Aleyna Tilki’nin başka kafaları

2000 doÄŸumlu, her ÅŸarkısı bir hit, her videosu milyonlarca izlenen, her yaptığı olay bir genç star var aramızda. Ya biz O’na alışacağız ya da o bize alışacak. Benim temennim bizim Aleyna’ya alışmamızdır, baÅŸtan söyleyeyim!   Â

Haberin Devamı

*

 

Alışmışız eski nesil ünlülere; ‘mecburen’ söyledikleri başka, yaptıkları başka. Yaşadıkları başka, yaşattıkları başka. Kendi gerçekleri ne olursa olsun, toplum önderi kıvamında sözler, topluma örnek davranışlar...

 

Ne yapsınlar? Linç edilmekten korkuyorlar!

 

*

 

Arkadaşlarıyla iki parlattıktan(!) sonra balık restoranı çıkışında kameralara yakalanıp, üniversite sınavından çıkıyormuşçasına ciddi açıklama yapan ünlülere alıştık biz.

 

Aylarca kapanıp hazırlanıyorlar, çalışıp kazanıyorlar, yüzlerce kişiye kazanç sağlıyorlar. Bir tatil günü, bir restoranda arkadaşlarıyla eğlenmek hakları değil mi? Değil! Çünkü topluma örnek olmak zorunda bizim ünlülerimiz. Herkesi dışarılarda eğlendirebilirler, kendileri eğlenmek için evlere kapanmak zorundalar.

 

*

 

Haberin Devamı

Havalar ısınır, tatil beldeleri dolar ama rahatça denize giremezler mesela. Sekiz saat güneşin altında sakince yatar, bir yerden bir yere dönerken ufacık bir firikik verir, gazetelerin baş sayfasında yerini alır bizim ünlüler!

 

O yüzden paralar döker, teknelerle denize açılırlar yaz gelince. Ama denizin ortasında bile ‘hazır etrafta kimse yokken rahatça takılayım’ diyemezler. Teknoloji var kardeşim! Bin beş yüz metreden çaktı mıydı paparazzi, süper telefoto lensle fotoğrafı; kendini seyredersin, ertesi gün uyandığında internette!

 

Yok göbeği pörtlemiş, yok selülitleri çıkmış, yok mayosu sıyrılmış, bak sevgilisine sarılmış, aman yanındaki de kimmiş?!.

 

Yapacak bir şey yok, fotoğrafı çekmek de paparazzinin görevi.

 

*

 

Haberin Devamı

İlişkini doğru düzgün yaşayamazsın. Her ilişkinin başında olan kavgalar, sen ünlüysen başkasını da ırgalar!

 

Birbirine yakıştıramazlar, eski sevgililerden galeri yaparlar, eski kavgaları ısıtıp ısıtıp gündeme atarlar, olmadık kişilerle ilişkilendirirler, arkadaştan sevgili devşirirler.

 

*

 

Bu, dünyanın aşağı yukarı her yerinde böyledir.

 

Bizim küçük farkımızsa, bizde anti-kahraman kavramının olmamasıdır. Yani, ünlü ve göz önünde olan insan, kahraman olmak zorundadır. Hem ünlü olup, hem de kafana göre takılamazsın. Anlık da olsa kötü davranış sergileyemezsin, boş bulunamazsın, hata yapamazsın!

 

Örnek mi? Albümleri milyonlar satan, 1992 yılından beri süper star unvanını koruyan, her konserini hınca hınç dolduran, her şarkısı ezbere söylenen Tarkan!

 

Haberin Devamı

Bir kerecik ‘Çişim geldi’ demişti. Hatırlar mısınız demiyorum, çünkü eminim hatırlıyorsunuz!

 

Sene kaç biliyor musunuz? 1994! Adamcağızın yirmi dört yıl önce çişi gelmiş, rahmetli Savaş Ay’a televizyonda söyleyivermiş. Yaşı yetenler, yetmeyenler bugün bile mevzuya hakim!

 

*

 

Aleyna Tilki zaten sahneye çıkmaya yaşı yetiyor, yetmiyorla başlayan ve gittikçe artan ayrı bir popülariteye sahip memlekette. Üstüne de milyonlarca tıklanan videolar, herkesin bildiği şarkılar eklenince; sadece yeni neslin değil, her yaştan insanın ilgiyle takip ettiği bir popüler figür...

 

Fakat bu kız, herkesten farklı. Bir dünya starı gibi davranıyor, örnek insan olmaya çalışmıyor, eleştirilere pek takılmıyor.

 

Haberin Devamı

‘Herkesin beni sevmesi büyük bir ceza olurdu benim için. İyi ki nefret edenim de var, aşık olan kadar’ diyor mesela...

 

*

 

Bu hafta bir videosu düştü internete. Videoyu izlemişsinizdir. İzlemediyseniz de, bulup buluşturup izleyin bakın. Aleyna bir battaniyeye sarılmış, yere oturmuş, yarım yamalak konuşuyor. Ne dediğinin pek bir önemi yok, çünkü ne dediğine değil de nasıl dediğine takılmış herkes.

 

Videodaki Aleyna’yı uyuşturucu etkisinde boş boş konuşan bir kız çocuğu olarak değerlendirmişler genelde. Binlerce, on binlerce yorum var altında! Sertçe uyaran var, sonunu kötü gören var, sinkaflı küfür eden var, var da var...

 

*

 

Önceliği bu popüler kızın açıklamasına verdim. Çünkü ne yaparsan yap, sosyal medyada linç edilmekten kurtulamıyorsun. Neredeyse ‘bu işin doğası böyle’ haline inanmış durumdayız. Kendini sahneye atmış; kafasındakini, eteğindekini, kabiliyetini sahneye döken bir sürü arkadaşım var. Kimi şarkı söyler, kimi stand up yapar, kimi oyun sahneye koyar. Her birinden bu konuda tek duyduğum şudur; ‘Sosyal medyadaki yorumlara takılmayacaksın, sadece moralin bozulur’.

 

*

 

Haberin Devamı

Aleyna da sosyal medyadan bir cevap vermiş, bir video yüzünden kendini uyuşturucu batağına saplanmış görenlere:

 

‘Ben de asla hayatta dışarıdan bir takviye almadan doğal ve mutlu olamayacak insancıklar görüyorum. Ne acı! Herhangi bir maddeye ihtiyaç duymadan doğal ve kaygısız olunabileceğini bilmeyen bir kitle var! Ne acı! Onlar kendi iç kaynaklarını kendilerine yetiremeyenlerdir.’

 

*

 

İyi yorum gelmiyor mu? Geliyor elbet. Ama yüzdeye vurursan, çok büyük bir bölümü olumsuz eleştiridir sosyal medyanın.

 

Gencecik çocuk çıkmış, usul usul aklındaki komik şakaları anlatıyor, stand up yapıyor mesela. Hemen yorumlar patlıyor videonun altına; ‘Ulan Cem Yılmaz çakması!’. Gülmüyorsan izleme kardeşim? Yok. İzleyecek, küfürü basacak. Sen daha komiksen sen çık? Yok.

 

Kızcağız yazmış bir şarkı, almış gitarı eline, şarkısını söylüyor. Yorumlar yapışıyor hemen; ‘Senin çalacağın gitarın...’ Yahu beğenmiyorsan dinleme, neden küfür ediyorsun? Sen çalabiliyor musun? Yok. Şarkın var mı, şarkın? Yok. Sesin güzel mi? Var mı cesaretin? Yok.

 

*

 

Bence; herkes iyisiyle, kötüsüyle kendi hayatını yaşar. Herkes kendi kararlarını kendi verir, sonuçlarına kendi katlanır.

 

On sekiz yaşında bir genç yıldızın ne kadar parlayacağına, gökte ne kadar kalacağına, ne zaman kayacağına yıldız kendi karar verir.

 

Zaten en güzelini de Aleyna Twitter’dan yazıyor; ‘Bana yapabileceğiniz en kötü şey, özgürlüğüme dokunmaktır’.

 

Bildiğin gibi devam et genç yıldız!

 

*

 

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam

 

anlatanadam@gmail.com

Yazarın Tüm Yazıları