Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

“Barbie tekerlekli sandalyeye oturuyorsa…”

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Üç yıl kadar önce İngiltere’de çocukları engelli olan üç annenin oyuncak şirketlerinden engelli çocukları da içine alan bebekler yapmalarını talep eden bir kampanya başlattıklarını anlatmıştım sizlere. “Bana Benzeyen Oyuncak” başlıklı kampanyaya önce PlayMobil, ardından da Lego şirketlerinden olumlu yanıtlar gelmişti. Bu olumlu haberlere bu hafta bir yenisi eklendi. 11 Şubat’ta, Barbie bebeklerini üreten Mattel firması sonbaharda satışa çıkacak olan yeni seride bir tekerlekli sandalyeli, bir de protez bacaklı bebek olacağını açıkladı.

Dünyanın en çok tanınan ve en çok satan oyuncak bebeği olan Barbie 1959 doğumlu. Yaratıcısı Ruth Handler kendi küçük kızının kâğıt bebekleriyle oynayışından esinlenerek tasarlamış Barbie’yi. Barbie’nin adı Handler’ın kızı Barbra’dan, Barbie’nin erkek arkadaşı Ken’in adı ise Handler’ın oğlu Kenneth’dan geliyor.

Haberin Devamı

Barbie piyasaya çıktığından beri popülerlik kazanmasının yanı sıra çokça eleştiriye de maruz kaldı. Eleştirilerin en yoğun odak noktası Barbie’nin gerçek dışı vücut ölçüleri ve özendirdiği zayıflıktı. 1997’de Barbie’nin kalıbı değiştirildi ve beli kalınlaştırıldı. 2016 yılında ise şirket yeni vücut biçimlerine sahip bebekleri piyasaya sürdü. Orijinal Barbie’ye kıyasla boyu daha uzun, daha kısa ve daha toplu olmak üzere üç yeni tipte 33 yeni bebek Barbie ailesine katıldı.

Barbie bebeklere yönelen bir diğer eleştiri ise sarışın ve kumral beyaz kadınları model alması, diğer etnik unsurları yok saymasıydı. Bu eleştiriler karşısında, 1967’de ilk siyahi Barbie üretildi. Bu bebeğin sadece rengi daha koyuydu, yüz ve vücut hatları ise 1990’da yeniden tasarlandı. 2009’da yeniden bir revizyon geçiren siyahi Barbie serisine ten renklerinde daha fazla ton, daha fazla göz rengi gibi özellikler katıldı. 1980’lerde aileye Güney Amerika kökenli Barbie modelleri girdi ve onları dünyanın farklı yerlerinden bebekler izledi.

Tekerlekli sandalyeli ve protez bacaklı Barbie bebekler de şirketin çeşitliliğe giderek daha çok önem veren dünyamızın değişimine uyma gayretinin bir parçası. Aslında şirket ilk kez tekerlekli sandalyeli bir bebek çıkarıyor değil. Şirket 1997’de Paralimpik Oyunlar’a katılan başarılı atlet Becky’den esinlenen bir bebek çıkarmıştı. Gülümse Becky adını taşıyan kahverengi saçlı bebek pembe bir tekerlekli sandalyede oturuyordu. Fakat bu bebek tasarımındaki sorunlar yüzünden pek uzun ömürlü olamamıştı. Serebral palsili bir lise öğrencisi tekerlekli sandalyenin Barbie evinin asansörüne sığmadığını şirkete bildirmiş; yeni yapılan evlerin buna göre tasarlanacağını cevabını almıştı.

Haberin Devamı

Yine de Becky isimli bebek engelli çocukların hayatında önemli bir rol oynadı denebilir.

2016’da Rio’da gerçekleşen Paralimpik Oyunlar’da üç altın madalya kazanan İngiliz atlet Hannah Cockroft The Telegraph’dan Ellie Pithers’a verdiği röportajda bu bebeğin kendisine nasıl ilham verdiğini şöyle anlatıyor:

“Bu fotoğrafta beş yaşında olmalıyım, zira bu Barbie’yi beşinci yaş günümde aldım. O sıralar tekerlekli sandalyemden tam anlamıyla nefret ediyordum. Kaynaştırma eğitimindeydim ama okuldaki tek engelli çocuk bendim. Bu son derece rahatsız koca demir yığınında oturmak, farklı görünmek istemiyordum. O yüzden de sandalyeye oturmayı reddediyordum. Annem sadece Amerika’da satılan Gülümse Becky’nin reklamını bir dergide görmüş görmüş. Oradaki Toys R Us oyuncak firmasına bir mektup yazarak engelli olduğumu ama çok da özgür ruhlu olduğumu, tekerlekli sandalyeye bir şekilde alışmak zorunda olduğumu anlatmış. Bebeği bana doğum günü hediyesi olarak gönderdiler. Barbie delisiydim; Barbie tekerlekli sandalyeye oturuyorsa ben de oturabilirim herhâlde diye düşündüm. Hala dolabımda durur.”

Haberin Devamı

Oyuncaklar çocuklar üzerinde işte bu kadar etkili olabiliyorlar. Barbie gibi çocukların çok sevdikleri ve hatta örnek aldıkları oyuncak firmalarının engelli figürler tasarlamaları hem engelli çocukların kendilerine güvenini artırmak açısından hem de diğer çocukların engelleri yadırgamamayı öğrenmeleri açısından çok önemli.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

 

Yazarın Tüm Yazıları