Volkan’a ıslık(!)

Volkan en sonunda, kendi sahasında ve kendi seyircisi tarafından da ıslıklandı…

Haberin Devamı

Gittiği her yabancı saha maçında rakip takım seyircileri tarafından protesto edilmeye alışmıştı…

Kadıköy’de ilk kez oldu…

Bu kez gözleri doldu…

Maçın bitimine kadar etkisinden kurtulamadı…

Büyük bir ihtimal ile halen kurtulamamış olabilir…

***

Islıklara, 55. Dakikada yediği hatalı gol neden oldu…

Özellikle bu sezon hatalı goller yiyordu…

İlk hafta oynanan Göztepe maçında da, inanılmaz bir gol yemişti…

Hatalıydı… Formsuzdu… Konsantresi eksikti…

Kendi seyircisi tarafından 56. Dakikada ıslıklandı…

Kötü oynayıp oyundan çıkarken ıslıklanan oyunculara alışmıştık(!)

Bu ilk kez oldu…

Kötü alışkanlıklar sirayet ediyor, O zaman yazmak lazım…

***

Şimdi ıslıklayan ve üzerinde Sarı Lacivert forma olan arkadaşlara soruyorum:

Neden ıslıkladın? Amacın ne idi?

Soruyu biraz daha geliştirerek soruyorum:

O sahaya gelme amacın ne?

Haberin Devamı

Volkan’ı ıslıkladıktan sonra, daha iyi mi oynamasını bekliyorsun?

Volkan’ı ıslıkladıktan sonra, takımın daha iyi mi oynamasını bekliyorsun?

----------Elbette hayır…

O dakikadan sonra takımın büyük bölümü, “ben de bir hata yaparsam bir protesto da bana gelir” diye sorumluluktan kaçmaya başladı… Verdiğin negatif enerjiyi üstünden atması dakikalar aldı…

Bunun böyle olacağını biliyorsun, o zaman bu protesto nedir?

Maç sonundakini anlarım…

Hatta maçtan çıkan oyuncuya yapılan protestoyu, katılmasam bile anlamaya başladım…

Ama bunu anlamam mümkün değil arkadaş!

***

Ben anladığımı söyleyeyim arkadaş;

Sen maça, daha iyi bir futbol seyretmek için gelmiyorsun!

Sen maça, takımının galibiyetini görmek için gelmiyorsun!

Sen maça öncelikle, kendi duygularını deşarj etmek için geliyorsun!

Bunu kabullenirsen;  daha derin bir tartışmayı yapabiliriz…

Maça niçin geldiğime, “sen karışamazsın!” diyorsan;

Haklısın…

Ancak “hayır” diyor isen önce kendin ile yüzleşmek zorundasın!

***

Emre gitti… Caner’de ayrıldı… Şimdi sırada Volkan var!

Bu arkadaşlar, agresif oyunculardı… Antipatik tarafları vardı… Rakip takım seyircileri tarafından hiç sevilmezlerdi… Ben de çok sevdiğimi söyleyemem…

Ancak bir ortak özellikleri vardı. İyi futbolculardı ve maçın son düdüğüne kadar takımlarının kazanması için mücadele ederlerdi… Son düdük ötmeden maçı bırakmazlardı… Kaybetmeye tahammülleri yoktu…

Şimdi gittiler…

Haberin Devamı

Emre, iki yıldır üst düzey top oynuyor… Fenerbahçe iki yıldır orta sahasına bir Emre arıyor…

Caner gitti, Fenerbahçe Caner’i arıyor…

***

Şimdi algıya dikkat!

Hatırlayın, Emre ve Caner birer ‘şeytandı’… Spor programları, bu iki futbolcunun saldırgan tavırlarını anlatarak geçerdi…

Şimdi neyi dinliyoruz?

-----Caner, Avrupa’nın sayılı sol bek oyuncularından biridir!

-----Emre, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi orta saha oyuncusudur. Milli forma da onun hakkıdır!

Bu hafta da, Volkan’ı dinleyeceksiniz! Sizin açtığınız yara ‘iyileşmesin’ diye kaşıyacaklar!

Ben de, “dikkat!” diyorum arkadaşlar…

Değerler kolay üretilmezler, kolay tüketmeyin!

O ıslıklanan adam, Trabzon’da arkasındaki tribünün telleri yıkılırken, üstüne yabancı maddeler yağarken, arkasına dönüp bakmadı!

Haberin Devamı

Sahadan en son ayrılan adamdı… Takımına güven verdi…

15 yılıdır Sarı Lacivertli formayı giyiyor…

En zorlu deplasmanlardan başı hep dik ayrıldı…

Bu hafta boynunu eğdi...

Dikkat!

Kaybetmesi çok kolaydır… Yerine koyması ise çok zor!

Yazarın Tüm Yazıları