Özel hayat kalmadı

Kate Upton, Selena Gomez ve daha bir dolu ismin özel fotoğrafları izinsiz elden ele dolaşıyor.
Fotoğrafların bu insanların cep telefonlarının hacklenerek alındığı düşünülünce durum daha da vahim bir hal alıyor.
Açıkçası durumu ünlü biri olarak değerlendirmek yerine bir insan olarak yorumlamayı tercih ederim.
Konumu ne olursa olsun böyle bir davranışın haklı ve kabul edilebilir hiçbir açıklaması olamaz.
Tamam teknoloji geliştikçe hayatımız kolaylaşıyor, her şey bir tık’la yakınımızda ama bu kadar da değil.
Yediğimiz yemeğin, gittiğimiz restoranın kısacası hayatımızın sadece kendimizi ilgilendiren bazı parçalarının başkalarının kontrolünde gözler önüne serilmesi huzurumuzu etkiliyor.
Herkes birbirinin paparazzisi oldu, özel hayat kavramı tarih oldu.
Oysa herkes gibi toplumun gözü önünde olan insanların da yaşamın güzelliklerinden faydalanma hakkı var ve bazen istemeden yapılan anlık müdahaleler, çekilen habersiz fotoğraflar, her şeyi zorlaştırıyor.
Keşke böyle anları yakalayıp fotoğraflamak yerine kendi hayatlarımızın unutulmaz anlarını çekebilsek.

Set kazalarına dur diyelim

Yıllardır set çalışanlarının sorunları ve çalışma koşulları hep konuşulur.
Bu sorunlara ben de birçok meslektaşım gibi şahit oldum ve yaşadım.
20 saati aşan çalışma süreleri, set kazaları, hijyenik olmayan çalışma mekanları...
Bu dün de böyleydi bugün de...
Ne yazık ki değişen hiçbir şey yok.
Her işin bir zorluğu var.
“Başarı bir ekip işidir” klişesini bilmeyen yoktur.
Ne var ki konu sorumluluğu paylaşmaya gelince bir anda sessizlik hakim olabiliyor.
Keşke olmasa, keşke bu yaşananlar yaşanmadan herkes önlemini alsa...
Keşke hiç keşke olmasa...


Neco ile aynı sahnede

Eski dostum Neco 50 yıla yayılan sanat hayatını 24 Eylül akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde özel bir sahne şovuyla kutlayacak.
Neco’nun kendi şarkıları, müzikallerden film müziklerine kadar dillere dolanan tüm eserlerini seslendireceği bu müthiş organizasyonda elbette ki bizler de onunla olacağız.
Ben de Neco ile aynı sahneyi paylaşacağım ve bu müthiş geceye ortak olacağım.
Bu güzel gecenin bir başka önemli ismi de Garo Mafyan olacak.
İstanbul Gelişim Orkestrası’nın mimarı Garo Mafyan ile aynı sahnede olmak benim için her zaman heyecan vericidir.
Güzel bir müzik ziyafetine hazır olun.

Ferda Anıl Yarkın ve kedileri

Son günlerde küçük hayvan dostlarımdan bahsetmiyorum diye sakın onları unuttum sanmayın.
Geçenlerde çalışma arkadaşlarım, kendi aralarında konuşurken kulak misafiri oldum.
Sevgili Ferda Anıl Yarkın da bizim gibi hayvan severmiş.
Hatta öyle ki sokakta bulduğu küçük dostları evine getirip hem karınlarını doyuruyor hem de onları düzenli olarak veterinere kontrole götürüyormuş.
Böyle böyle Ferda’nın 26 tane kedisi olmuş.
Ferda, evinin bir odasını ve haliyle kazancının da bir kısmını bu hayvancıklara ayırıyor.
Ferda’nın bu güzel davranışı hepimize örnek olsun.