Hayat dediğin zaten ne kısa!

BÜTÜN yaz yaptığım seyahatlerden bir albüm hazırladım gezgin kelebek ruhlu okur, sana bu hafta. Kopenhag da var içinde, Datça da... Selimiye de var, aşk da... Serzeniş de var yakarış da... Mutluluk da var, göz yaşı da... Kitap da var, okumak da. O zaman sen varsan, ben de varım, heyecanla. Şimdilik okumaya dal ve kal sağlıcakla.

Ege’nin hormonsuz meyvelerine yapış

Eylül en güzel Ege meyvelerinin son ayı. İçinden hormon geçen bir dünyamız var artık bizim. O yüzden Ege’de nerede kendi kendine yetişmiş meyve görürsen yapış, hangi toprakta ilaçsız büyümüş ot, sebze bulursan kokla, cebine doldur ve yola devam et... Pazardan al sebzeni, Ege’deysen üşenme, bağını, bahçesini git bul... Çünkü bil ki, yerel güzeldir.

Savaşı durdurmak için bir şeyler yap

Bir çocuğun denizle tüm ilişkisi budur. Karaya vurmak değil. Dünyayı yönetenlerin görevi savaş değil. Kahpelik değil. El kadar, savunmasız bir bedeni, annesinin kollarından alıp azgın dalgalarda canını alıp kahrolası bir sahile savurmak değil. Daha önce de yazdım. Hep yazacağım. Yerinden yurdundan göçmek, bazen kendi isteğin ile yaptığın bir seçim değil. Bundan neredeyse 1 yıl önce hurriyet.com.tr’deki yazımın altına “gelmeselerdi, savaşsalardı” yazanlar, umarım 3 yaşındaki Aylan’ın minicik bedeni, hepinize biraz olsun insanlık dersi vermiştir. Dünyanın bütün insanları bir kamuoyu hareketi başlatın ve ne olur SURİYE’DEKİ SAVAŞI DURDURUN!!!

Kendine aile boyu bisiklet yap

Kopenhag seyahatimdeki en enteresan hallerden biri de işte bu aile bisikletleriydi. Bayıldım. Çünkü; — Kopenhag’da ailelerin sadece %29’unun arabası var. – Kopenhag’da bisikletlerin sayısı şehir sakinlerininkinden daha fazla. – Kopenhag’da her gün insanlar 1.2 milyon kilometre #bisiklet sürüyor. – Kopenhag’da işe veya okula giden insanların %67’si bisikletlerini kullanıyor. Kopenhag’daki toplam nüfus için ise, bu oran %55. – Kopenhag’da 2 çocuğu olan bütün ailelerin %25’inin ya kargo bisikleti ya da bisiklet çekçeki var. – Kopenhag’daki bütün taksilerin 2 bisiklet taşıyabilecek bagajları var. – Kopenhag’da bisikletler için trenlerde ücret alınmıyor.

Selimiye’de Bahçeli Meyhane

Bu yaz Pegasus Havayolları’nın destek verdiği genç seyahat timi Çok Gezenler Kulübü ile hazırladığımız Datça-Bozburun-Selimiye rotasının en keyifli anlarından biriydi Bahçeli Meyhane. Selimiye’de hemen deniz kenarına, Badem Çiçeği Otel’in önüne konuşlanmış, mütevazi bir meyhane. Önce Katina Hanım’ın tangolarının ardından, Rumca şarkılar yükseliyor içeriden. Önü alabildiğine deniz. Masaların tepesinde küçük köy düğünü ampulleri. Masalar sanki denizin üzerinde. Mezeleri pek şahane. (0252 446 40 98)
Tüm Datça rehberimizi okumak için:
http://www.cokgezenlerkulubu.com/city/view/datca/1203

Datça’da Knidos’a giderken bu iskeleyi bul

Öyle durmak demek Datça. Dünyanın bütün alıp veremediğine inat. Kapı önünde badem ayıklamak. Çıplak ayak bakkala çıkmak, yere “bi kilim atıp” orada uyumak. Dünya üzerindeki bütün rantların uğramadığı köyler, mahalleler, mahalleliler, yalnız başına el yapımı iskeleler demek. Ruhu zengin insanların yaptığı. Knidos’a doğru inerken son koydaki kulübede yaşayan Hüseyin Dayı’nın elleriyle yaptığı bu iskeleyi bul ve buradan denize gir. Bazı güzel şeyler bu memlekette hala bedava.