Sağlık ulaşılmaz olmasın

BU hafta 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutladık.

Haberin Devamı

 

Uzun yıllar TRT’de sağlık programı yaparken halkın doktorlara danışmaya ve sağlık konusunda bilgi almaya ne kadar ihtiyacı olduğunu gözlemlemiştim. Şimdi ise yeni açılan İzmir Can Hastanesi ile ‘Sağlık Ulaşılmaz Olmasın’ sloganıyla sosyal medyada doktorlarla sohbetler yapmaya başladık. Her hafta farklı bir alanda doktorun bilgi verdiği programın ilgi görmesinden çok memnun olan Can Hastanesi ortaklarından Dr. Muzaffer Keskin ve Dr. Yener Bakan ile sohbet ettik.

- ‘Sağlık Ulaşılmaz Olmasın’ sloganınıza ben de bayıldım... Siz neden bu temayı seçtiniz?
- Sağlık evrensel tanımı itibariyle, sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil, kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Bu iyilik halinin sürdürülebilir olması öncelikle insanın bir ‘değer’ olarak kabulünü gerektirir. Biz İzmir ve Salihli Can Hastaneleri doktorları ve çalışanları olarak “Söz konusu olan Can’dır” anlayışıyla hizmet veriyoruz. Öncelikle insanlarımızın koruyucu sağlık hizmetleri konusunda bilinçlendirerek, pek çok hastalığın ortaya çıkmasını önleme gayretindeyiz. Bu anlayışla, hiçbir ayrım gözetmeksizin her insana sunduğumuz sağlık hizmetlerine kolayca ulaşabilmelerine imkan sağladık.

Haberin Devamı

Sağlık ulaşılmaz olmasın

AMACIMIZ SAĞLIĞI ULAŞILIR KILMAK
- İnsanların aklında kimi zaman hastanelerde gereksiz işlemlere tabi tutuldukları, her şeyin paraya endeksli olduğu gibi bir algı var. Sizce bu algı nasıl kırılabilir?
- Tanımınız çok doğru ancak bahsettiğiniz gibi bu sadece bir algı. Oysa gerçek böyle değil. Sağlık teknolojilerinin hızla gelişmesi, pek çok hastalıkta erken ve doğru teşhise mümkün kıldı. Söz gelimi 20 yıl önce, göğüs ağrısı ile gittiğiniz bir hastanede yalnızca EKG dediğimiz basit tanı yöntemi uygulanabilmekteydi. Bu yöntemin bir kalp krizi yani enfarktüs teşhisindeki değeri oldukça sınırlıydı. Oysa günümüzde efor testleri ekokardiyografi, anjiyografi gibi ileri yöntemlerle çok erken dönemde kalp krizi riski tespit edilebiliyor, hatta çoğu kez eş zamanlı tedavi de edilebiliyor. Ancak bu durum bazı hasta ve hasta yakınları tarafından gereksiz işlemler gibi değerlendirilebiliyor. Tıbbın doğrularıyla, vatandaşın kafasındaki doğrular örtüşmeyebiliyor ve yanlış algılara neden oluyor. Biz hiç bir hekim arkadaşımızın maddi kaygıları ön planda tutarak, mesleki güvenilirliği değersizleştireceklerine inanmıyoruz. Biz Can Sağlık Grubu olarak sosyal sorumluluk projelerimizle bu tür olumsuz algıları kırma ve tıbbın tüm ahlaki değerleri ile toplumumuzun yanında olduğumuzu hissettirme çabasındayız. Sosyal medyada yürüttüğümüz kurumsal hesaplarımızdan her hafta Perşembe günü saat 15.00’te canlı olarak “Sağlık Ulaşılmaz Olmasın” yayınlarımızla doktorlarımızı hastalarla buluşturuyoruz.
- Konuları neye göre belirliyorsunuz?
- Yaptığımız yayınlar olağanüstü büyük bir ilgi gördü. İnsanlar en çok yaşadıkları sağlık sorunlarına yönelik bilgilendirme istiyorlar. Bizler de gelen talepler doğrultusunda konuları belirleyip, ilgili uzman hekimimiz aracılığıyla en doğru ve güncel bilgileri sunuyoruz.

Haberin Devamı

TÜRKİYE SAĞLIKTA ÇOK İLERİ DURUMDA
- Sağlık sektörümüzün geldiği noktayı nasıl görüyorsunuz?
- Son 15 yıldır, sağlıkta dönüşüm uygulamalarının etkisiyle ülkemizde gerek kamu, gerek özel sağlık kuruluşları inanılmaz bir hızla gelişim süreci yaşadılar. Hala gideceğimiz uzun bir yol ve iyileştireceğimiz pek çok durum olmakla birlikte bu gelişim dünyanın pek çok ülkesinde geniş yankılar uyandırdı. Şu bir gerçek ki, Türkiye sağlık hizmetlerinde başta Avrupa olmak üzere dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinin üstünde bir düzeydedir.

SAĞLIKTA İNOVASYONU HEDEFLİYORUZ
- İzmir’de yenisiniz ama sağlık sektöründe köklü bir geçmişiniz var. Nasıl bir hikayesi var Can Sağlık Grubu’nun?
- 18 yıl önce yola çıkarken, kamuda pek çok imkansızlıklarla boğuşan bir grup doktorduk. Hayallerimiz, sağlık hizmetlerini insanlara daha iyi şartlarda sunmaktı. Bu hayalimizi Salihli’de gerçekleştirdik. Bu süreçte, güvenilir, doğru, bilimsel hizmetler sunduğunuzda İzmir’den ve diğer çevre illerden çok sayıda hastanın Salihli Can Hastanesi’ni tercih ettiklerini yaşayarak gördük. Aynı ilkelerle İzmir’de sağlık hizmetleri sunduğumuzda daha çok insana dokunabileceğimiz ve hatta İzmir’i uluslararası bir sağlık kenti haline dönüştürebileceğimiz hayallerini kurduk. Bugün bu hayalleri gerçeğe dönüştürme sürecindeyiz.
- İzmir’de hastane açarken nasıl bir ihtiyaca çözüm olmayı hedeflediniz?
- Açılış sürecinde kalp damar cerrahi branşı dışında tıbbın tüm alanlarında hizmet sunacağız. Özellikle Kadın Hastalıkları ve Doğum, Genel Cerrahi, Ortopedi, Göz, Estetik Cerrahi gibi cerrahi branşlarda, erişkin ve yeni doğan yoğun bakım hizmetlerinde referans hastane olmayı amaçlıyoruz. Türkiye’nin özellikle İzmir’in sağlık turizmi alanında çok ciddi çok iddialı bir potansiyeli söz konusu. Gelişmiş ülkelerde 40-50 bin dolarlar düzeyinde yapılan işlemleri, operasyonları biz neredeyse onda biri fiyatlarda ve onlardan çok daha üst düzey kalitelerde gerçekleştiriyoruz. Ayrıca sağlıkta inovasyona yönelik çabalarımız var. Bu bağlamda üniversitelerle ve teknoparklarla işbirliği halindeyiz. Celal Bayar Üniversitesi teknoparkında bir ofisimiz ve ar-ge merkezimiz var. Çok yakın zamanda robotik cerrahi uygulamaları ve bunların uluslar arası sağlık kuruluşlarıyla paylaşımına yönelik çalışmaları hayata geçireceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları