Özgecan Yasası Meclis’te
Artık şu indirimler kaldırılsın!
YUH ki yuh diyorum!
Başka da bir şey demiyorum.
Şu tabloya bir bakar mısınız?
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında (Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre) bu ülkede öldürülen kadın sayısı 66 idi...
2003’te 83’e...
2004’te 164’e...
2005’te 317’ye...
2006’da 663’e...
2007’de 1011’e YÜKSELDİ.
Kadın cinayetleri her
yıl sistematik olarak
ARTIŞ GÖSTERDİ.
*
2009’un ilk 6 ayında sayının 963 olduğu biliniyor.
Ama 2009’dan sonra istatistikler açıklanmamaya başlandı.
2014’te, yani geçen sene öldürülen kadın sayısı 281.
2015’in sadece ilk 6 ayında 149...
Ne yazık ki, arkası da kesilmeyecekmiş gibi görünüyor.
Evet, Adalet Bakanlığı açıklanmasını istemiyor rakamların ama Allah’tan Bianet var, oradan takip edebiliyoruz.
Ne var ki, gazete ve ajans haberlerini derleyen Bianet de, medyaya yansıyan kadın cinayetlerinin çetelesini tutuyor.
Yani gerçek rakam çok daha yüksek olabilir...
*
Geçen yıl, tahrik ve iyi hal indirimlerin kaldırılması için önerge veren CHP milletvekili Aylin Nazlıaka bu yıl da önergesini Özgecan kampanyası desteğiyle yineledi. Ben de ona sordum...
Kadınlar, bir de mahkemede ÖLDÜRÜLÜYORLAR!
Özgecan Yasası’nı yine Meclis’e sundunuz. Geçen dönem ne oldu da gündeme alınmadı...
-Maalesef AKP’li milletvekillerinin parmaklarına yenildi! Partiler üstü bir konu olan, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi, kişisel egolarına kurban ettiler.
Bu dönem için daha mı umutlusunuz?
-Evet! Çünkü Meclis’in aritmetiği değişti. Ama öte yandan, kadın cinayetleri her geçen gün artıyor. Ve bu durum sıradan, normal bir şeymiş gibi algılanıyor. “Bir kadın cinayeti daha!” başlıklarının başka bir açıklaması olamaz. İnşallah bu dönem Meclis’teki kadın milletvekilleriyle kadının fıtratından ölümü çıkaracağımızı umuyorum!
İtiraz eden bir yok, herkes bir an evvel çıkmalı diyor... Ama tık yok... Neden?
-Çünkü bir grup, bu konuda samimi değil. Kadının bedeni üzerinden siyaset yapmayı tercih ediyorlar. Ama kadınların öldürülmesi, tecavüze uğraması, taciz edilmesi umurlarında değil. Aksi olsa Meclis’ten bu kanunları çıkartırdık. Bir sürü kanun teklifi getirdik. Bir tanesi de sığınaklarda yaşayan kadınların oy kullanamamasıyla ilgiliydi. “Bu bir vatandaşlık hakkı gaspıdır. Bu sorunu çözelim!” dedik. AKP’lilerin ve AKP’li kadın milletvekillerinin parmakları “hayır” için kalktı.
Niye?
-E çünkü bu teklifi CHP verdi! Bu kabul edilebilir bir şey mi! Bugün Türkiye’de kadın cinayetleri arttıysa bunun en önemli nedeni AKP’nin erkek politikalarıdır. Kadını eve hapseden, kadını kuluçka makinesi gibi gören, kadının bedeni üzerinden siyaset yapan AKP’nin maço politikalarının sonucunu yaşıyoruz. 
‘Ölüm sayacı’ işliyor
TCK’da değişiklik yapılması hakkında verdiğiniz kanun teklifinin gerekçesini anlatır mısınız?
-Kadınlar için bir “ölüm sayacı” işlerken, birileri bunu seyrediyor. Erkek şiddeti sonucu öldürülen kadınların davalarında, sanıkların takım elbise giymeleri, dava esnasında efendi durmaları bile iyi hal indirimi almalarını sağlıyor. Öldürülen ya da şiddete uğrayan kadınların ise, giydikleri elbiselerin rengi, makyaj yapmaları, evlerine bir saat geç gelmeleri, cep telefonuyla sıkça konuşmaları, kullandıkları telefon kabının kırmızı olması gibi nedenler bile, “tahrik” sayılarak, erkeklere büyük ceza indirimleri uygulanıyor. Yani kadınlar, hayatlarındaki erkekler tarafından öldürüldükten sonra, bir kez de mahkeme salonlarında yargı tarafından öldürülüyorlar. Bu kararlar, kadın katillerini de tabii cesaretlendiriyor!
Peki bu cinayetleri nasıl önleyeceğiz?
-En temel insan hakkı, yaşama hakkı. Bir hukuk devletinin, yurttaşlarına sunmak zorunda olduğu en önemli güvence. Kadınlara ve çocuklara karşı işlenen suçlar, insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Bu nedenle kadın cinayetlerinde tah indiriminin kaldırılması için bu teklifi verdim...
Bu kanun çıkıncaya kadar uğraşmaya yeminli misiniz?
-Sonuna kadar mücadele etmeye sözüm var. Var olma savaşı verirken, öldürülen tüm kadınlara bir borcumuz olduğuna inanıyorum!
Biz n’apabiliriz, sizlere bu konuda nasıl destek olabiliriz?
-Bu konuyu her zaman gündemde tutmak önemli. Ayrıca basında çıkan haberlerin dili de çok etkili. Kocası tarafından öldürüldükten sonra yerde kanlar içinde yatan bir kadın kardeşimizi, “Nakavt” yazıp sürmanşete taşıyan gazeteler oldu bu ülkede. Bu, uzun soluklu bir mücadele. Bunu kadın-erkek hepimizin mücadelesi haline getirmek gerekli…
HAMİŞ: Change.org/Ozgecan adresinde devam eden kampanyada imza sayısı 1 milyon 160 bini geçti. Bu, muazzam bir katılım! Kampanyayı imzalayanlar “Bitsin artık bu adaletsizlik!” diyor ve kadına karşı şiddet davalarında ceza ve tahrik indiriminin sona ermesini talep ediyor. Bu talebe CHP ve HDP yanıt vererek, bu yasayı çıkarmak için çalışacaklarına söz vermişti…
