Bana ne kadar yetenekli olduğundan bahsetme. Ne kadar sıkı çalıştığını söyle!

Günaydın harika bir gün içerisindeyiz. Ay oğlak burcunda hareket edecek. Yeniay fazına doğru ilerliyoruz. İçimizde biraz kasvet ve karamsarlık yok değil Haklısınız…

Haberin Devamı

Hatta siz bu yazıyı okumaya devam ederken bugünün neresinin harika olduğunu anlamaya çalışıp, giriş yazısının hatırına devamını okuyacaksın. En azından aramızda bu kadar hukukumuz olduğuna eminim J

Bugün başlattığımız işlerde veya sözsel bile olsa bahsettiğimiz konularda ilerleyen günlerde önemli gelişmeler yakalayabilirsiniz. Şayet kafanızda girişimsel bir takım planlarınız var ve hala bunun için harekete geçmediyseniz tam zamanı geldi. Gökyüzünde gezegenler arasında gerçekleşen 60 derecelik açılara biz astrologlar, yeni açılım ve yeni fikirleri her zaman ortaya sunmak adına cesaretlendiririz.

Yani kişinin her şeyden önemlisi yeni bir anlayış seviyesiyle ve daha büyük tarafsızlıkla daha fazla özgürlük duygusu kazanacağı yaşam alanını görmesini isteriz.

Haberin Devamı

Aynı zamanda şartlarınızı koruyanda bir açıdır. Plüton ve Jüpiter arasında 1 yıl boyunca etkisi altında olacağımız bu pozitif açıyı bugün ay tetikleyecek. Yeni projelere ve yeni oluşumlara açık olurken, her türlü krizi yönetecek dürtüsel güce de sahip olacağız. Eğer hayatınıza dair bütünlük içinde ve kendinize karşı sorumluluklarınızla uyumlu yaşamak istiyorsanız bugün ve bugünden sonra gelişen olaylara ve ocak ayının başından beri size iyi gelen insanlara dikkat edin ve onları kaybetmemek için gayret gösterin.

Bazen birtakım olaylarla yüzleşmek zor olabilir. Mesela işsizsiniz bir iş müracaatına gittiniz ve kazanamadınız. Ya da en yakın dostunuzun ihaneti ile karşılaştınız belki de eşinize çok emek verdiğinizi düşünüyorken ayrılıyorsunuz gibi benzeri olayları söz konusu olabilir.

Bu tür olaylar katı ve zorlayıcı olsa da yaşamın o alanında deneyim yaşamak için geleceğe yönelik daha güvenli ve gerçekçi yaklaşım oluşturmamıza yardımcı olur. Ve farkındalık kazanmanız gereken noktada olduğunuzu hatırlatır. Kendinize yeni bir gelecek vizyonu adadığınız takdirde, hayat durumunuzu düzeltme fırsatı size sunar. Bunu kaçırmayın.

Gelelim günün tavsiyesine;

Hayat çok kısa.

Ya da çok uzun.

Nereden baktığınıza bağlı.

Ama logaritmik bir ilerleyişi olduğu kesin.

Haberin Devamı

Yani yaşamın çocukluk-gençlik döneminde yılların araları çok çok uzun ama yaşlandıkça feci kısalıyor.

6 yaşla 10 yaş arasında neredeyse asırlar varken, 45 ile 49 arası bir göz kırpmalı mesafe sanki. O yüzden de ilerleyen yaşlarda hayat daha kıymetli geliyor hepimize. Acayip uçucu olduğu için. Yabancı bir internet sitesinde "50'lerden itibaren bırakmanız gereken 10 şey" konulu bir yazı görünce, ilgilendim haliyle.

Ve sizlerle de paylaşmak istedim.

1.Eski eşinizden ya da sevgilinizden nefret etmeyi bırakın.

Nefret insanı sinsi sinsi kemiren bir duygudur. Son günlerin moda deyimiyle "affetmeyi öğrenin". Affedemiyorsanız, en azından "kayıtsız kalın".

Haberin Devamı

2.Dedikoduyu ve başkaları hakkında kötü konuşmayı bırakın.

Artık lisede değilsiniz. Dedikodu sizin için enerji ve zaman kaybından başka bir şey değil.

3.Minnet duymama huyunuzu bırakın.

Size iyi davrananları değil, kötü davrananları önemseme ve sürekli bunları gündemde tutma huyunuzu bir tarafa bırakın. Kızınızın ya da oğlunuzun doğum gününe, nişanına, nikâhına kimlerin gelmediğine değil, kimlerin "geldiğine" odaklanın. Size kazık atanları değil, hoşluk yapanları "parlatın".

4."Ümitsiz vaka" arkadaşları bırakın.

 Herkeste vardır öyle bir ya da iki arkadaş. Sürekli bir takım dertlere batıp çıkarlar ve her battıklarında size koşup saatlerce kafanızı ütülerler. Ama söylediğiniz hiçbir lafı da iplemezler. Ayrıca, siz zor durumda kaldığınızda nedense hiç ortalarda görünmezler. Gençken tamam da, 50 yaşından sonra kıymetli vaktinizi böyle boş işlerle harcamayın.

Haberin Devamı

5.Karmaşayı bir tarafa bırakın.

İnsan 50 yaşına yaklaşırken, neyin değerli neyin daha az değerli olduğunu az buçuk anlıyor. Aile, gerçek arkadaş(lar), dost(lar) ve sizin için gerçekten anlamı olan bir "iş". Gerisi hakikaten kuru gürültü. Dolaplar dolusu giysiye ve elli tane ayakkabıya da ihtiyacınız yok, laf olsun torba dolsun misali sosyal aktivitelere de. Ve ruhunuzu öldüren bir işe de.

6.Daha fazlasını istemeyi bırakın.

Mutlu insanların ortak sırrı, ellerinde olanın kıymetini bilmeleridir. Elindekinin kıymetini bilmiyorsan, daha fazlasını istemenin bir anlamı yok, çünkü o da seni mutlu etmeyecek. Daha da fazlasını isteyeceksin.

Dememiz o ki; Kendinize her gün şunu sorun: “Daha iyi nasıl yapabilirim?” Kişisel gelişimin sınırı yoktur. Kendinize “Daha iyi nasıl yapabilirim?” diye sorduğunuzda işe yarar cevaplar belirecektir. Deneyin, göreceksiniz.

Haberin Devamı

50 yaşında da yazar mıyım hala olur muyum diye düşünmedim değil…

Olsun ben olsam da olmasam da benim bu yazdıklarımı okuyanlar olacaktır. J

Gururu bile güzel.

Kahve demiş miydim?

Sade…

Güzel bir gün dilerim..

Yazarın Tüm Yazıları