Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

‘Engelli’ mi, yoksa ‘engellenmiş’ mi?

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Saygın bir üniversitede görevli fiziksel engelli bir akademisyen Oxford Üniversitesi tarafından düzenlenen bir konferansta sunum yapmak üzere davet edildi. Nisan ayında gerçekleşecek olan konferans için aylar öncesinden yazışmalar yapıldı. Akademisyen engelli olduğunu ve ancak yardımcısının eşliğinde seyahat edebileceğini bildirdiğinde konferansı düzenleyen yetkililer bütün düzenlemeleri buna uygun olarak yaptılar. Yardımcının vize işlemleri için de davet mektubu gönderdiler. Vize işlemleri için Türkiye’de de bir klasör dolusu evrak hazırlandı.

Akademisyenin içi rahattı. Fiziksel engeli bugüne kadar yurtdışında katıldığı onca konferansta kendisine hiç engel olmamıştı. Üstelik her türlü fiziksel engeli aşmasını sağlayan, kendisine el-ayak olan yardımcısı yanında olacaktı.

Haberin Devamı

İngiltere akademisyenin fiziksel engelli bir birey olarak en rahat ettiği ülkeydi. Ulaşım araçlarından otellere, müzelerden kütüphanelere ihtiyaç duyacağı her mekân engellilerin erişimine uygundu. Daha önce erişilebilirlik ile ilgili yaptığı çalışmalarda İngiltere’deki uygulamalara ve yasalara çokça başvurmuşluğu vardı.

İngiltere engellilerin haklarını Eşitlik Kanunu ile koruma altına almış bir ülke. Bu kanunla, günlük faaliyetleri gerçekleştirme becerisini somut bir şekilde ve uzun süreli olarak olumsuz etkileyen fiziksel ya da zihinsel bir engeli olan kişiler engelli kapsamında sayılıyor. Kanunda 12 ayı geçen durumlar uzun süreli kabul ediliyor. Somut terimi ise “giyinmek gibi günlük bir işin normalden daha uzun sürmesi” örneği ile açıklanıyor. Engellilerin istihdam, eğitim, mallara, hizmetlere ve tesislere erişim, mülk alma ve kiralama gibi hakları kanunla koruma altına alındığı gibi pratikte de ciddi şekilde gözetiliyor.

İşte bu nedenle, bir de daha önceki deneyimlerine dayanarak, engelli akademisyen yardımcısı için vize başvurusunda bulundu. Vize başvurusu pek anlaşılmayan gerekçelerle reddedildi. Anlaşılan, engelli haklarına bu kadar önem veren bir ülkede bile, vize memuru engelli bir bireyin gereksinimlerini göz önünde bulundurmadan karar verebilmişti. Muhtemelen evrakları söz konusu akademisyenin engelli biri için hayati önem taşıyan yardımcısından bağımsız seyahat edemeyeceğini, yardımcısının engellenmesinin aslında kendisini engellediğini anlayacak kadar incelememişti.

Haberin Devamı

Bu durum “engelli” kavramını çok yalın bir şekilde açıklıyor. Uygun şartlar altında bir şeyi çok rahat bir şekilde yapabilecek bir kişinin bu şartlara erişmesini engellerseniz, o kişi “engelli” oluyor. Bu akademisyen aynı sunumu kendi ülkesinde veya yardımcısına vize veren başka bir ülkede diğer meslektaşlarından farksız bir şekilde yapabilecekken, yardımcısına vize vermeyen bir ülkede diğer meslektaşlarının aksine çok zorlanarak yapabilecek ve belki de yapamayacak.

Bu durumda; sizce de, “sözü edilen akademisyenin ‘engelli’ mi, yoksa ‘engellenmiş’ mi olduğunun” bir kez daha düşünülmesi gerekmiyor mu?

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

 

Haberin Devamı

Not: Bu yazıda İngiltere hükümetinin genel vatandaşlık hak ve yükümlülükleri hakkında bilgi veren Gov.uk web sitesinin Engelli Hakları bölümünden yararlanılmıştır.

 

Yazarın Tüm Yazıları