Otuzundan sonra eski ben değilim

TUBA Ezici ‘Otuzundan Sonra’ adlı kitabında kendi hayatında milat olan 30 Nisan tarihinden sonra ve 30 yaşından sonra yaşadığı değişimi anlatıyor. Bir kadın olarak yaşadığı sıkıntıları ve bunları nasıl aştığını kaleme alan Ezici diyor ki; ‘Kadınların sorunları benzer. Yeter ki, güçlü kalmayı bilelim.’

Haberin Devamı

 

 

30 RAKAMI BANA MİLAT OLDU
- Otuzundan sonra ne oldu sizin hayatınızda da bu bir kitap haline geldi?
Otuzundan sonra denildiğinde insanlar, bu kitabı 30 yaşımdan sonra hayatın bana kattığı tecrübeleri yazdığımı düşünüyorlar. Haklılar da. Ufak bir detay dışında. Her insanın bir dönüm noktası oluyor, benim dönüm noktam 30 Nisan tarihinde oldu. Elbette yaş faktörüyle de birleşince bu isimle sosyal medyaya giriş yaptım. Ve sonrasında kitap geldi beraberinde.
- Otuzundan önce ve sonraki Tuba arasında nasıl farklar var?
Otuzundan önce yara almamış bir kadındım. Ya da yara aldığımı zannettiğim hislerin acı bile olmadığını gördüm.
Ve o tarih, 30 Nisan işte o gün büyüdüm. Bir kadın yara aldıkça büyürmüş. Ben de bir hayli büyüdüm bir gecede.
Artık daha güçlü bir kadınım. Yerli yersiz ağlamalarım olmadı. Hayatın gerçeklerini gördükçe hayata daha sıkı sıkı sarıldım. Pes etmedim. Anka kuşu misali küllerimden doğdum.

Haberin Devamı

Otuzundan sonra eski ben değilim


KADINLARIN DERTLERİ AYNI
- Kitabınızın bu kadar çok tutulmasını neye bağlıyorsunuz?
Ülkemizde sessiz kalan, sessiz kalanlara ses olan, aldatılan masum kadınlar ve bunlara sebep olan öteki kadınlar var. İnanın bunlar azımsanmayacak kadar çok. Herkesin hikayesi farklı olsa da duyguların ortak olduğunu gözlemledim. Sanırım çok satmasının en büyük etkisi; biz kadınların dertlerinin aynı olması. İnsan bir satırda dahi kendi yaşadığı bir durumu görünce yalnız olmadığını hissediyor. Enkazlar altından kalkanları izledikçe kendisine pusula ediniyor onun çabasını.
- Kadınlar hayata karşı daha cesur ve sahiplenici davranmayı hangi durumlarda öğreniyor sizce?
Kadınların ruhunda her zaman bir savaşçı prenses vardır zaten. Daha ilk oyuncağını eline aldığında onu sahipleniyor mesela. Bizler içimizdeki o prensesi aslında hayata karşı siper ediyoruz. Karşılaştığımız zorluklarla birlikte bir tecrübe daha ediniyoruz. Bir kadın ne kadar çok savaşa girerse o kadar güçlü olur.

Haberin Devamı


KADINA ŞİDDETİ ANLATAN KİTAP YAZACAĞIM
- Bundan sonra bir kitap projeniz daha var. O devam niteliğinde mi olacak, farklı bir konuda mı?
Ekim ayında yeni bir kitap projem olacak, son zamanlarda artan kadına şiddeti ele alacağım. Elbette sadece fiziksel değil psikolojik şiddete de fazlasıyla değineceğim. Onun dışında takipçilerimin isteğiyle de bir ay içinde yeni bir ara sıcak kitabım olacak. Sanırım bir çok kadının başucu kitabı olmaya aday. Çünkü içerisinde espri ile hayatımızdaki gerçekleri kısa sözlerle renklendirdim.
- Sizi takip eden ve derinden anlayan kadınlara neler söylemek istersiniz?
Elbette yüreğinde kuşlar uçuran kadınlara bir kaç sözüm olacak. Şu an neredesiniz ve ne yaşadınız bilmiyorum. İçinden çıkamadığınız ne varsa siz güçlü oldukça çıkacaksınız. Gücünüzün bittiğini hissettiğiniz noktada daha güçlü olacaksınız. Siz yeter ki bir kadının istedikten sonra neler yapabileceğini hissedin. Ayaklarınız sağlam bassın yere, dizlerinizde yaralar olsa bile. Onun dışında eklemek istediğim bir nokta daha var. Kadınlara yönelik kitabımın arkasında duran yazarlığını yapmakta olduğum Olimpos Yayınları’na tüm kadınlar adına teşekkür ediyorum... Çünkü bana ve takipçilerime inandılar. Ve bu sayede dile gelmeyen kadınların sorunlarını dile getirmemde zemin oluşturdular.

Yazarın Tüm Yazıları