İşin birinci kuralı denemek, hem de beyniniz acıyana kadar deneyin

Yepyeni bir hafta içerisine giriyoruz. Artık eylül ayı size bu hafta itibariyle kendini hissettirmeye başlayacak. Bu sizi endişelendirmesin. Daha fazla çalışacağınız ve kendinizi ortaya koyacağınız bir hafta olacak.

Haberin Devamı

Bu hafta başında Ay boğa burcunda hareket edecek. Bazı rutinlerinizi koruyarak haftaya başlamanızı tavsiye edebiliriz. İstikrar ve güven duygunuzdan uzaklaşmadan hareket edin. Yeni faaliyetler için ideal bir gün değil. Mevcut projeleri konsolide edin.

 Sabah saatlerinde anlaşmalar veya sözleşmelerinizin gözden geçirilmesi söz konusu olabilir.

Gün genelinde Ay Venüs karesi sizi aşk hayatınız adına biraz huzursuz ya da kaygılı yapabilir. Sakin olmaya ve takıntı yapmamaya çalışın. Baskı ve kısıtlamalardan uzak davranışlar içerisinde olun.

 Hani büyüklerimiz der ya ‘’bana çalım yapma” diye. İşte biraz böyle çalımlı, tavırlı anlaşılmaya ya da başkalarını anlamaya yatkınlık olabilecek durumlar söz konusu. Gereğinden fazla, gururlu davranışlar çevremiz tarafından kibirli bir görüntü verebilir. İlk izlenim oluşturacağınız görüşmeleriniz var ise bugün bu konuya daha hassas davranmanızda fayda var.

Haberin Devamı

 Olayları abartmak yerine aşırılıktan uzaklaşarak daha yalın hareket etmelisiniz. Kendi kendinize bunu kontrol ederseniz gelişen sonuçlardan bu etkinin sayesinde kazançlı çıkarsınız.

 Çaresizlik duygusu bir yansımadır. Bu periyod içerisinde olduğunuzu düşünebilirsiniz. Bugün geçmiş çaresizliklerinizden kurtulmak için ideal bir zaman dilimi. Bugün sörf yapan hafızanızı sadece iyileşebilmek ve geçmiş hatalardan ders almak adına kullanın. İnsanlara uyum sağlamak isterken kendi özgürlüğünüzden vazgeçmek zorunda kalacağınız olaylara ise asla tahammül etmeyin.

 Gelelim günün Tavsiyeli hikâyesine;


Fırına geldiğimde ortalıkta ekmek görünmüyordu. Eski bir dostum olan fırıncı, “Biraz bekleyeceksin hocam," dedi. "İki-üç dakikaya kadar çıkartıyorum."

Kenardaki tabureye oturup beklemeye koyulurken, içeriye yaşlıca bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakası altında bir madalya parıldıyor ve yürürken hafifçe topallıyordu. Selam verdikten sonra, fırıncının tezgâhına yaklaşarak, "Ekmeklerimi alayım," dedi. "Benim ikizler acıkmıştır."

Fırıncı, adamın kendisine uzattığı torbayı alarak tezgâhın altına eğildi ve bir gün öncesine ait olduğu anlaşılan ekmeklerden dört-beş tane çıkardı.

Ben o arada oturması için kendi yerimi o adama vermiş, tezgâhın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerden birkaç tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu.

Fısıltı şeklinde fırıncıya sordum. Neden taze ekmeği beklemesini söylemiyorsun? Biraz sonra çıkacak ya!..

"Bayat ekmekleri kendisi istiyor." dedi fırıncı. "Çok fakir olduğundan, ona yarı fiyatına veriyorum." "Kim bu adam?" diye sordum.

"Kore gazilerinden " dedi. "Oğluyla gelini bir trafik kazasında vefat edince, ikiz torunlarını yanına almıştı. Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla."

Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyor ve ufak da olsa bir şeyler yapmak istiyordum.

"Aradaki farkı ben vereyim," dedim. "Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler." Fırıncı, teklifimi kabul etti ve biraz sonra da, fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli bozuk, bayat ekmekleri de tezgâhın altına koydu.

"Çok şanslısın hacı amca," dedi. Çocuklar için sana bugün pasta gibi ekmek vereceğim."

Yaşlı adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı göğsüne bastırırken , "Allah, senden razı olsun evladım" dedi.

Haberin Devamı

 "Bugün onların doğum günü olduğunu nereden biliyordun?" dedi.

 Dememiz o ki; İyi olun ve iyi kalmayı deneyin… Hem de beyniniz acıyana kadar, hem de size yapılan haksızlıklara kadar…

 Mutlu haftalar güzel günler dilerim…

 

Yazarın Tüm Yazıları