Atlas’ın dünyası iyilik, hoşgörü ve yardımlaşma üzerine

BERNA Kumaş Sipahi geçtiğimiz yıl yazdığı ilk kitabı ‘Gökten Üç Elma Düşmüyor’un ardından ‘Atlas’ın Dünyası’ adlı çizgi roman kitabıyla çocukların dünyasına adım attı.

Haberin Devamı

Kendi oğlu Atlas ve onun arkadaşlarından ilham alarak yazdığı ve çocuklara özellikle evrensel insani değerleri aktarmayı hedeflediği serinin ilk kitabı ‘Mutlu Çocuklar Takımı’na düzenlenen imza gününe Atlas ve arkadaşları da imza attı.

- İlk romanın ‘Gökten Üç Elma Düşmüyor’ ile kadınlar -ki erkekler de bayıldı biliyorum- şimdi ise Atlas’ın dünyası ile çocuklar. Bu geçiş nasıl oldu?
- Yazmak benim için bir tutku. İçimdekileri dışa vurmak hoşuma gidiyor. ‘Gökten Üç Elma Düşmüyor’u yazdığım dönemlerde çocuklara yönelik çalışmalarım da vardı. Önceliği daha uzun zamandır hayalini kurduğum ve bence zamanıdır dediğim için romanıma verdim. Çocuklara yönelik çalışmalarımda bana ilham veren oğlum Atlas oldu. Çocuklarla ilgili çalışmalar yapmak hedeflerimin arasında her zaman vardı. İstediğim olgunluk ve seviyeye geldiğine inandığım zaman Doğan Egmont ile paylaştım ve yayınlanmaya değer bulundu. “Atlas’ın Dünyası – Mutlu Çocuklar Takımı” nın çocuklarla buluşacak olmasından dolayı çok mutluyum.

Haberin Devamı

Atlas’ın dünyası iyilik, hoşgörü ve yardımlaşma üzerine

BİZ TRAVMATİK MASALLARLA BÜYÜDÜK, ÇOCUKLARIMIZ FARKLI OLSUN
- Çok yoğun çalışan bir işkadını ama oğluna da mutlaka vakit ayıran bir annesin. Bir de masal kitabı yazmak zor olmadı mı?
- Aslında kendiliğinden gelişti. Atlas’ı seyahatte olmadığım zamanlarda mutlaka ben uyuturum. İşte o anlar bizim en özel paylaşım saatlerimizdir. Şimdilerde ona kitap okuyoruz ancak iki yaşındayken masallar anlatıyordum. Hepimizin büyüdüğü masalları anlatırken sansürlemem gereken çok yer olduğunu fark ettim. “Kurt anneanneyi yutuyor, sonra avcı kurdun karnını yarıyor, Hansel ve Gretel üvey anneleri tarafından ormana bırakılıyor” gibi şiddet içeren birçok detay vardı. Bizler bu masallarla büyüdük ama insan kendi çocuğuna anlatırken çok travmatik geliyor. Bu nedenle ona kahramanı kendi olduğu Atlas masalları anlatmaya başladım. İçinde tanıdığı kişiler ve mekânlar geçtiği için çok hoşuna gitti. Ve her akşam bana tekrar ettirmeye başladı. O kadar çok anlattım ki, sonunda onları yazmaya karar verdim ve Atlas’ın masalları oluştu. Atlas’ın büyümesine paralel Atlas’ın hikâyelerine başladım.
- Travmatik masallarla büyüdük derken çok doğru söylüyorsun. Sen çocuklara neler anlatmayı hedefliyorsun?
- Oğlumla beraber onun yaş grubu olan “Z kuşağını” çok yakından gözlemleme fırsatım oluyor. Bu çocukların algıları çok açık, etraflarını çok iyi gözlemliyorlar ve bir konudan diğer konuya çok hızlı geçiş yapıyorlar. Aynı zamanda da duygusal olarak çok kırılganlar.
Bu dönemin anne ve babaları olarak bizler çok yoğun bir çalışma içindeyiz ve gün içinde çok strese muhatap oluyoruz. Evimize gittiğimizde çocuğumuzla geçireceğimiz sadece birkaç saatimiz kalıyor ve bu zamanı kaliteli geçirme konusunda üstün bir çaba sarf ediyoruz ya da edemiyoruz. Birçok şeyi okuldan bekliyoruz. Ben çocuğumun iyi bir birey olması için çok kaliteli okullarda okumasının yeterli olmadığını düşünüyorum. Gittikçe kaybolmaya başlayan evrensel insani değerleri benimseyerek büyümesini, mutlu bir çocuk ve mutlu bir birey olması benim için çok değerli. Bütün anne ve babalarının da amacı benden farklı değil. Oğluma kendi masal ve hikayelerini anlatırken mutlu bir birey olmanın, insan sevmenin önemini hep kendi üzerinden örnekleyerek anlatmaya çalıştım. Bu yüzden de belli başlı evrensel değerler üzerine yoğunlaştım. Temel değer iyilik yapma ve yardımlaşma... Bu aslında Türk toplumunu yüzyıllardır tanımlayan en önemli değerlerden bir tanesi. Bu kavramları biraz daha detaylandırarak çevremize yardım etme, hayvanları koruma, bizden farklı doğmuş ve yaşayanlara karşı önyargısız ve kabullenici olma gibi temalar üzerine yoğunlaştım. “Atlas’ın Dünyası” isimli dörtlü seri böylece ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Atlas’ın dünyası iyilik, hoşgörü ve yardımlaşma üzerine

ATLAS DA ARKADAŞLARI DA GERÇEK
- Peki nasıl bir dünyası var Atlas’ın?
- Atlas’ın Dünyası’nda Mutlu Çocuklar Takımı var. 5 kişilik bu takımın fikir babası Atlas. Atlas Türkçe dersinde yardımlaşma dersi işlenirken aklına bir fikir gelir ve okul sonrası mahalledeki arkadaşları ile bu fikri paylaşır. Onlar da bu fikri benimser ve böylece Mutlu Çocuklar takımı kurulur. Atlas heyecanlı ve çevresine duyarlı bir çocuk. Çevresini çok iyi gözlemliyor, yaratıcı ve liderlik özellikleri var ve en sevdiği konu sürekli proje üretmek. Anaokulundan beri birlikte olduğu ve okul sonrası mutlaka bir araya geldiği en yakın arkadaşları Ali, Biricik, Sarp ve Yaz ile bu projeleri paylaşmayı ve hayata geçirmeyi çok seviyor. Bazen bu projeler başlarına tatlı belalar açabiliyor. Bahçeli evlerin olduğu bir semtte yaşıyorlar. Bu yüzden günümüz şehirli çocuğun sahip olamadığı rahat oyun alanlarına sahipler. Sokakta oynayabilen, bisiklete binebilen çocuklar var Atlas’ın Dünyası’nda. Yaşadıkları bu ortam hayal dünyalarını çok iyi besliyorlar ve paylaşmayı biliyorlar. Dijital dünyaya diğer çocuklara göre daha az zaman ayırıyorlar. Okul dışındaki sosyalleşmeleri alışveriş merkezleri ya da oyun salonları olmuyor.
- Atlas gibi diğer arkadaşları da gerçek mi peki?
- Mutlu Çocuklar Takımı üyelerinin üçü aslında hikayede de anlattığım gibi Atlas’ın anaokulundan arkadaşları. Başta oğlum Atlas olmak üzere Yaz, Ali, Biricik ve Sarp’a bana ilham verdikleri, hayallerimi besledikleri için teşekkür ediyorum. Karakterlerin çok canlı olmasının sebebi başta Gül Oralı’nın başarılı çiziminden kaynaklanıyor. Doğan Egmont’tan kitabımı yayına hazırlayan Sinem Çelebioğlu’na bir tek konuda ricada bulunmuştum. O da karakterlerin fiziki olarak gerçek hayatta ilham aldığım çocuklara benzemesiydi. Bu konuda çok hassas davrandılar. Karakterlerin canlılığı ve sevimliliği bence bir parçada bundan kaynaklanıyor.

Haberin Devamı

ANAOKULU ÖĞRETMENLERİ ÜNİVERSİTE HOCALARI KADAR ÖNEMLİ
- İlk kitap Mutlu Çocuklar Takımı, küçük okurlara ne anlatıyor?
- Atlas’ın arkadaşlarıyla paylaştığı fikir ve yeni projesi her gün bir iyilik yapmak üzerine. İyilik yapınca hem yapan, hem de yapılan kendini mutlu hissedeceği için de takımın adını “Mutlu Çocuklar Takımı” koyuyorlar. Çocuklar çok masum. Zaman içinde anne baba ve çevrede yaşadıkları olaylar, şahit oldukları davranışlarla karakterleri şekilleniyor. Bu yüzden çocuklarımızın iyi ya da kötü bireyler olarak yetişmelerinin  sorumluluğu biz yetişkinlerde. Yıllar önce Erdal Atabek’in bir konuşmasını dinlemiştim. “Bizler hep üniversite hocalarının kalitesini konuşur ve önemseriz. Oysaki asıl konuşmamız gereken anaokulu öğretmenlerinin ve çocuklarımıza bakan bakıcıların kalitesidir” demişti. Çok haklıymış, bunu anne olduğumda daha iyi anladım. 0-6 yaş çok önemli. Çocuklarımızın kişiliği oturmaya başlıyor. Atlas’ın Dünyası’nın özünde de kaybetmememiz gereken bizi diğer canlılardan ayıran özellik ve değerlerimize yer anlatmaya çalıştım çocuklara...
- Serinin diğer kitapları da yardımlaşma üzerine mi kurulu olacak? Serinin devamına dair bize biraz ipucu verebilir misin?
- Mutlu Çocuklar Takımı serinin ilk kitabı. Mayıs ayının sonuna kadar diğer üç kitap da çıkıyor olacak. Onlarda da yine aile, yardımlaşma, kendimizden farklı olanları benimseme, hoşgörü,  yardımlaşma gibi temaları işliyoruz.

Haberin Devamı

İLK İMZAYI ATLAS VE ARKADAŞLARIYLA YAPTIK
- Çocuklara kitap yazmak oldukça büyük bir emek ve sorumluluk gerektiriyor. Hazırlarken nasıl bir çalışma yaptın?
- Gerçekten çok büyük bir sorumluluk... Her kelimesine ayrı bir özen  gösterdik. Editör arkadaşım ve ben ince eleyip sık dokuduk. Hayatın içinde olan konuları ve sahip olunması gereken değerleri seçerek çocuğun farkındalığını artırmayı hedefledim. Hedeflediğim kitleyi oğlumdan ve arkadaşlarından çok iyi deneyimleyebildiğim için nelerin dikkatlerini çektiğini az çok biliyorum. Eğilimler ve ilgi alanları farklılaşsa bile günlük hayatta karşılarına çıkan konulara duyarlılar. Bunun dışında oğlum Atlas’a ve arkadaşlarına çok güzel birer anı hediye edebildiğim ve binlerce çocuğa değebileceğim için çok mutluyum.
- Hayallerimden besleniyorum diyorsun. En büyük hayalin nedir?
- Ben oğluma kendi masal ve hikayelerini anlatmanın yanında çok da kitap okuyorum. Her alışveriş merkezine gidişte bir oyuncakla değil, bir kitapla dönmeyi alışkanlık haline getirdik. Okullarda da okuma saatlerinin olması çok güzel ve destekleyici... Oğluma; hayal kurmayı sonra da onu bir hedefe dönüştürmeyi öğretmeye gayret ediyorum. Onun kahramanı olduğu hikayeleri bir gün başka çocukların da okuması en büyük hayalimizdi ve bunu  başardık. Atlas da böylece uzun dönemli bir hayalin nasıl gerçekleşebildiğini benimle birlikte deneyimledi. Arkadaşları, Atlas ve ben çok heyecanlıyız. İlk imzamızı da hep birlikte yaptık, onlar da imzalarını attı.

Yazarın Tüm Yazıları