Bana, sakın iyi bir şey olacak demeyin!

Son günlerde karşılaştığım bir cümleden bahsediyorum. Dünkü yazımın içinde de bu cümle geçiyordu ama bugün yazdığım o yazıyı okumadan yaptığım birçok telefon görüşmesinde bana aynı şeyler söylendi.

Haberin Devamı

Önce şunu soruyor karşımdaki dost?

Ne oluyor Aygül bu gökyüzünde, iyi şeyler olacak mı?

Hemen hevesleniyorum ve başlıyorum bıdır bıdır konuşmaya.

Her şey hayrımıza olur.

Güzel gelişecek…

Kendimizi idare etmemiz gerekiyor vs derken…

Ayy, Allah aşkına bana iyi bir şey söyleme Aygül!

Bu konuyu konuşmayalım diye cümleyi tamamlıyorlar.

Peki neden iyi bir şey olacak mı diye soruyorsunuz?

Kavganız kimle ya da kime neyi ispatlamaya çalışıyorsunuz.

Acı çekmeyi mi seviyorsunuz?

Güzel bir şeylerin olmasına inanmaktan o daha öte bir şansınız var mı?

Bu kendinden sürekli şikayetçi olma hali nedir?

İçinizdeki o hırçınca çırpınan kuş ne demeye çalışıyor?

-Sevgi mi bekliyorum, bilemiyorum?

-İlgimi bekliyorum, bilmiyorum?

-Ya da ne beklediğimi bilmiyorum diye sürekli kendinden soğumak nedir?

Neyin acısını çekiyorsunuz?

Haberin Devamı

Amansız bir hastalığın eşiğinde misiniz ya da sevdiğiniz biri o durumda mı?

Tamam o zaman haklısınız! Eyvallah!

Peki diğer nedenler neler?                    

Hayat iniş ve çıkışlarla doludur, diyorum!

Cevap olarak benim hayatım hep iniş diyor.

Ama geçen ay senin düzgün bir işin bile yoktu.

Bu hafta harika bir işe girdin ve seni ABD’de eğitime gönderecekler.

Ya evet çok güzel ama?

Görüştüğüm insanla her şey iyi gidiyordu üç gündür mesaj atmıyor.

Moralim bozuk!

Ama belki şuan bazı şeyleri çözebilecek gücü yok.

-nasıl olur yani gerçekten mi?

-Belki başa çıkamıyor bazı şeylerle?

Ne bileyim ben onu seviyorum ve beni sevmesini istiyorum bu kadar.

-Peki onun şartları nedir?

Her şeyi mükemmel mi?

Yaaa, beni sevsin diyorum bunun için mükemmel olması mı gerekir AYGÜL!

Beraber aşabiliriz.

Belki senle aşabilecek kadar gücü yoktur.

-Onun hayatı nasıl peki?

Cevap: İşte, kem küm

Evli?

Hıh..

Hafif bir buruşmalı bir gülücük gelir yazar hanımdan ve sorar:

Ne bekliyorsun peki?

Ne bilim işte, şöyle de böyle.

Kendine böyle varamazsın biliyorsun dimi?

Bana “Aygül aydınlık” yapma diyerek trip yaptı.

Beklentilerini sınırla ve şartları fark et dedim.

İnsan bazen içinde bulunduğu tutkunun gücünü göremeyebilir. Kendini üzme boşuna.

Güneş tutulması tutuverir bak sonra dedim.

Feleğin çemberindeyiz dedim.

Yan yoldan gitme dedim.

Gönül bu dedim, yapma dedim,

Sen doğru dur dedim…

Dedim de dedim…

Aşk, bu haklı da…

Gönül ferman dinlemez ki.

Haberin Devamı

Neyse bu romantik sonu tam tamamlıyordum ki sağdan bir mail geldi.

Dünya tatlısı bir okuyucum:

Duygularını şöyle yazmış.

Aygül hanım ben sizi tebessümle okuyorum.

Sizde beni tebessümle okuyun.

Her gün sizden bir şeyler öğrenmeyi ve sizi okumayı çok sevdiğimi görüyorum.

Ya bir gün olur da sabah kalktığımda “Aygül Hanım yazmaktan vazgeçerse” diye düşünmüyor değilim.

Ya da ne bileyim öyle.

Teşekkürler…

Ben hepinizde teşekkür ederim.

İyi ki varsınız. Yeter ki siz bir gün okumaktan vazgeçmeyin…

 

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları