Başka dertleri, başka hedefleri olan insanlar

Tüm dünyanın sadece yarısının, yarısının, yarısının, yarısının, yarısı ekilebilir tarım arazisi ve bu küçücük alan da; insan sayısı arttıkça, yollar, binalar yapıldıkça, beton yeşili yedikçe, her geçen gün daha da küçülüyor. Nüfus artıyor ama nüfusu besleyecek toprak azalıyor.

Haberin Devamı

Bir yerlerde bilim insanları, değişen iklim şartları ve küresel ısınma koşullarıyla mücadele etmek için, güneşten aynalar yoluyla topladıkları enerji ve ısıyı; yer altında oluşturdukları tesislerde, her türlü bitkiyi doğal olarak yetiştirmek için kullanıyorlar. Yerin yirmi metre altında, hiç gerçek güneş ışığı görmeden yetişen buğday, patates, nane, karpuz, ananas ve daha yüzlerce çeşit bitki...

 

*

 

Bitkilerin üremesi, çoğalması, polenleşmesi için en önemli araçlardan biri olan arılar yok oluyor. Albert Einstein ‘Arılar yok olursa, insan ırkının dört yıl ömrü kalır’ demişti. Bu bir gerçek. Yüz otuz bin çeşit bitkinin üremesi, arılara bağlı. Arılar tamamen yok olunca; bitkiler, ardından hayvanlar, ardından insanlar yok olacak.

 

Haberin Devamı

Bir yerlerde bilim insanları, arıların yok oluşunu engellemek için çok çeşitli çalışmalar yaparken; bir başka yerde diğerleri de, arı büyüklüğünde, aynı amaca hizmet eden, milyonlarcası bir bilgisayar tarafından kontrol edilen, robot arılar geliştirmekle uğraşıyor. Kendi düşünen, hangi bitkiye gideceğini zaman içinde öğrenen, öğrendiğini ana bilgisayara aktaran. Yani öğrendiği bilgileri kolonideki diğer arılara iletebilen...

 

*

 

Her geçen gün iklim değişimi kendini daha çok fark ettiriyor. Artık Haziran’da dolu yağabiliyor. En küçük yağmurda seller basıyor. Yağış da, rüzgar da, şartlar da sertleşiyor. Dünyanın bazı bölgelerinde dev kasırgalar evleri yerinden söküyor. Bir günde yüzbinlerce insan yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalıyor. Kasırgalar bölgesel olmaktan çıkıyor, yavaş yavaş tüm dünyayı etkisi altına almaya başlıyor.

 

Bir yerlerde bilim insanları, kasırgaların etkilerini anlamak için dev rüzgar türbinleriyle, laboratuvar ortamında mini kasırgalar yaratıyor. Suni dalgaların, yağmurun, sert rüzgarın hareketlerini bilgisayarlara kaydediyorlar. Büyük fırtınaları birkaç gün önceden tahmin edebilmek için çalışmalar yapıyorlar.

 

*

 

Haberin Devamı

Sıfırdan organ üretmek için kök hücre klonlamaya çalışıyorlar, insan bilincini yapay sabit disklere aktarmaya uğraşıyorlar, sanal gerçeklik kullanarak gerçek ameliyatlar yapıyorlar.

 

 

*

 

Görme ve işitme engelli doğmuş insanları tedavi ediyorlar, giyilebilir robotlar yani dış iskeletler geliştirerek engelli insanları yürütüyor hatta koşturuyorlar.

 

*

 

Klavyesiz, faresiz, sadece beyin dalgalarıyla çalışan bilgisayar, ne düşündüğünüzü anlayıp internette arayan ve bulduğu veriyi tekrar beyninize aktaran cihaz, zihinle kontrol edilen helikopter, sürücüsüz araba üretiyorlar.

 

*

 

Yedi saatlik yolu otuz dakikaya indiren sürtünmesiz, raysız tren imal ediyorlar. Kendi elektrikli arabanla kullanabileceğin, manyetik hiper otoban inşa ediyorlar. On saatlik yolu bir saate indiriyor, üstelik o bir saatte de şoför koltuğunda uyuyorsun.

 

*

 

Haberin Devamı

Betondan beş yüz kat, çelikten iki yüz kat güçlü, silikondan yüz kat daha iletken maddeleri laboratuvarlarda üretip, depreme dayanıklı binalar inşa ediyorlar.

 

*

 

Dünyada olmayan maddeler ve değerli metaller bulmak için, dünya yörüngesinde dolaşan en yakın bin dört yüz asteroite gidecek ve maden arayacak, insansız maden çıkarma araçları geliştiriyorlar.

 

Okyanusun on bir kilometre dibine inip araştırma yapıyorlar.

 

*

 

Bu arada biz ne yapıyoruz?

 

Cevabınızı, kendi içinizden verin lütfen. Huzur dolu bir pazar günü dilerim.

  

 

*

 

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam

 

anlatanadam@gmail.com

Yazarın Tüm Yazıları