Aynur Tartan

Ege'nin mart ajandası

2 Mart 2019
Martla beraber kışa veda, bahara selam olsun... Heyecanla beklenen festivaller yolda, Ege’den size müjde olsun...

CAZ LAZIM CAZ, CAZ!

· İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin el emeği, göz nuru 26’ncı İzmir Avrupa Caz Festivali, bugün Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde, 17’nci Caz Afişi Sergisi’nin açılışıyla ve Ferit Odman Quartet konseriyle başlıyor, 20 Mart son!
· İzmir İtalya Konsolosluğu, İstanbul Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi, İzmir Fransız Kültür Merkezi, İsviçre İzmir Fahri Konsolosluğu, İstanbul Avusturya Kültür Ofisi ve Goethe Enstitüsü İzmir... Festivalin destekçilerinden...
· Sayılarla festival... 9 konser, 1 jam session, 1 sergi, 1 seminer, 1 film gösterisi ve tabii ki olmazsa olmaz atölyeler... Kaçmaz, kaçırılmaz!
· Festival yoklaması. Sağ baştan sayıyorum... Saksofon ve piyanonun büyülü birlikteliği; Jazz Virtuoso Duo... Renkli, hareketli, bereketli repertuvarıyla; Irina Sarbu Band... Farklı bir caz deneyimi, birlikte söylemenin keyfi; Marion Rampal Trio... Festivallerin aranan ismi, etnik caz grubu; Nu Bass... Genç Avrupa caz müziğinin temsilcilerinden; Pilgrim... Avusturya’nın kalbinden; Purple is the Color... Dört doğaçlama sanatçısının hayat verdiği; Timo Vollbrecht Fly Magic... Hafızaya atılsın, ajandalara not alınsın. Daha detaylı bilgi için www.iksev.org’a, biletler için www.biletix.com’a ve Biletix gişelerine...

BODRUMLU ACI OT FESTİVALİ

Yazının Devamını Oku

Hayatınızdaki toksiklerden kurtulma rehberi

23 Şubat 2019
Biliyor olabilirsiniz; Oxford, 2018’in kelimesini ‘toksik’ yani zehirli olarak seçmişti. Ben de bir süredir bunun üzerine düşünüyorum. Sizin için bir rehber hazırladım. Erkekler, ilişkiler, besinler, alışkanlıklar... Hayatınızdaki toksiklerden kurtulmaya hazır mısınız?

‘Erkeklik’
Nam-ı diğer ‘zehirli erkekler’... Onlar hayatımızın her yerindeler. Eşimiz, dostumuz, sevgilimiz, komşumuz, akrabamız, iş arkadaşımız, işverenimiz... Aklınıza gelebilecek her roldeler. Fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel, sözel... Her türlü şiddet eğilimi onlarda. Taciz ederler, kavga ederler, egoları hep şişkin gezerler... En değerli, en güçlü, en akıllı, en lider hep kendilerini bilirler.
Şifası: İlk hedefimiz; cinsiyetçi tutumumuz, dilimiz, algımız... Çocuklarımızı büyütme alışkanlıklarımız... ‘Sözünün eri ol’, ‘erkek sözü’, ‘erkeklik öldü mü’, ‘adamın dibi’, ‘kadın kısmı’, ‘kız başına’... Bunları unutalım, dilimize, kalemimize, aklımıza detoks olsun.

İlişkiler
‘Hep bana hep bana’cılar, her işe fitne fesat karıştıranlar, durmaksızın gıybet takılanlar... Modunuzu düşürenler, sürekli eleştirenler, vurdumduymazlar... Liste uzun, var mı artıran?
Şifası: Devekuşu gibi kafayı kuma gömmeye, bile bile lades demeye son! Bu insanlar, bu ilişkiler zararlı. Bugün, yarın ertelenmesin, o veda konuşması hemen yapılsın.Zararlı ilişkiler bizden uzak olsun.

Besinler

Yazının Devamını Oku

Gitme dur ne olursun!

9 Şubat 2019
Yarım kalan aşklar, sebepsiz giden sevgililer neden unutulmazlar? 14 Şubat için öneriler 8’inci sayfada, kırık kalplerin en büyük derdi ‘Zeigarnik etkisi’nin nedenleri ve çözümü ise uzman psikolog Cevher Sönmez’in rehberliğinde burada...

Hikâyesinden başlayalım... Rus psikolog Bluma Zeigarnik ve arkadaşları yemeğe giderler. Garson siparişleri kâğıda değil, aklına yazar. Durum grubun ilgisini çeker. Garsona işin püf noktasını sorarlar. Garson da siparişleri aklına yazdığını, masaya götürdükten sonra aklından sildiğini söyler. Zeigarnik’in kafasında bir ampul yanar. Henüz tamamlanmamış işlerin bellekte farklı bir konumu olup olmadığını, bitmiş işlerden daha iyi hatırlanıp hatırlanmadığını merak eder. Hocasıyla deneyler, çalışmalar yaparlar. Ortaya çıkan sonuç; bitirilmemiş işlerin zihni meşgul etmeye devam ettiği, zihnin bilinçdışı çalışan kısmının bilinç dahilinde çalışan kısmına, yarım kalan işin bitirilmesi konusunda baskı yaptığı olur. ‘Zeigarnik etkisi’ adını böyle alır.


- Bir yanda yarım kalan aşkların dayanılmaz çekiciliği, bir yanda ‘evlilik aşkı öldürüyor’ inanışı... “Nasıl olacak bu iş” diye soruyorum uzman psikoloğumuza. Nedensiz, zamansız ayrılıkları benliğimize, duygularımıza, hislerimize, emeklerimize bir saldırı gibi algılarmışız. Zihin de yarım kalan aşkları, ilişkileri ısıtıp ısıtıp önümüze koyarmış. Evliliğe gelince... Evlilik tabii ki bir sonuca varma haliymiş. Yolun sonunu yeni bir yolculuğa dönüştürmek bize kalıyormuş. Sevmek, saymak, değer vermek, sorumluluk almak, ilgi göstermek bu yeni yolculuğun kilometre taşlarıymış.
- Artık sadece aşklar, sevgiler değil hayatımızdaki çoğu şey yarım kalmışlık üzerine. Duygularımız, değerlerimiz, sosyal ilişkilerimiz, sorumluluklarımız... Huzursuzluğumuz, tedirginliğimiz, eksik uykularımız hep bu yüzden mi? “Hayatınızı bir puzzle gibi düşünün” diyor Cevher Sönmez. Yani duygularımız, düşüncelerimiz, hislerimiz, sosyal ilişkilerimiz, sorumluluklarımız, hepsi ve daha fazlası bu puzzle’ın parçası. Bu parçalardan biri bile eksik, yarım kaldığında hayatımız sırıtmaya başlarmış. Uykularımız bölünür; huzursuzluğumuz, tedirginliğimiz tavan yaparmış.
- Yarım kalan ne varsa hepsinin yol arkadaşı mutsuzluk, çaresizlik, kendini kötü hissetme... Hepsinin ilacı ‘zaman sadece, birazcık zaman’ mı? Zaman tabii ki tüm bunlara şifaymış. Ama esas çözüm, yaşadıklarımıza yüklediğimiz anlamda saklıymış. Yarım kalan duygular kendimizi iyi hissetmek için gösterdiğimiz çabayla şifalanırmış.

Yazının Devamını Oku

Ege’nin şubat ajandası

2 Şubat 2019
Şubata ‘güdük ay’ deyip hor görenler bir daha düşünsün zira bu sefer ters köşe olacaklar! Badem dalları çiçek açıyor, dünyanın kuklası şehre geliyor, sanat her türü bünyeye şifa oluyor. İşte Ege’nin hareketli gündemi...

YİNE ÇİÇEKLENDİ BADEM DALLARI

- Geçen yıl hayat bulan Badem Çiçeği Festivali, bu sene 8-10 Şubat’ta. Festival yürüyüşüyle başlayıp sayalım: Datça Merkez ve Palamutbükü panayır alanlarında badem ürünleri, yöresel lezzetler, doğal ürünler, el emeği takılar, hediyelik eşya stantları, sahne performansları, dans gösterileri. Renk renk, çeşit çeşit atölye ve workshop’lar. Makrame, miyuki, merhem, yağ yapımı atölyeleri. Kahkaha, nefes ve müzik terapileri, meditatif dans atölyesi. Çocuklar için el işi, resim, sanat, mutfak ve masal okuma atölyesi. Bitmedi! Knidos-Palamutbükü, Hızırşah-Eski Datça doğa yürüyüşleri, bağ turları. Festivalin etkinlik ve eğlence merkezi Coop sahnelerinde DJ performansları, konserler. Okur-yazar buluşmaları. Badem çiçeği temalı fotoğraf yarışması.

- Festival bu sene sosyal sorumluluk projelerine tam destek verecek. Greenpeace, ‘Hepimiz Aynı Kovandayız’ projesiyle katılacak; TEMA Vakfı, ‘Kömür Etme’ mesajını katılımcıların kulağına küpe edecek. Engelim Olmayın ve Datça Yerel Tohum dernekleri de panayır alanlarında olacak.

- Meraklısına not: Ülkenin badem üretiminin yaklaşık yüzde 10’u Datça’nın el emeği, göz nuru. Bölgede tam tamına 85 çeşit yerli ve özgün badem türü tespit edilmiş. En ünlüleri ise ‘nurlu badem’.

- Yapmadan dönmeyin! Hazır yolunuz düşmüşken Datça’nın her köşesini, her güzelliğini keşfetmeden... Havasına, doğasına, insanına, sohbetine, dostluğuna, lezzetlerine, şaraplarına doymadan... Yaz için sözleşmeden... Datça’nın sevdiği, Datça’nın sevgilisi Can Yücel’in evini görüp ona bir şiiriyle veda etmeden... Datça’dan ayrılmayın!

bademcicegifestivali.com

 KUKLA GÜNLERİ BAŞLIYOR

- Bu sene 13’üncü yaşını kutlayan

Yazının Devamını Oku

Vitrinimizde değil iklimimizde #10YearsChallenge

26 Ocak 2019
Kadın-erkek, genç-yaşlı, ünlü-ünsüz... 10 yıl öncesiyle sonrasını yan yana getiren son sosyal medya çılgınlığı #10YearsChallenge’da hepimiz yerimizialdık. Dış görünüşler tamam, peki bu sürede içimizde neler oldu? Davranış bilimleri uzmanı-yazar Aşkım Kapışmak’la kafa kafaya verip listeledik.

KADIN-ERKEK ROLLERİ
Kadın mücadelesi hep vardı ama gözümüz aydın, nihayet son dönemde pik yaptı. 10 yıl öncesine göre kadınlar daha güçlü.
Tutku ve arzuların fendi aşkı yendi.
Eskiden tanıma, tanışma süresi vardı. Şimdi zaman kaybı! Her şeyde olduğu gibi ilişkilerimiz de ayaküstü, acele acele...
Artık çoğu kadın “Kendime yeterim” diyor, evlenmek yerine sık değişen ilişkiler yaşıyor. Aşkım Kapışmak erkeklerin de daha çok aldattığını söylüyor.

AŞKIM KAPIŞMAK’TAN

Yazının Devamını Oku

Ege’de yarıyıl tatili

19 Ocak 2019
Karneler alındı; çocuklarda sevinç, anne-babalarda telaş: Nereye gidilsin? Ne yapılsın? Aktiviteler, programlar neler? Tatilde Ege’de olanlar ya da gelmeyi planlayanlar için sömestr tatili rehberi hazırladım.

* Çok güzel eğitimler bunlar...

Ege Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (EGEÇEM) hayat verdiği ‘Sömestr Tatili Eğitimleri’, 6-18 yaş arasındaki çocuk ve gençleri bekliyor. Code.org ile Oyunumu Tasarlıyorum, Lego Boost ile Robotumu Tasarlıyorum, Astronomide STEM Uygulamaları, Minik Yönetmenler Yeni Medyada Kendini Anlatıyor, Stop Motion Animasyon Atölyesi, Öykülerle Temel Ekonomi Okur Yazarlığı... Fen bilimlerinden görsel sanatlara, matematikten uzay bilimlerine tam tekmil eğitimler 21 Ocak-1 Şubat arasında. Eller çabuk tutulsun, kontenjanlar göz açıp kapayıncaya kadar doluyor.

* Ver elini uzay...

Tatillerin olmazsa olmazı, küçük büyük herkesin merakı Türkiye Uzay Kampı... İster beş günlük Uzay Yolcuları Programı, ister iki günlük Yıldızlar ve Gezegenler Macerası ya da anne-babayla takılmalı Aile / Çocuk Uzay Kampı... Astronot simülatörlerinin kullanılması, Hurricane 360 VR simülatörüyle sanal gerçeklik macerası, Sanal Mars gezisi simülatörü Mars Explorers... Ama kampın açık ara en etkileyicisi Uzay İstasyonu Görevi. Daha fazlası için: www.spacecampturkey.com

* Orada bir köy var uzakta...

O köy Nesin Matematik Köyü. Köyün sömestr matematik programları büyük çocuklara. Yani matematikle yatıp matematikle kalkan, kalbi matematik aşkıyla çarpan sevgili liseliler için. Cebir Problemleri, Çok Değişkenli Fonksiyonlarda Türev, Kombinatoriğe Giriş... Programlar 21 Ocak’ta başlıyor, 3 Şubat’ta final yapıyor. Merak edenler, katılmak isteyenler soluğu Şirince’de Nesin Matematik Köyü’nde alıyor.

* Vira vira demir aldı dünya...

Vira Kürek ve Denizciler Spor Kulübü işbirliğiyle Kürek Kampı yapılıyor. 12-18 yaş çocukların, gençlerin kalbini fethediyor. Kamp Bodrum’da yarın başlıyor, 27 Ocak’a kadar sürecek. İster kürek çekmeyi önceden bilin, ister çekirge olun, fark etmiyor. Eğitim gruplarının başında kürek kampı eğitim koordinatörleri, kıdemli ve milli kürekçi antrenörler var.

Yazının Devamını Oku

Kim korkar kış depresyonundan?

12 Ocak 2019
Yorgunlar, yılgınlar, durgunlar... Kendini uyku moduna alanlar... Psikolog Perran Söğütlü ile kış depresyonuna ‘kışt’ demeye hazır mısınız?

Sosyal hayatı suyunu çekenler... Hal böyle olunca hepten yalnızlaşanlar... İşte bu sizin hikâyeniz...
Neden gireriz?
Bu aylar depresyona girmek için neden elverişli? Bir kere biyolojik koşullar uygun. Mevsimsel değişiklerle yılın belli zamanlarında hortlayan ve kendini tekrar eden duygu durum değişikliklerine ‘mevsimsel duygu durum bozukluğu’ deniyor. En çok kış aylarında vizyona çıktığı için de ‘mevsimsel depresyon’dan çok ‘kış depresyonu’ dillere pelesenk olmuş. Gün ışığının azalmasına bağlı, beynin verdiği tepkiyle hayat buluyor. Serotonin ve melatonin hormonlarındaki değişiklikler enerji ve ruh halindeki farklılıklara sebep oluyor. 

Belirtileri neler?
Duyarsızlar, uykusu-iştahı tavan yapanlar ya da yerde sürünenler... Enerjisi çekilenler, oturduğu yere yapışıp kalanlar... Sürekli yorgan altında, uyku modunda takılmak isteyenler... Konuşmaya, anlatmaya, dinlemeye, iletişim kurmaya hali olmayanlar... Sosyal hayatı suyunu çekenler... Hal böyle olunca hepten yalnızlaşanlar... İşte bu sizin hikâyeniz...
Kimler risk altında?

Yazının Devamını Oku

Ege’nin şifa ve sağlık rotaları

5 Ocak 2019
Ege’yi yazın bilenler, baharda bilenler... Kışını, şifasını pas geçenler... Ege dört mevsim dört dörtlüktür. Hadi gelin bu hafta da sağlık noktalarını dolaşalım.

◊ Afyonkarahisar... Türkiye’de termalin ilk beşinde: Gazlıgöl, Gecek, Hüdai, Heybeli... Romatizmal ağrılara, ortopedik, nörolojik rahatsızlıklara, solunum sistemi rahatsızlıklarına, cilt hastalıklarına, kalp ve dolaşım sistemi, metabolizma, bağırsak ve mide rahatsızlıklarına, idrar yolları ve böbrek hastalıklarına iyi geliyor. Afyon’a gitmişken Frig Vadisi’ni gezmeden, yöresel lezzetleri tatmadan, patatesli, mercimekli bükme yemeden, sucuk, kaymak, lokum almadan... Üstüne bir de ünlü maden suyundan patlatmadan dönülmüyor. 

Tire... Otları, köftesi, tostu, kahvaltısı afiyetle yenir. Bakmayın dağ tepesinde olduğuna Kaplan Dağ Restoran’a bir solukta gidilir. Dağlardan toplanan otlarına, otlu böreğine, el emeği dövülmüş keşkeğine, Tire köftesi arkadaş edilir. Finalinde tatlı lor üzeri karadut reçeli parmak yedirir. 

◊ Gölcük... Kafalar karışmasın, Kocaeli sanılmasın. Halis mulis Ege’deyiz. Yazın püfür püfür yayla havası, kışın kafa dinleme molası. Ege’de kışı yaşamak isteyenlerin buluşma noktası. Göl kenarı koşu, yürüyüş, bisiklet...

Pamukkale... UNESCO Dünya Miras Listesi’nde, kalbimizin en güzel köşesinde... Hem göze, hem gönüle hem de bedene şifa... Su sıcaklıkları değişmeyen travertenleri, termal suları, antik kentleri ve birçok efsanenin başrolü. Mitolojide tanrıçaların güzelleşmek için şifalı sularda yüzdüğüne inanılıyor. Dönüş yolunda Serinhisar leblebisi almayı, Tavas pidesi tatmayı, Bayramyeri’nde Denizli kebabıyla bayram yapmayı unutmayalım.

◊ Fantastik üçlü Bozdağ, Spil, Denizli Kayak Merkezi... Olası bir kar yağışında hemen Bozdağ’a koşulur, yok yağmazsa dağ havasına mest olunur. Alternatifi Manisalı Spil olur. Spil’in orman köşkleri eş dost, cümbür cemaat bu mevsim pek güzel olur. En iddialısını en sona sakladım. Denizli Kayak Merkezi, Ege’nin en büyük kayak merkezi olma unvanıyla başköşeye oturur. Sezon açıldı. 9 pistiyle amatörlerin, profesyonellerin, kayakçıların, snowboard’cuların gözdesi olur.

Kendimize not!
◊ 20 Ocak’ta yine çiçeğiz, yine güzeliz, yine Karaburun’dayız: Karaburun Nergis Festivali için geri sayım başladı. (20 Ocak)

Yazının Devamını Oku