Bakış açısı, düşünceler ve sistem değişmezse, hiçbir şey değişmez.

Cesur ve kararlı olmanız size fırsatlar sunacaktır. Bizler de kendimizi daha net ve cesur bir şekilde ortaya koyuyor olmanın mutlu gururu yaşayabilir ve  bazı adımlarımızı atmakta daha kararlı davranabiliriz. 

Özel ilişkilerde istediğimizi karşımızdaki kişiye direkt söyleme eğiliminde olabilir ve cevabını hemen almak isteyebiliriz. Bütün yaptığımız işlerde  aceleci, telaşlı  ve sabırsız olabilir yaptığımız işlerin karşılığını hemen almak isteyebiliriz. Her konuda savaşma ve mücadele etme duygumuz bu güne damgasını vuracaktır. İlişkilerinizde gelişen bazı güven sorunları bugün sizi daha farklı kararlar almaya itebilir.

Ancak işiniz ile ilgili alacağınız teklifler kendinizi özel hissetmenize yardımcı olacaktır. Bugün  özellikle yalan ve kandırılmalara karşı dikkat diyoruz. Zira söylediğiniz beyaz yalanlar yakın bir korku ve endişe durumlarına  karşı dikkatli olmalı  bu duyguları kontrol altına almalısınız. Biliyorsunuz, korkularımız kendi içimizde büyümesine izin verdiğiniz sürece bizimle kalır. Yaptığınız fedakârlıkları ölçüp tartmalı ve yanlış kişiye gidip gitmediğinden emin olmalısınız. 

Günün Tavsiyeli Hikâyesi;

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını gizleyemiyordu. 

Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl havaya kaldırmadığı idi. 

Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu. Bir ara adamın kendisine baktığını fark ederek ona doğru yaklaştı 

ve bütün cesaretini toplayarak: 

-Baloncu amca, dedi. Biliyor musun benim hiç balonum olmadı. Adam çocuğu söyle bir süzdükten sonra: 

-Paran var mı? diye sordu. Sen onu söyle. 

-Bayramda vardı, diye atıldı çocuk, önümüzdeki bayram yine olacak. 

-Öyleyse bayramda gel, dedi adam. Acelem yok, ben beklerim. 

Çocuk sessizce geri döndü. O ana kadar balonlardan ayırmadığı gözleri dolu dolu olmuş, yürümeye bile mecali kalmamıştı. Bir kaç adım attıktan sonra elinde olmadan tekrar onlara baktığında, gördüklerine inanamadı. 

Balonlar, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve yol kenarındaki büyük bir akasya ağacının dallarına takılmıştı. Çocuk, olup bitenleri büyük bir merakla takip ederken, baloncu ona doğru dönerek: 

-Küçük, diye seslendi. Balonları ağaçtan kurtarırsan birini sana veririm. Yapılan teklif, yavrucağın aklını başından almıştı. Koşarak ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı. Hedefine adım adım yaklaşırken duyduğu heyecan, bacaklarını kanatan akasya dikenlerinin acısını 

hissettirmiyordu. Sincap çevikliğiyle balonlara ulaştığında bir müddet onları seyretti ve dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı. Ancak balonlardan birisi iyice sıkıştığından diğerlerinden ayrılmış ve ağaçta kalmıştı. Çocuk onu kurtarmaya kalkışsa, dikenlerden patlayacağını çok iyi biliyordu. İster istemez balonu yerinde bırakıp aşağıya indi ve adama dönerek: 

-Birini bana verecektiniz, dedi. Hangisi o? 

Adam elini tersiyle burnunu sildikten sonra: 

-Seninki ağaçta kaldı evlat, dedi. İstersen çık al. 

Çocuk bu sefer ayakta bile duramadı. Kaldırım kenarına oturup baloncunun 

uzaklaşmasını bekledikten sonra, dallar arasında parlayan balona uzun uzun bakarak: 

"Olsun", diye mırıldandı.

 "Olsun." Ağacın üzerinde kalsa da, bir balonum var ya artık..

Dememiz o ki;

Yaşamınızın yeni başlangıçlar için büyük nedenlere ihtiyacı yok. Kendiniz için en iyisini istediğiniz ve buna çabalamaya karar verdiğiniz gün miladınızdır. Yanınızdakiler eğer sizin için en iyisini isteyen ve sizi neyin mutlu ettiğini kabul edenleriniz ise onlarla ilerleyin. Mutlu olmak için siz çabalarken yanında dimdik duranlarınız yoksa buna üzülmeyin. Muhtemelen bunlar karşınızda duranlardır. Buna öfkelenmek yerine sizin çabalamanızdaki en büyük ilhamınız olsunlar. Sizi dibe çekecek, her gösterdiğiniz çabayı küçümseyecek hiç kimseye ihtiyacınız yok. Samimiyetle mutluluğunuza dahil olan sizi yükselten insanlar hayatınızda olsun. Gerisi mi? İşte onlarında canı sağ olsun.