Altan Tanrıkulu

Hedef adam!

25 Ağustos 2013
KÖTÜ oynadı ilk yarı Fenerbahçe.. Kopuk kopuktu.. Tedirgindi..

Yüreksizdi.. Alves, Mert ve Egemen’in hamleleriyle oyunda kaldı.. Biraz da Eskişehirspor’un bitirici noktalarda final pası üretememesi şansıydı Kadıköy’ün.. Kadıköy, demişken. Ersun Yanal’a da “Hoşgeldin”deme zamanı artık.. Ersun Hoca 7-8 oyuncuyu sabitlemeli takımda.. Sisteminde ısrar etmeli.. Bir maç kötü oynayanı kenara çekmemeli.. Bıraksın, bunu biz söyleyelim.. O nasıl kendi için istikrar isterse, sabır isterse, futbolcu için de aynı sabrı, kadro için de aynı istikrarı göstersin.. Fenerbahçe benim şampiyonluk için favorim.. Volkan - Bekir, Yobo, Kadlec, Hasan Ali - Mehmet Topuz, Mehmet Topal, Cristian, Emre, Salih - Sow dizilişiyle bir takım yapsanız yine ilk üçe girer.. Dün ilk onbirde bu oyuncuların hiçbiri yoktu.. Holmen’i saymadım bile..

KENDİN OL...

Ersun Yanal bir konuda çok başarılı.. Bu çok önemli.. Hedef adam olmayı başardı.. Kredisi çok yüksek gözükürken bir anda tüm eleştiri okları ona yöneldi.. Bu; iyi kullanılırsa bir teknik adam için büyük silahtır.. Kötü adam olarak kaldığı sürece maç kazanır.. Kötü adam olmak, hedef adam olmak teknik adama düşerse o takımın yıldızları, gergin ortamlarda rahatlar.. Birkaç hafta içinde toparlanır ve takımı sırtlar.. Yanal bunu Milli Takım’da başaramamış ve hedef adam olarak bazı ünlü yıldızları seçmişti.. Ersun Yanal tartışılmaz, sözleriyle gündemi sarstı.. Hedef adam oldu.. Müthişti.. Tebrikler.. Ertuğrul Sağlam’a küçük bir öğüdüm olacak.. Türk futbol tarihinde çok önemli bir sayfa açtın.. Çok sevildin.. Ama dikkatli ol.. İki kritik penaltı kararında lehine karar vermiş bir hakem, kornere çıkan topa aut verdi diye büyük tepki gösteriyorsun.. Bunları yapma.. Kendin ol.. Sakin kal.. Sevil.. İyi adam ol.. Zordur.. Ama iyi adam ol.. Zaten başarılısın.. Zaten görkemli bir geçmişe, sağlam bir desteğe sahipsin.. Sahayı germeyi bırak artık.. Ve Erkan.. Seni izlemek zevk.. Eskişehir’de kal derim.. İçinden ırmak geçen o güzel kentin bir başkü güzelliği, zenginliğisin.. Gelme bu kente.. Burası eğlenmek için güzel de, biraz kalabalık..

MAÇIN İYİSİ

Yedekliği unutmadan çalışmaya devam etmesi gereken Mert.

MAÇIN KÖTÜSÜ

Kritik penaltı kararında İlker Meral’i uyarmayan çizgi hakemi Hakan Ceylan..

Hakem:

Yazının Devamını Oku

Sabret...

22 Ağustos 2013
ÇOK uzak diyarlarda bir çoban yaşarmış.. Köyünden çıkar, uzun yürüyüşler yapar, koyunlarını, keçilerini tek tek severmiş..

Çoban bir gün yine yürüyüşe çıkmış.. Köyünden biraz uzaklaştığında ak sakallı bir ihtiyarla karşılaşmış.. İhtiyar ona, “Evlat biraz suyun var mı” demiş.. Çoban matarasını ona uzatmış.. Hepsini iç dede, demiş.. Ak sakallı ihtiyar kana kana içmiş suyu ve “Oğul su için sağol.. Bu keseyi al.. İçinde senin için önemli bir şey var.. Sadece çok zorlandığını, çaresiz kaldığını hissettiğin an aç” demiş..

Son şok yaşandı

KÖTÜ başladı F.Bahçe sezona.. Geçen sezon Avrupa’da yarı final oynamış bir kulüp olarak Arsenal karşısında çok kötü oynayıp kaybetmek son şok oldu.. F.Bahçeli üzgün.. Kafası karışık.. Kocaman’a kızanlar, onun sistemini beğenmeyenler bile Yanal’a güvenlerini kaybetmeye başladılar..
Kötü başlayan, rakibin üzerine gidemeyen bir F.Bahçe vardı dün.. Meireles berbattı.. Emre ikinci yarıda yoruldu.. Webo pozisyona giremedi.. Emenike kurtarıcı olamadı.. Kanatlar çalışmadı.. Orta saha üretmedi.. Korkarak gelen Arsenal çok rahat bir futbolla gruplara kalmayı garantiledi..

Tek kelimelik not

İLK golde savunmadan bindirme nasıl yapılır dersi verdi Arsenal’in iki kanadı.. İkinci gol ise savunma, orta saha ve Volkan’ın hatasıydı.. Üçüncü de Kadlec, Hasan’dan iyi olmadığını kanıtlamak istedi sanırım o bölgede.. F.Bahçe taraftarı ağır yenilgi karşısında tepki gösteriyor doğal olarak.. Bundan sonra olacaklar için herkes bir şey söyleyecek, Eskişehir maçının kaybı durumda senaryolar çizilecektir.. Onlara küçük keseyi açmanın vaktinin geldiğini söyleyebilirim.. Ak sakallı ihtiyarın genç çobana verdiği küçük keseyi.. Her şeyini kaybettiğini düşündüğü sırada aklına kese gelmiş çobanın.. Büyük bir umutla açmış.. İçinde küçük bir kağıt parçası varmış.. Üzerinde de tek kelimelik bir not yazılıymış..

MAÇIN İYİSİ

Arsenal’in hızlı futbol anlayışı

Yazının Devamını Oku

Kiralamayın satın!

18 Ağustos 2013
BU çocuk için iyi şeyler yazmaya çalıştım hep.. Ama bir özelliğini görünce bıraktım..

Uyarmaya başladım.. Kiralayın, dedim.. Akıllanmalıydı çünkü.. O formanın, o camianın değerini öğrenmeliydi uzaktan bakınca.. U20’de de burnu havalardaydı.. Bir gol atınca kendini Taksim’e atanlardan o çocuk.. Şımarmaya meyillilerden.. Top ayağındayken dünyayı yarattığını sananlardan.. Şimdi soruyorum sana çocuk.. Hiç mi utanmadın, sıkılmadın o hataları yaparken.. Hiç mi Recep Aydın’ın gösterdiği onur mücadelesinden utanmadın.. O formaya gönül veren milyonlarca kişiyi üzmeye hakkın yok senin.. Git, nerede yapacaksan orada yap çalımını.. Artık, kiralanmalı, demiyorum.. Satılmalı, diyorum..
Tempolu ve iyi futbol oynadı Fenerbahçe ilk yarıda.. 2-0’ı yakalarken rakibin etkili pozisyonu yoktu.. Alper hem yaptırdığı penaltıyla hem topu ileri taşımasıyla hem de çabukluğuyla rakibin belalısıydı.. O çıkınca takım ileri gidemez oldu..

HOLMEN ÖNEMLİ HATA

KUYT sezon başından beri eski gücünde değil.. Ama savunma anlamında takıma çok şey veriyor.. Onu çıkarırken yerine mutlaka savunma gücü yüksek bir isim girmeliydi.. Çünkü Fenerbahçe iki farklı öndeydi ve orta sahada ofansif gücü yüksek isimler vardı.. Sadece Emre savunmaya yardım ediyordu.. Cristian’ın iyiniyetine karşın defansif konuda isteksizliği açık.. Bekir sürekli pozisyon ve zamanlama hatası yapıyor.. Son zamanlardaki en iyi futbolunu ilk yarıda sergileyen Yobo bile yenilgiye engel olamadı..
Ersun Yanal mutlaka takımın anlayışını değiştirmeli.. Ofansif oynarken maçların son bölümünde oyundan düşen bir takım olmamalı artık.. 48 numaralı oyuncunun yerinde kadroda Kadlec olabilir, Cristian dinlendirilebilirdi.. Türkiye Ligi’nde çok iyi iş yapan, iki ayağıyla kaleyi bulan Holmen’e lisans alınmaması ise önemli hata..

HAKEM: EH İŞTE...

MAÇIN İYİSİ

Hamleleriyle çok zoru başaran Uğur Tütüneker.

Yazının Devamını Oku

Veselenoviç gibi ol!

17 Ağustos 2013
Hayırlı olsun herkese yeni sezon, diyelim öncelikle.. Umarım futbol kalitesinin biraz daha yükseldiği bir lig izleriz..

Hak edenin kazandığı, kaybedenin takdir etmesini bildiği bir yarış olur.. Ligle ilgili düşüncem Fenerbahçe-Galatasaray ikilisinin şampiyonluğa en yakın ekipler olduğu.. Süper Kupa’yı kazanmasına, iskeletini korumasına, dünyanın en iyi teknik adamlarından biri tarafından çalıştırılıyor olmasına karşın Galatasaray, bir adım geride başlıyor lige.. O yüzden benim favorim Fenerbahçe..
Fenerbahçe geçen sezon 64 resmi maç oynadı.. Galatasaray 47.. Bu önemli bir fark.. Süper Kupa öncesi 6 gün içinde iki kez Salzburg’la karşılaştı Fenerbahçe.. Stresliydi.. Bir üst tura çıkınca sinirler boşaldı.. Süper Kupa’da daha rahattı.. Çok kötü oynamamasına karşın Drogba gibi bir büyük ustaya teslim oldu.. PSV ile oynanan hazırlık karşılaşmasında Yanal’ı uyarmıştım.. Savunmanın ortası yavaş.. Orta saha içe gömülerek değil de kanatlara doğru yayılarak oynadığı sürece sıkıntı olabilir, diye.. Yanal, akıllı ve ligi tanıyan bir teknik adam.. F.Bahçe’yi şampiyon yapabilecek kapasitede.. Bunun ötesinde F.Bahçe ona şampiyonluk yaşatacak bir kulüp.. Bunu iyi biliyor..

Transfere gerek yok

Emenike-Sow-Webo üçlüsü Avrupa’da çok az sayıda takımda bulunan bir hücum hattı.. Kuyt çok güçlü ama şu an için formsuz.. Alper büyük silah.. Orta saha ve savunmanın iki kanadı da hücuma destek veriyor.. Fenerbahçe favorim derken, hücumu 20 yıl sonra ilk kez bu kadar güçlü olduğunun altını çizmem gerek..
F.Bahçe, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynarken bile Deivid, Kazım, Edu, Uğur Boral, Vederson gibi isimlerle ilerlemişti.. O kadronun çok daha güçlüsü Yanal’ın elinde.. Bu kadroyu şampiyon yapmak için transfere gerek yok.. Erkan Zengin, Jimmy Durmaz gibi isimlerin peşinde koşulması yanlış.. Yanal rahat olmalı.. Maçları düşünmeli sadece.. Oyuncuları özgür bırakıp taktik hamlelere kafa yormalı.. 25 yıl önce Veselinoviç’in yaptığı gibi..

FENERBAHÇE, BAYERN KADAR TEMİZ..

F.BAHÇE için çok önemli gelişmeler oluyor.. Yönetim saha dışı olaylarla uğraşıyor sürekli.. CAS’tan çıkacak karar elbette önemli.. Ama benim fikrim değişmeyecek.. Ben o sezon Fenerbahçe’nin oynadığı tüm karşılaşmaları yerinde izledim.. Beşiktaş’ın İstanbul Belediye’yi yendiği finale de gittim.. Maçların hiçbirinde en ufak bir şüphem yoktu.. CAS kararı olumlu da olumsuz da olsa F.Bahçe camiası yönetiminin, takımının, renklerinin arkasında durmalı.. Avrupa’da yarı final oynanırken F.Bahçeli; UEFA kararıyla çekimser taraftar, zaten taraftar değildir.. F.Bahçe temiz.. En azından bu sezon Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Bayern Münih kadar.. En azından Avrupa’nın en çok kupa kaldıran ekibi R.Madrid kadar.. En azından Berlusconi’nin Milan’ı kadar.. En azından Türkiye Ligleri’nin şampiyon bitiren saygın 4 rakibi kadar.. Temiz..

DROGBA..

Yazının Devamını Oku

Eksiğimiz yok!

15 Ağustos 2013
UZUN süredir düşünüyorum.. Milli Takım seviyesinde eksiğimiz nedir, diye.. Futbolda bir takım değiliz..

Taraftarın inancı azalıyor.. Nasıl tekrar ayağa kalkar, nasıl dünyanın önemli takımları arasına gireriz, diye kafa patlatıyorum boşu boşuna.. Boşu boşuna, diyorum çünkü eksiğimiz yok ki.. Fazlamız var bizim.. O yüzden 2002’den beri geri gidiyor Milli Takım..
Fazla para var futbolumuzda.. Fazla rahatlık var.. Fazla ilk onbir oynama kolaylığına sahip oyuncu var.. Fazlaca medyayı kullanarak teknik direktörler üzerinde hakimiyet kullanma var.. Fazla teknik direktör değişimi var.. Belki.. Belki bir şey eksik.. O da akıl.. Başkalarının kullandığı bizim çoğu zaman gerek görmediğimiz duygu..
‘Braveheart’ en sevdiğim filmlerden biridir.. Genç William Wallace ailesini öldürenlerden intikam almak ister.. Amcası onu yetiştirirken, elinde kılıç varken unutulmaz bir öğüt verir: Gerektiğinde savaşacaksın, ama unutma; bizi erkek yapan aklımızdır..

Gyan gollerini attı

Biz savaşmayı seven bir ülkeyiz.. Belki de savaşmaktan konuşmayı daha çok severiz.. Topla, topsuz savaşarız sahada.. Topla ve topsuz aklını kullananlara kaybederiz çoğunlukla.. Yenmemiz için soğukkanlı olmayan, vitrine çıkmak için takım oyununu değil bireysel yetenekleri önde tutan takımları severiz rakip olarak.. Gana gibi..
‘Asamoah Gyan neden yedek’ diye sordum devre arasında bir Ganalı meslektaşıma. Biz de şaşırdık, diye yanıt verdi.. İkinci yarıda girdi gollerini attı..

O gelene kadar

İlk yarıyı Yılmaz Vural’la seyrettim.. Milli Takım için ne düşündüğünü sordum.. “Sadece Milli Takım değil Türkiye’de herkes kaybetmemek için oynuyor.. Oysa seyirci kazanmak için oynayan takım istiyor” dedi.. Milliler kazanmak için başladı.. İki golden sonra kaybetmemeyi düşünen felsefeye büründüler.. Sadece gol yememeyi düşünmek, rakibi rakibi cesaretlendirmektir aslında.. Ne Valerenga öğretti bize bunu, ne Marsilya, ne Trömso, ne Macaristan ne de Gana..

Yazının Devamını Oku

Asıl zor olan

12 Ağustos 2013
TEMPO çok yüksek değildi dün.. Hele iki sarı karttan oyun dışı kalınacak bir maç hiç değildi..

Alves gibi önemli bir oyuncunun bu hatayı yapması Galatasaray’ı avantajlı hale getirdi..
Melo da ikinci sarıdan atılabilirdi.. Zor bir karardı ama Bülent Yıldırım takdir hakkını kartsız faulden yana kullandı.. Fenerbahçe iyi başladığı maçta yavaş yavaş oyundan düştü.. Alper gibi önemli bir silahın ilk onbirde olmayışı skorda öne geçmeyi de engelledi.. Sow oyun dengeli giderken çok bencil oynadı.. mutlaka takım oyunu konusunda uyarılmalı..
Galatasaray net fırsatlar yakaladı.. Mert çok kritik kurtarışlar yaptı.. Hasan Ali çok iyiydi.. Kadlec girdikten sonra Fenerbahçe daha dengeli oynadı.. Çek oyuncu tek pozisyonda kaçırdı Drogba’yı.. Onda da gol geldi.. Muslera, Melo ve Drogba Galatasaray’ın en iyileriydi.. Drogba üstün bir oyuncu.. Güçlü ve skorer.. Tutması, marke etmesi zor.. Ama önemli bir özellik var.. Dün iyi bir savunmanın, iyi bir orta sahanın önünde bitirici olarak oynadı.. Üç gol pası verdi.. Arkadaşları atamadı.. Fenerbahçe çok istediği bir kupayı yine Galatasaray’a kaptırdı.. Olabilir.. Böyle oynayıp kaptırmak kabullenilebilir.. Önemli olan Arsenal maçlarında kolay kart görmemek.. Asıl zoru başarmak.. Asıl zor olanı..

Yazının Devamını Oku

Büyük yanlış yol!

10 Ağustos 2013
YARIN çok güzel bir maç oynanacak Kayseri’de.. Ligin favorisi iki takım yeni sezona kupayla başlamak, psikolojik üstünlük sağlamak ve taraftarını mutlu etmek için çıkacak sahaya..

Kim kazanırsa kazansın ortada bir gerçek var.. F.Bahçe ve G.Saray son 2 sezonda rakipleriyle arayı gittikçe açtılar.. Kadro kaliteleri, statları, taraftar desteği ve Avrupa’daki istikrarlı sonuçlarıyla diğer rakiplerinin önündeler.. Yeni sezona da iki favori olarak giriyorlar..

Devler bile yıkıldı

Bu iki favoriyi geçmek mümkün mü? Neden olmasın.. Eğer bu iki favori ellerindeki bütün olanaklara karşın ‘Büyük Yanlış Yol’a girmişlerse diğer takımlar bu fırsatı değerlendirebilir.. Yanlış Yol’un ne olduğunu düşünüyorsunuz.. Aslında çok basit.. Vojvodina’nın Bursaspor’u nasıl perişan ettiğini izlemişseniz, Bayern’in, Dortmund’un dünya futbolunun zirvesine adım adım nasıl çıktıklarını görmüşseniz bunun farkında olmalısınız..
Real Madrid ve Barcelona gibi iki müthiş kadrolu ekip bile ‘Doğru Futbol’ karşısında ayakta duramadı geçen sezon.. Ayakta duramamayı bırakın tarihinin en ağır yenilgileriyle kupaya veda ettiler..

SADECE KÜÇÜK MUTLULUKLAR...

G.SARAY en genci 28 yaşında olan orta saha ve forvet dizilişiyle maçlara çıkıyor.. Terim ne kadar takım halinde pres istese de hem hücumda top taşımak, hem deparla topsuz koşular yapmak hem de rakibin hücumlarına ilk hamleyi yapmak kolay değil.. Bunları yapabilen Elmander, Umut gibi isimler ise, isim olarak gerideler ilk onbire girme konusunda.. Melo kötü oynadığı an G.Saray’ın hırçınlığı, doğru agresifliği, rakibi bozma anlayışı ve oyununu kabul ettirme isteği azalıyor..

F.Bahçe de aynı...

Fenerbahçe de farklı değil.. Yeni bir teknik adam, dev bir bütçe ama hala aynı stildeki futbolcularda ısrar.. Brezilyalı, Portekizli, Afrikalı isimlerle yola devam.. Ülkenin en çok ter akıtan, iki yönlü oyunu dünyada en iyi oynayan isimlerden Kuyt bile Emenike’nin gelmesiyle yedek kalabilir.. Ya da geldiği günden bu yana rakip stoperleri çıkarmayan, bozan, hataya zorlayan, çok kritik santrfor golleri atan Webo aynı durumla karşılaşabilir..

Yazının Devamını Oku

Ben Selçuk'tum..

7 Ağustos 2013
Bazen yazmak zor gelir insana.. Bazen en sevdiği işi yapmak bile yetmez hayattan keyif almak için..

Bazen hatırlatır kara toprak, son durağın neresi olduğunu.. Alır aramızdan sevdiğimiz bir dostu..
Bu renklerle tanıdım Selçuk Yula’yı.. Seyrettiğim ilk Fenerbahçe maçında 4 gol atmıştı.. Hayran kalmıştım çabukluğuna, koşuşuna, vuruşlarına.. O varken daha rahattı taraftar.. Daha mutluydu.. Umarım arkasından duyduğu güzel sözler onun mekanını en güzel yerlerden eyler..
Keyifli bir ilk yarı vardı Fenerbahçe için.. Keyifsiz başlayan.. Büyük bir savunma haasıyla, tipik bir Fenerbahçe savunma göbeği boşluyla tamamlanan ve taraftarı mutsuz kılan bir gol..
Çıkana kadar sahanın en iyisi Meireles harika bir golle yanıt verdi.. İlk maçta kötüydü Raul.. Rövanşta çabuk ve ayağa oynayarak takımı pozitif yönlendirdi.. Golü hem takımın çabuk toparlanmasını sağladı hem de tribüne moral oldu..

Kadlec’ten kritik hamleCristian bıraktığı yerden devam ediyor.. Sow ve Webo da öyle.. Kuyt da biraz düşüş var.. Moral olarak geçen yılki görüntünün gerisinde.. Ama toparlanır. Yobo ve Kadlec olağanüstü oyuncular değil.. Ligde Egemen ve Hasan Ali yerlerini alır.. Buna karşın Kadlec’in hakkını yemeyelim.. Çok kritik bir hamlesi vardı son 5 dakikada..
Salzburg kolay takım değildi.. Keyifsizlik yaratacak bir ekipti.. Hızlı ve kanatları kullanan anlayışları Fenerbahçe’ye ters geliyordu.. Bu sezonun en akılla transferi Alves’in kestiği akın sayısı 10’dan fazlaydı.. Savunma lideri olarak alabileceği en iyi isimlerden birini aldı Fenerbahçe..

Yazının Devamını Oku