Eller göğüste mutluluk timüste

Mutluluğun formülü her zamanki gibi bedeninizde saklı. Tam yerini arıyorsanız timüs bezlerini bulmakla işe başlayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Kadın cinayetleri, çocuk ölümleri, iş kazaları, servis kazaları, trafik kazaları, kaza kurşunları, canlı bombalar... Derken olduk bir stres küpü! Kutu kutu antidepresanları şeker gibi yutuyoruz. Peki; geçmişte antidepresan mı vardı? Anadolu insanı ne yapardı? Eskilere bakıyorum... Filmlerde, cenazelerde acıyı dile getirirken, ağıt yakarken insanlar özellikle de kadınlar hep göğüslerine vuruyor. Merak ettim; acı, üzüntü, stres anında neden eller hep göğse gidiyor? Ve buldum...
Öğrendim ki mutluluk timüs bezindeymiş. Bağışıklık sistemimizin kalbi; haz alma duygusu, gülümseme, konuşma, gençlik ve sağlığın hayat kaynağıymış. Peki, nerede bu timüs bezi? Göğüs boşluğunda, soluk borusunun önünde, kalp ve gırtlak çakrası arasında. Sevgi, şefkat, derin mutlulukla ilintili olan kalp çakrasının da etkisi altında.

Haberin Devamı

İşin sırrı göğüste

Timüs bezini nasıl titreştireceğiz? Göğsümüzün ortasına iki parmağımızla hafifçe vurduğumuzda, dilimizi üst dişlerimizin arkasından damağımıza değdirdiğimizde timüs bezi uyarılıyormuş. Parmaklarımızla ya da elimizi yumruk yaparak bu noktaya 15-20 saniye hafifçe vurmak ve bu sırada derin derin nefes almak yeterliymiş.
Timüs bezimiz titreşti, şimdi ne olacak? Sıkıntı yok! İyi gidiyorsunuz. Dertler derya mı oldu; vurun göğsünüze, titreştirin timüsü. Üzüntünün bağışıklığınızda oluşturabileceği direnç kaybının önüne geçin.

Mutluluğun formülü çok açık

Timüs vuruşu ‘mutluluk noktalaması’ olarak da biliniyormuş. Yani negatif enerjilere elveda! Daha çabuk iyileşiyor, yaşama dört elle sarılıyormuşuz. Timüs bezinin sağlığımız üzerindeki en önemli faydalarından biri de ‘T hücresi’ yani ‘lenfosit’ üretmesiymiş. ‘T hücreleri’ bedene zararlı hücreleri yok ediyormuş. Bu küçük hücreler o kadar önemliymiş ki bağışıklık sistemini yerle bir eden hastalıklar T hücreleri ile haberleşme hattını kestikleri için’ ölümcül oluyormuş. Avustralyalı Nobel Ödüllü kanser araştırmacısı Sir Macfarlane Burnet, timüs bezinin aktif hale getirilmesiyle, bedenin kendisini kanserden bile koruyabileceğini savunmuş.
Eyvah, timüs bezim çalışmıyor! Fazla heyecan, fazla stres yaparsanız timüs bezi ne olduğunu şaşırıyor ve görevini yapamaz hale geliyormuş. Tabii bazı insanlarda da doğuştan çalışmıyormuş. Hani o çevrenizdeki bencil, huysuz, sevgisiz, çatık kaşlı, buluttan nem kapan insanlar var ya işte onların timüs bezi ya düzensiz çalışıyor ya da hiç çalışmıyor.
Ama müjde! Bilimadamları ilik nakline ihtiyaç duyanlar ve doğuştan timüs bezi çalışmayanlar için yapayını ürettiler bile. Ayrıca yoga çalışmalarındaki bazı duruşların da timüsün tekrar aktive edilebilmesinde faydalı olduğu söyleniyor. Anlaşılan o ki çalışan timüsün kıymetini bilmeli, iman tahtamıza vura vura kendimize gelmeliyiz.

Yazarın Tüm Yazıları