Paylaş
Ancak çalışma hayatınızda üzerinizde baskı unsuru yaratan konulara karşı dikkatli olmalı, manipülasyon oluşturacak sözlere ve davranışlara karşı temkinli yaklaşmalısınız. Bu günlerde her bildiğinizi söylemek yerine insanları ve olayları gözlemlemek sizlere daha farklı düşünmeye ve davranmaya sevk edebilir.
Ev ve aile yaşamınızla ilgili ilgilenmeniz gereken konular ve sorumluluklar sizleri bunaltıyor ve içinizi daraltıyor gibi gözükebilir. Bunun üzerine bir de aniden ortaya çıkacak olan program değişiklikleri ile kendinizi ekstra yorgun ve bitkin hissedebilirsiniz. Ancak akşam saatlerine doğru her şey daha akıcı ve yoluna girmeye başlayacaktır.
Şimdiye kadar bazı kişilerden güçlü destekler görüyor olmanız her zaman göreceğiniz anlamına gelmez. Size her zaman destek veren kişileri bugün yanınızda göremiyor oluşunuz sizi beğenmediği ya da onay vermediği anlamına da gelmez. Bazı kararlar da değişiklik yapma yoluna gidebilirsiniz. Kararsız kaldığınız durumlarda ise duygularınızla hareket etmemeli bir müddet hislerinizin yerine oturmasını beklemelisiniz. Keşke her şey benden beklenmemiş ve bana biraz destek olunmuş olsaydı diye düşünüyor olabilirsiniz. Biliyorum böyle olsaydı belki dibe vurduğunuz zamanlarda daha sakin ve huzurlu kalabilirdiniz. Âmâ şunu unutmayın ki sizi siz yapan bu yaşadıklarınızdır.
Gelelim günün tavsiyeli hikâyesine;
Satılık Köpek Yavruları" ilanının hemen altında
küçük bir çocuğun başı gözüktü ve
çocuk dükkân sahibine sordu :
-"Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?"
Dükkân sahibi :
-"30 dolarla 50 dolar arasında değişiyor fiyatları" dedi
-"Benim 2 dolar 37 sentim var" dedi çocuk
-"Bir bakabilir miyim yavrulara"
Dükkân sahibi gülümsedikten sonra bir ıslık çaldı ve
köpek kulübesinden beş tane yumak halinde yavru çıktı.
Yavrulardan biri arkadan geliyordu. Küçük çocuk
yürümekte zorluk çeken
sakat yavruyu işaret edip sordu:
-"Bunun nesi var?"
Dükkân sahibi onun kalça çıkığı olduğunu ve
hep sakat kalacağını açıkladı.
Küçük çocuk heyecanlanmıştı.
-"Ben bu yavruyu satın almak istiyorum.”
Dükkan sahibi:
-"Hayır o yavruyu satın alman gerekmiyor.
Eğer gerçekten istiyorsan o yavruyu sana bedava veririm"
Küçük çocuk birden sinirlendi.
Dükkan sahibinin gözlerinin içine dik dik bakarak:
-"Onu bana vermenizi istemiyorum.
O da diğer yavrular kadar değerli ve
ben fiyatını tam olarak ödeyeceğim.
Aslında şimdi size 2 dolar 37 cent vereceğim ve
geri kalanını ayda 50 cent ödeyerek tamamlayacağım."
Dükkân sahibi çocuğu ikna etmeye çalıştı:
-"Bu köpeği gerçekten satın almak istediğini sanmıyorum.
Bu yavru hiçbir zaman diğer yavrular gibi koşup,
zıplayamayacak ve seninle oynayamayacak."
Bunun üzerine küçük çocuk eğildi,
pantolonunu sıvadı ve
büyük bir metal parçasıyla desteklediği
sakat bacağını dükkân sahibine gösterip,
tatlı bir sesle:
-“Ben de çok iyi koşamıyorum
ve bu yavrunun
kendisini çok iyi anlayacak
bir sahibe gereksinimi var" dedi
Dememiz o ki; Mutsuzluktan uzak durmak için mutsuzluğu yaşamanıza sebep olan şeyi incelemelisiniz. Yaşadığınız sorun kontrol edilebilir mi? Kontrol edilemez mi? Eğer kontrol edilemez ise, sizin yapabileceğiniz bir şey yok ise, mutsuzluğun sizi sadece daha fazla strese ve negatifliğe iteceğini bilin. Kendinize “neden böyle oldu?” diye sormaktan vazgeçin. Aşk hayatınız ve ilişkilerinize dair üzerinizde biriken sorumluluklar sizi yoran bir noktaya getirebilir.
Sonuç ile yüzleşin ve yeni bir sayfa açmanın vakti geldiğini anlayın. Aynı hatayı tekrar yapmamak için çalışacağınıza dair kendinize söz verin.
Eğer kontrol edebiliyorsanız ne yapmanız gerekiyor ise plan yapın ve uygulamaya başlayın fakat burada dikkat edeceğiniz şey yaptığınız işin sizi strese sokmasına izin vermemektir. Panik olmayın, yanlışı plansız olarak düzeltmeye çalışmak daha büyük yanlışlara dönüşebilir.
Paylaş