman alttan alınabilir. Ama bu bir süreklilik kazanmamalı. Ve evlilikte asla unutulmaması gereken şey, ortada artık "biz" vardır. Eğer ben eşimden daha iyi araba kullanıyorsam arabayı ben kullanırım, lastiği eşim daha iyi değiştiriyorsa bunu da o yapar. Bu bir takım çalışmasıdır. Birinin bazı konularda daha iyi olması evlilikte kötü bir şey değildir. Çünkü evlilik rekabet değildir. Yüzde yüz açık, çıplak, dürüst olamadığınız bir evlilikte sürekli korumalarınızla geziyorsunuz demektir. Bu da sağlıklı değildir.

Haberin Devamı

ÖZGÜRLÜKTEN MAHRUM KADINLAR, ANNESİNİN OĞLU ERKEKLER

Sağlıklı bir evlilik için iki tarafın da birey olması önemli. Ama bizim toplumda insanların evlenene kadar "evlat" evlendikten sonra da birden bire "eş, koca" olması bekleniyor. Arada özgürce yaşadığı, kendi ayakları üzerinde durduğu ve kendi kararını verdiği bir dönem yaşamıyor.

Her iki cinste de en sık yaşanan tablo şu: Özellikle baskıcı ailelerde yetişen genç kadınlar ve hala suyunu bile annesinin getirdiği, sırtına havlu koyulan, hiçbir sorumluluk almadan yaşamış erkek evlatlar.

Bu tür ailelerde yetişen genç kızlara o kadar baskı yapılıyor ki, ekonomik özgürlüğü de olmadığında tek kaçış yolu olarak evlenmeyi görüyor. Böylece yıllardır hayal ettiği, belki çok basit özgürlükler bile olsa mahrum kaldığı şeylere kavuşacak. İşte bu noktada yere çakılıyor çoğu zaman genç kadın.

Haberin Devamı

Erkeklerde ise tüm işini evlenene kadar annesinin yaptığı, hayatı boyunca çorabını kirli sepetine atması gerektiğini dahi öğrenemeyen, annesinin gelecek garantisi olmaktan başka bir misyon yüklenmeyen erkeklerin yine ev işlerini yaptıracak, kendisine ve hatta belki kendi ailesine baktırabileceği bir eş ya da tabir-i caizse "hizmetçi" araması.

Bu yüzdendir ki hala evlat rolünden çıkıp da kendi başına birey olmayı, yaşamayı beceremeyenlerin sağlıklı bir evlilik yapma ve sağlıklı bir ebeveyn olma ihtimali yok denecek kadar az.

TEŞEKKÜR

Geçtiğimiz hafta salı günü Sağlık Gönüllüleri Türkiye Hürriyet.com.tr'yi sağlık bilinci oluşturmada en başarılı internet sitesi seçti. Hem güzel organizasyon hem de ödül için SGT'ye teşekkürler. Ödül alan diğer meslektaşlarım ve sağlık çalışanlarını da tebrik ederim...

Haberin Devamı

Evlenmeden önce bunları sorguladınız mı