Bayram Aydın

Çirkin ve güzel

17 Ekim 2016
TRABZON’da hava da güzel, seyirci de güzel, zemin de güzel.

 İlk yarıda çirkin olan Trabzonspor’du. Yedi hafta geride kaldı Trabzonspor bir türlü takım olmayı beceremedi. Akhisarspor karşısında ilk yarıda Trabzonspor bir türlü organize olamadı ve oyun kuramadı.

 

Bir kere Trabzonspor’un ne oynadığı ve nasıl oynamaya çalıştığı hiç belli değil. Orta sahada usta ayaklar var ama hiç ortaya çıkamıyorlar. Yani Trabzonspor kaptansız bir gemiye benziyor. Orta saha o kadar kopuk oynuyor ki, ne defanstan doğru dürüst top alabiliyor, ne de hücuma katkı sağlayabiliyor. Trabzonspor’un bu oyun anlayışı ile gol atması veya galip gelmesi mucizelere bağlı. Suk diye bir forvetleri var ama yalnızca kağıt üzerinde var. Kim almış, nasıl almış veya hiç mi seyretmemişler anlayamadım. Alt yapıdaki Muhammet Beşir’e bu kadar şans verilseydi, şimdi onun gollerini konuşabilirdik.

 

FATİH PANTER GİBİ

 

İkinci yarı başlarken ise sanki Trabzonspor’a sihirli bir el değmiş gibiydi. Yedi dakikalık bir fırtına izledik. Önce Suk, ardından Okay ve son olarak da Mustafa Akbaş. Çizgiden topu geçiremediler çünkü kalede Fatih adeta bir panter gibiydi. İlk yarıda hiç isabetli şutu olmayan Trabzonspor, ikinci yarıda Akhisar kalesini adeta bombardımana tuttu. İlk yarıda nasıl gol atması mucizelere bağlı ise ikinci yarıda da bu kadar isabetli şuttan birisinin bile gol olmaması daha büyük mucizedir. İlk yarıda ki rezaletten sonra ikinci yarıda ki Trabzonspor ışık verdi.

Yazının Devamını Oku

Yalnızca adı fırtına

1 Ekim 2016
TRABZONSPOR’un bu oyun anlayışı ve mücadelesi ile üst sıralarda olması mümkün değil.

Küme düşme gibi bir sorun olmaz ama orta sıralara  oynamaya gayret eden sıradan bir takım görüntüsü izliyoruz. Geçen hafta Konyaspor karşısında uzatma dakikalarında alınan galibiyet ne hikmetse bir zafer havasında kutlandı. Aslında yalnızca şansa alınan bir galibiyetti.

 

Trabzonspor’un şampiyonluk gibi bir hesabı zaten yok. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray rakipleri bile değil. Rakipleri belli. Konyaspor olur, Karabükspor olur, Kasımpaşa olur. Maalesef Trabzonspor’un hedefleri çok küçülmüş ve büyük takım havası hiç kalmamış. Dün Karabükspor karşısında özellikle ilk yarıda bu çok net görüldü. Takımınn en büyük sıkıntısı gol ve golcü. Karabük deplasmanında iki dakika içinde üç gol pozisyonu var ama sonuç yok. İki forvetini Suk ve Muhammet’i toplasak bir forvet bile etmiyor. Koskoca ilk yarıda Muhammet’in ne ayağına ne de kafasına top geldi.  

 

SATAR MISIN YATABARE’Yİ!

 

“Yeniden yapılanma” diyorlar ama yeni gelenlerin çoğu ya kulübede ya da evinde oturuyor. Cardozo’yu ite kaka gönderiyorsun, Yatabare’yi kovuyorsun, ondan sonra “Bu takım niye gol atamıyor” diye düşünüyorsun. İkinci yarıda Trabzonspor saman alevi gibi 5-10 dakika parlayıp sönüyor. Daha sonra ise beğenmeyip gönderdiğin Yatabare, Trabzonspor’un sözde forvetlerine gol nasıl atılır dersi veriyor. Zaten doğru dürüst organize olamayan Trabzonspor, yediği golden sonra iyice dağılıyor ve bir daha da toparlanamıyor.

 

Yazının Devamını Oku

İki ayrı devre iki ayrı Trabzon

24 Eylül 2016
TRABZONSPOR’un dün Avni Aker ‘Tarlası’nda konuğu Konyaspor’du.


Yağan yağmurla birlikte ağırlaşan ve çukurlar oluşan zeminde oyuncular futbol oynamaktan çok çukurlara girmemek için mücadele ettiler! Trabzon’da hava kötüydü, ancak Trabzonspor’da hava daha da kötüydü.

 

Ersun Yanal hafta içinde amatör takımla oynanan ve farklı kazanılan maçı baz alarak kadroyu fazla bozmamış. Şartlar her iki takımın futbolcuları için de eşitken Konyaspor en azından oynamaya çalıştı ve net fırsatlar da buldu. Bazen Onur, bazen de kötü vuruşlar Trabzonspor’un ilk yarıda gol yememesini sağladı. Çok şeyler beklenilen Mehmet Ekici duran topları ve kornerleri kullanmak dışında hiçbir şey yapmadı.

 

Yani yine sorumluluk almadı. Hal böyle olunca da Trabzonspor hiç de izlenecek bir takım görüntüsü vermedi. Koskoca ilk yarıda Muhammet’in kafa vuruşu dışında Trabzonspor yokları oynadı.

 

HAYATA DÖNDÜREBİLİR

Yazının Devamını Oku

Ne gol var ne golcü

18 Eylül 2016
TRABZONSPOR’da Ersun Yanal hâlâ kadrosunu oluşturamamış ve arayışları devam ediyor.

Araya araya da bulacak gibi, ama ne bulacak belli değil! Mesela dün akşam Yusuf Erdoğan’ı keserek çok doğru bir iş yapmış. Yusuf, bal yapamayan arı gibiydi. En azından onun yerinde oynayan Bero ilk yarıda Aytemiz Alanya karşısında görevini yaptı. Trabzonspor ilk yarıda en az 3-4 net pozisyon da buldu, ancak doğru dürüst forveti olmadığı için, değerlendiremedi. ◊ Tamam dengeli oynadı, ne istediğini bilerek oynadı, ama abartmayalım. Karşısında ise, yalnızca savunma yapmaya çalışan bir takım vardı. Alanya ne forvette ne de orta sahada Trabzonspor’a ilk bölümde hiç direnmedi. Ancak bu görüntü sakın aldatmasın. Şu an için daha dirençli bir takım karşısında Trabzonspor bu kadar rahat oynayamaz. Oynasa da dün akşamki gibi kaliteli gol ayakları olmadığından skoru değiştiremez. Üç forvetini toplasan bir tane etmiyor.

 

TRABZONSPORKOMAYA GİRDİ

 

Biraz klasik olacak, fakat atamayana atarlar. Trabzonspor, 2. yarı başlarken daha ne olduğunu anlayamadan kalesinde golü gördü. İyi oynarken ve pozisyonları cömertçe harcarken gol yemek Trabzonsporlu oyuncuların moralini çok bozdu. İlk yarıdaki o iştahlı Trabzonspor’dan eser bile kalmadı. ◊ Sanki 2. yarıda Trabzonspor komaya girdi. Alanyaspor’un ise, komadan çıkmış bir görüntüsü vardı. 63. dakikada Alanyaspor’un 2. golü gelince de Trabzonspor dün akşam Alanya’da bitkisel hayata girdi. Son 10-15 dakikada bitkisel hayattan çıktı, ama koma hali devam ediyor. Üst üste üç mağlubiyet ve artık ortaya çıkıp da sabır falan demeyin!  

Yazının Devamını Oku

Tarlada futbol oynamak

12 Eylül 2016
TRABZONSPOR yeni stadına taşınacak ama böyle bir zeminde de futbol oynanmaz.

Öncelikle ayakta durmak en büyük başarı. Taşınacak diye sahaya hiç bakım yapılmamış ve ortaya da böyle bir tarla çıkıyor. Zaten Trabzonspor’un ilk yarıda futbol oynamaya da niyeti yoktu. Osmanlıspor belki de sahasında bile bu kadar rahat oynayamazdı. Ersun Yanal sahaya değişik bir oyun planı ile takımını çıkardı. Ama ben Trabzonspor’un ilk yarıda ne oynadığını veya nasıl oynamaya çalıştığını çözemedim. Orta sahayı kalabalık tutmuş ama nafile. Üstünlük hep Osmanlıspor’da. Daha birinci dakika dolmadan Onur’un nefis kurtarışı golün habercesiydi. Gol 34. dakikada oldu, oldu ama ne gol oldu.

 

ONUR’DAN DA BU KADAR

 

Trabzon gibi bir takımın böyle bir gol yememesi lazım. Hadi Okay topu orta sahada kaptırdı, ya ondan sonrası? Ndiaye orta sahada kaptığı topla hiçbir baskı görmeden gelip golünü attı ve gitti. Bir tek kaleci Onur seyretmedi ama onunda yapacağı fazla bir şey yoktu. İkinci yarıda da Trabzon’un tadı tuzu olmadığı gibi ne hevesi ne de futbol oynamaya niyeti yok. Düşünün ikinci yarının ilk 7 dakikasında Onur üç net gol pozisyonu çıkardı. Yani anlayacağınız Trabzonspor’un tadı tuzu yok.

Yazının Devamını Oku

Bu oyunla nereye kadar?

28 Ağustos 2016
TRABZONSPOR’u şöyle arkamıza yaslanarak rahatlıkla seyretmemiz için anlaşılan daha çok zaman gerekli.

Gaziantep karşısında ilk yarıda izlediğimiz Trabzon’un anlatılacak hiçbir iyi yönü yoktu.

 

Geçen sezondan tek farkları biraz daha iyi mücadele ediyor olmaları. Onun dışında Trabzon’da değişen pek bir şey yok. Kasımpaşa karşısında umutlanmak istemiştik. “İlk maç”, “Sezon başı”, “Zamana ihtiyaç var” dedik ama ışık yok. Trabzon’un yarışmacı takım olabilmesi için, zamandan ve sabırdan öte çok şeylere ihtiyacı var.

 

OYUN PLANI YOK

 

Defans ayrı telden çalıyor, orta saha kendi halinde, forvet ise hiç yok. Bir kere Trabzon’un ne oynadığı bile belli değil. Yeni kurulan mevcut kadroya dahi takviye gerekiyor!

 

Yazının Devamını Oku

Yanal'la 'olacak' gibi...

21 Ağustos 2016
TRABZON geçen sezondan çok farklı görüntüde...

Yanal’ın dokunuşları takıma güzel hava getirmiş. Daha sezon başı ama Trabzon, takım olma yolunda büyük adımlar atmış. Nokta transferler, tam yerine oturmuş. Eksik yok mu? Elbette var. Kasımpaşa karşısında Trabzon oyuna çekingen başladı. Ancak 15. dakikadan sonra yeni oluşum kendisini hissettirdi.
21’de yenilerden Onazi ikramı geri çevirmedi ve çok şık bir golle Trabzon’a ve sezona “Merhaba” dedi. Trabzon beklentilerin altında ama takımın hırsı ilerisi için ümit veriyor. İlk yarıda gördüklerimizin daha fazlasını Ersun Hoca da görmüştür. Trabzon’un en büyük eksiği gol yollarında. Muhammet Demir bu yükü tek başına kaldıramaz.

HAZIRLIK MAÇI GİBİ

Seyir keyfi yüksek bir Trabzon izlemeyi özledik. Ersun Hoca, “Geçiş dönemi” deyip anlayış bekliyor. Sabırla bekleyeceğiz ama bu süreç fazla uzarsa, o kadar zaman ve sabrı kimse gösteremez. Çünkü son 4-5 sezondur bu demeçleri çok duyduk.

Neyse dönelim maça... İkinci yarıda forvetsiz oynayan Trabzon’un orta sahası da yorulunca maç, hazırlık maçına döndü.

Trabzon ilk yarıdaki mücadelesi ve istekli oyunu ile ikinci 45’te de idare etti. Yine de 1-0’dan sonra geriye yaslanmaları düşündürücüydü. Onazi, 2. golle son sözü söylerken, iki takım da hazır gözükmedi.

Yazının Devamını Oku

EZiYET, REZALET VE HEZiMET

13 Mayıs 2016
TRABZONSPOR açısından sezon zaten çoktan bitmişti. Biten yalnızca sezon değildi, umutlar ve hedeflerle birlikte her şey tükenmişti.

Artık resmi olarak da ligin, daha doğrusu bu çilenin bitmesini hepimiz dört gözle bekliyoruz. Dün akşam Antalyaspor karşısında Trabzonspor’dan ne beklediğimizi kimse bilemiyor. Çünkü Trabzonspor’da bu sezon istikrar da yok. Pardon, istikrar var. Altı attıysa fazlasını bile yiyor. Geçen hafta Rizespor’a 6 gol atan takımın yerinde yeller esiyor. Ne ilk yarıda ne de ikinci yarıda sahada Trabzonspor diye bir takım gördük.


Trabzonspor’un ne oynadığı ve nasıl taktikle sahada olduğu hiç belli değil. Hadi çıkın sahaya oynayın denmiş. Yani, ‘Saldım çayıra, Mevlam kayıra...’
Nakavt oldu.


Yazının Devamını Oku