Ayça Akın

"BIKTIM LAN" dedim ve hayatım değişti.

31 Temmuz 2016
O gün neden bıktığımı anladım.

Çok korkakmışım.

Hayata atılmaktan çok korkmuşum.

Savaşmaktan çok korkmuşum.

Yazının Devamını Oku

O halde, benim olan ne vardı?

27 Temmuz 2016
Ne kadar çok takılıyoruz sonuçlara.

Halbu ki süreçlerdir olanı keyifli kılan. Sonuç odaklı beklentiler an’ın büyüsünü fena bozuyor.

Evlilik odaklı başlanılan ilişkiler.

Başarı odaklı girişilen projeler.

Yazının Devamını Oku

Sizin yıldızınız var mı?

24 Temmuz 2016
Bize bir şey yapıyorlar.

Yaptıkları şey bizi hayal kurmaktan uzaklaştırıyor. Bizi kalıpların içine hapsediyor, kendi içimize götürmek yerine dışımıza çıkartıyor.

Onun nesi varmış, o ne yapıyormuş, o ne kadar kazanıyormuş, o nereye gitmiş vb. ”Onlar”la daha fazla ilgilenmeye başlıyoruz.

Bizi, bizden almaya başlıyorlar, böyle bir şey yapıyorlar.

Yazının Devamını Oku

Bir adamı adam yapan... Bir kadını güzel yapan...

20 Temmuz 2016
Bir kadını güzel yapan, özgürlüğüne olan düşkünlüğüdür.


Bir kadını güzel yapan, direnişidir.


Bir kadını güzel yapan, hayata tutunma yeminleridir.

Bir kadını güzel yapan, istediği hayatı yaşamakta ki inadı, ısrarı, çabasıdır.

Yazının Devamını Oku

Bu sizin ne kadar aptal ve cahil olduğunuzu gösterir.

17 Temmuz 2016
Toplum olarak AD HOMİNEM hastalığına yakalandık.

Durum çok vahim, ağır hastayız. Tanımızsa, Argumentatum Ad Hominem.

Argumentatum Ad Hominem

Tartışmalarda, kişilerin bir noktadan sonra fikir (argüman) yerine karşısındakinin karakterine, geçmişine veya davranışlarına saldırma durumudur. Bir fikire cevap verirken fikri eleştirmekten ziyade fikri (argümanı) yapan kişiye saldırmak olarak tanımlanıyor.

İleri sürülen iddianın kendisini tartışmak yerine iddia sahibinin kişiliğine, taşıdığı özelliklere saldırmak suretiyle iddiayı çürütme çabası. Tartışılan konu üzerinden kişinin görüşlerini değil kendisini eleştirmek, hatta o kişiyle ilgili bilinenleri tartışma esnasında ona karşı silah olarak kullanmak.

Yazının Devamını Oku

Pokemon Go hayatımızın değil, beyinlerimizin içine girdi.

14 Temmuz 2016
Tehlike çanları çalıyor, bir Pokemon Go çılgınlığıdır gidiyor.

Kimisi buna “sosyalleşme” derken, ben halimize acıyarak sadece bakakalıyorum ve “tehlike” diyorum.

Farkında mısınız, artık cep telefonlarımızdan kumanda ediliyoruz, uyuşturuluyoruz, uyutuluyoruz. Beyinlerimiz, bilinçaltımız bu oyun ile ciddi tehlike altında. Bir yerlerde pokemon görünüyor, hooop o tarafa gidiyoruz. Bundan ala kumanda mı olur? Ve en acısıda kendi elimizle teslim ettiğimiz irademizden, kontrolümüzden hatta belki de hayatımızdan acayip derecede bir de keyif alıyoruz. Bir çok kişi de bu sisteme katılmaya (kumanda edilmeye) can atıyor, deli gibi birbirine nasıl indirdiğini soruyor.

- Ya, bilmem nerede (mekan) pokemon var. Koş, koş yakala - yakalamalıyım.

Yazının Devamını Oku

Siz, para yaratabiliyor musunuz? Ben yaratıyorum.

10 Temmuz 2016
İlk önce şunu kabul etmelisiniz; parayı yaratabiliyoruz.

İste, hayal et, olumlama yap. Bunlar şart tabii ama bunlardan önce sizin enerji olmanız gerekiyor. Aksi halde sabahtan akşama kadar hayal kurun boş. Enerji dediğimiz olay öyle mucizevi bir şey ki, siz sahip olmak istediğiniz şeyin enerjisi olduğunuzda daha fazlasını size getirir. Bunu kendim bizzat deneyip sonuçlarını gördüğüm için ben bu yaratma ve enerji durumunu mucize olarak değil, doğal bir gücü bilinçli kullanmak olarak yorumluyorum.

100 milyon dolarınız olsa kendinizi nasıl hissederdiniz?

Huu, huuuvvv...sizi bilmem ama ben müthiş hissederdim.

Yazının Devamını Oku

O yatırıma da para lazım yazar hanım.

6 Temmuz 2016
Her zaman bunu yapmıyor muyuz biz? Yüzeyde olana bakıp etiketleri yapıştırmıyor muyuz?

“Hey Allahım yaa, adam’a bak, para içinde yüzüyor, tip var, kariyer var daha ne istiyor?”

İnsanların para içinde yüzdüğü doğru mudur değil midir, neye sahip neye değildir bilemem, beni ilgilendirmediği gibi başkalarını da ilgilendirmez ama bazı insanlarda eksik olan bir şey var bana göre.

YAŞAM SEVİNCİ

Yazının Devamını Oku