Kendinizle yüzleşmeye hazır mısınız?

Haberin Devamı

Daha iyi bir ‘biz’ mümkün mü? Her şeye ve herkese yetişemez miyiz? Neden olmasın! Davranış Bilimleri Uzmanı, Yazar Aşkım Kapışmak, altı günlük kampla ruhumuza detoks yapıyor

Giderek yalnızlaşıyoruz, insan ilişkilerinde zorlaşıyoruz, kendimizi tanıyamıyoruz... Nezaket ve zarafete iç çekiyoruz. Girdiğimiz her yerde lider olmak istiyoruz. Başarılı olacağız diye dört dönüyoruz, savrulup duruyoruz. Sonuç; okuduğumuzu, yediğimizi, içtiğimizi anlamıyoruz… Etrafımızdaki güzel şeyleri görmüyor… Her şeye, herkese yetişeceğiz diye sağlığımızdan oluyoruz. En temelinden nefes alıp vermeyi bile kıvıramıyoruz. Kendimizi ihmalden hep ikmale kalıyoruz. Bir süre sonra etrafımızdakileri de kendimizi de tanıyamaz hale geliyoruz. Peki, ne yapıyoruz? Kahve fincanlarını çeviriyoruz, fallara tutunuyoruz, yıldız haritalarımıza koşuyoruz. Daha olmadı antidepresanlara sardırılıyor, o da olmadı önümüze çıkana sardırıyoruz. Daha iyi bir ‘biz’ mümkün mü? Her şeye ve herkese yetişemez miyiz? Neden olmasın! Davranış Bilimleri Uzmanı, Yazar Aşkım Kapışmak ve ekibi bizi bu düzenin(!) içinden çekip kurtarıyor. Şöyle bir güzel sarsıp, silkeliyor, öyle değil böyle olur diyor.


***

Haberin Devamı

—Kimler katılıyor? 6 günlük eğitime daha çok iş dünyasından ya da üniversiteden yeni mezun olmuş 18 yaş üstü kadın ve erkekler katılıyormuş. Öyle kadınlar daha çok ilgi gösteriyor, erkekler kendilerini pek ‘tınlamıyorlar’ gibi bir durum yokmuş.
—En fazla kaç kişi? Maksimum 20 kişi! Oynanan oyunların etkili olması, grup algısı ve dikkat yönetimi için bu sayı en idealiymiş. Yani yaşadınız, çılgın kalabalıktan uzaktasınız. Üstelik internet, televizyon, gazete, haber alışverişi de yok! Hatta yasak!
-—Şu her şeyden bir tık uzak kalma fikri kafanıza pek yatmamış olabilir… Ama yatmasında fayda var! Çünkü bağımlılıklarımızdan uzak kalmak bile aidiyet duygumuzu geliştiriyormuş. Sonuç; daha sade daha samimi ilişkiler oluşturuyormuşuz. Sonra derin kavram sohbetleriyle kendi gerçeklerimizin genel doğru olmadığını anlıyormuşuz. Yani öyle her şeyi ben biliyorum, en iyisini ben biliyorum… Ben, ben, ben muhabbetinden vazgeçiyormuşuz!
—Dahası da var! Nasıl sohbet edilir? Tartışma nedir? Kişiliklerle mi fikirler mi savaşmalı? Tüm bunları öğreniyormuşuz. Beden dili ve sahne eğitimi ile de ‘İş hayatında nasıl sunum yapılır? Sahne nasıl kullanılır?’ şıp diye hepsini çözüyormuşuz. Ama en iyisi de özgüven problemlerinin çözümü… Onlar için de ilk adımı atıyormuşuz.
—Eğitimleri aldık, kendimizle yüzleştik… Aman başımıza bir iş gelmesin! Aşkım Kapışmak; “Kendiyle yüzleşen insanların çoğu üç etaptan geçiyor. Reddetme, şok ve içe dönüş… Bu üç etabın sonunda çözümleme ve farkındalık artıyor. Kilitli sorular açılıyor… Kişi hafifliyor ve hayata karşı motivasyonu artıyor…” diyor.
—Ve tabii ki olgunluk! Hani şu kilitleri açılan sorular var ya; işte asıl onlar bizi üzüp, depresyona sokuyormuş. Sorularla yüzleşip, cevaplarını bulunca hem zihinsel hem de bedensel olarak olgunlaşıyormuşuz. Olgunlaşmaktan korkmayın, ruhunuz çocuk kalabilir. Orada bir sıkıntı yok! Kendimizle yüzleştik, geliştik, güzelleştik!
—Peki, ya kamptan çıktıktan sonra neler olacak? Kamp ve eğitimler sonrasında pek çok kişi değişime çevrelerinden başladıklarını, yüzleştikleri geçmişleri sayesinde birçok kişiyi affettiklerini, artık daha rahat uyuduklarını, teslimiyet duygularının arttığını, bilmedikleri ne kadar çok şey olduğunu, çekirdek aileleriyle daha samimi bağlar kurduklarını söylüyorlarmış…
—Tüm bunlar hayatımıza nasıl yansıyacak? Aşkım Kapışmak kamp sonrasındaki duygu ve deneyim sürecini şöyle anlatıyor: “Hedefler yeniden dizayn ediliyor… Problem kaynağının kişinin kendi iradesi olduğu anlaşılıyor… Bilginin iyileştirici gücü hissediliyor… Tabi radikal kararlar alanlar da oluyor özellikle de iş ve özel hayatlarında…”
—Bir defa katılmak yeterli mi? Evet, yeterliymiş! Kamp sonrasında üç aylık ödevler veriliyormuş. Yani eğitim öyle 6 günde pat diye bitmiyor. “Bu tip eğitimler uzun olmamalı!” diyor Aşkım Kapışmak. Çünkü gerçek dünyaya hemen adapte olabilmek önemliymiş. Zaten çoğu kişi kamptan sonra yeni bilgilerin peşine düşüyormuş. “Asıl iyileşme de bu!” diyor.
—Bu kampta sadece eğitim yok; kampın oyunu, neşesi çok! Trecking, paintball ve daha pek çok takım oyunu…
—Ama eğitimleri de boşlamayalım! Tembelliğe değil; kendimizle yüzleşmeye, kendimizi geliştirmeye gidiyoruz. Terapiler, performans uygulamaları, kavram sohbetleri, kişilik analizleri, yetkinlik, sofra adabı, nezaket kuralları, kişisel imaj yönetimi, topluluk önünde konuşma becerisi, ikna teknikleri, etkili iletişim, müzik, profesyonel yönetim uygulamaları, değerler, strateji belirleme, hedef ve ulaşma ilişkisi… Liste bir hayli uzun!
—Kimler var, kimler yok? Aşkım Kapışmak’tan İletişim ve İnsan İlişkileri… İhsan Ataöv’den Kişisel İmaj, Zarafet ve Kurumsal Nezaket Kuralları, Prof. Dr. Ünsal Sığrı’dan Liderlik ve Başarı, Emre Baştürk’ten Hızlı Okuma ve Anlama Teknikleri, Cansu Kurtçu’dan Müzik Terapi, Ritim ve Nefes Yönetimi, Önder Sarıahmetoğlu’ndan Sosyal Kimlik Oluşturma ve Doğru Konumlama ve Dr. Ender Saraç’tan Doğru Beslenme ve Sağlıklı Yaşam…

Haberin Devamı

NE KADAR ÖDERİM?
NE ZAMAN?
NEREDE?


6 günlük eğitim için kişi başı 4.500 TL
6–11 Ekim tarihleri arasında Bursa, Mudanya’daki Trilyalı Otel’de

Yazarın Tüm Yazıları